Türkiye genelinde düzenlenecek olan Liselere Giriş Sınavında milyonlarca öğrenci, nitelikli olarak adlandırılan okullara giriş için ter dökecek. Türkiye genelinde bulunan okulların yüzde 10’luk kısmının nitelikli olarak tanımlandığı okullara giriş için yıl boyunca çalışan öğrencilerin heyecan yaşayacağı sınava ilişkin açıklamalarda bulunan Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ali Ersönmez, nitelikli-niteliksiz okul ayrımının kaldırılması gerektiğini söyledi.
Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ali Ersönmez, bugün yapılacak olan Liselere Giriş Sınavı (LGS)’na ilişkin açıklamalarda bulundu. Ersönmez, “Eleme hedefleyen, amaçlayan, öğrenciyi akademik olarak sınıflandıran sınav sistemlerinin tamamına karşıyız. Eğitim konusunda başarılı olan tüm ülkelere baktığımızda önümüze şu çıkıyor: elemeden çok öğrencilerin ilgileri, becerileri, taleplerini açığa çıkaran uygulamaların açığa çıktığını görüyoruz.”
ELEME SINAVLARI DEĞİL, BELİRLEME SINAVLARI YAPILMALI
Ersönmez, “Ortaokula ya da liseye gidecek bir öğrencinin yeteneklerini, becerilerini, isteklerini gören bir yere yerleştiren, açığa çıkaran belirleme sınavları yapılmalıdır. Eleme sınavları değil, belirleme sınavları yapılmalıdır. Her öğrencinin ilgi, yetenek ve becerileri başkadır. Çoklu Zeka Kuramı adı verilen kuramına baktığımızda birçok zekaya hitap eden, geliştiren bir eğitim alanının, eğitim alt yapısının oluşturulması gerekiyor.”
ÖĞRENCİLER NİTELİKLİ-NİTELİKSİZ DİYE TANIMLANIYOR
LGS sınavına değinen Ersönmez, “LGS sınavına girecek olan öğrencilerden yalnızca yüzde 10’u nitelikli olarak adlandırılan okullara yerleştirilecek. Yüzde 90’lık kısım ise kendi kaderine bırakan bir algı oluşuyor. Veliler, çocuklarının iyi bir okula yerleşmesini hedefliyor ancak bu öğrencilerin ancak yüzde 10’u iyi okullara yerleşebiliyor. Öğrencilerin yüzde 90’ı atıl durumda bırakılıyor ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğrencilerin büyük bir kısmı niteliksiz olarak tanımlanıyor.”
AYRIMDAN VAZGEÇİLMELİ
Öğrencilerin ülkenin geleceği olduğunu söyleyen Ersönmez, “MEB’in sınav uygulaması ile geleceğimiz olan öğrencilerimiz niteliksiz olarak yorumlanıyor. Geleceğin avukatları, hakimleri, doktorları, bilim insanları, öğretmenleri bu şekilde tanımlanıyor. Gelecekte toplumun yapısını belirlemede eğitimin esas amacına hizmet etmediğini görmüş oluyoruz. Bugün yapılacak olan sınav, çocukların ilgisini becerisini ortaya çıkaran değil, sınıflandıran bir sınav oluyor. Mutlak süratle nitelikli-niteliksiz ayrımından vazgeçilmelidir.”
TALEBE UYGUN OKULLAŞMA YAPILMALI
Nitelikli okullara giremeyen öğrencilerin durumuna değinen Ersönmez, “Nitelikli okullara giremeyen yüzde 90’lık bölümde bulunan öğrencilerde uzun süreli travmaların görülmesi yüksek olarak görülüyor. Öğrencilerin sosyal, kültürel, iş yaşamında bu travmanın etkilerinin görülmesi bekleniyor. Son yıllarda öğrencilerin sosyal, kültürel, bilim, sanat anlamında taleplerini merkez alan değil, hükümetin perspektifine göre okullaşmaya gidiliyor. Yüzde 10’un içerisine bakıldığında, öğrencilerin taleplerine uygun okullaşma olmadığını görüyoruz.”
SİSTEM BELİRSİZLİĞİ EN BÜYÜK SORUN
Öğrencilerin İmam Hatiplere ve Meslek Liselerine yönlendirildiğini ifade eden Sönmezler, “Nitelikli okullara giremeyen öğrencilerin daha çok İmam Hatip ve Meslek Liselerine yönlendirileceği görülüyor. Zorunlu adrese dayalı tercihlerde, öğrenciler ve veliler, dayatılan okul türlerini seçmek durumunda kalıyorlar. Geçen yıl İmam Hatip Liselerinin hiçbirinin kontenjanlarının tamamen dolmadığını görüyoruz. Akademik, sosyal, kültürel ihtiyaçlara yönelik okul dönüşümleri sağlanmalıdır. O nedenle son 20 yılda sürekli olarak sınav ve eğitim sisteminde değişiklikler yapıldı. Sistem belirsizliği öğrencilerin önünde büyük bir sorun olarak karşısına çıkıyor” diye konuştu.
A.DUMAN