Çünkü karşınızdaki insanın yüzündeki tebessümün ardında hangi fırtınaların koptuğunu bilemezsiniz. İnsan bazen en sessiz halinde bile büyük savaşlar verir. Gözyaşını içe akıtır, kırıklığını kahkahasıyla saklar. O yüzden, kimseye sert davranmadan önce durup bir düşünmek gerek: ‘’Ya o da benim gibi yorulmuşsa?’’
Naziklik bir zayıflık değil, insan olmanın en zarif halidir. Bir tebessüm, bir ‘’nasılsın’’ ya da bir ‘’yardım edebilir miyim’’ demek, karşındaki için küçücük ama ruhuna iyi gelen dokunuş olabilir. Bazen bir kelime, birine yeniden inanma gücü verir.
Dünya zaten yeterince sert, insanlar zaten yeterince yorgun. Herkes kendi yükünü taşırken biraz anlayış, biraz incelik görmek ister. Çünkü kimse anlatmaz, ama herkesin canı bir yerinden yanar.
O yüzden nazik ol. Çünkü bilmediğin bir kalbi onarabilir, bir günü güzelleştirebilir, bir umudu diri tutabilirsin. Ve sonunda fark edersin; nazik olmak sadece karşındakine değil, aslında en çok kendine iyiliktir.
Nazik ol, dünya senden başlasın güzelleşmeye.