OLMADI

Yapmayın be arkadaşlar, bari siz yapmayın.

Mutlaka size göre makul nedenleriniz vardı ki; mensubu olduğunuz partinin yönetimine baş kaldırdınız!

Ama bir türlü yönetime “zorla yenilen aşın ya diş ya da baş ağrıtacağı” gerçeğini anlatamadınız!

***

Her ne hikmetse biz, bin bir hevesle başladığımız bir işi sonuna kadar götüremiyoruz, götüremeyiz!

Neden? Nedenini de bilmeyiz. Bir pire için yorgan yakarız.

Oysa 3-5 serdengeçti bir gaye uğruna, bir ideal uğruna bütün olumsuzlukları, aksilikleri, olabilecek tüm melanetleri göğüslemeyi göze alarak; fikir birliğiyle yola çıkarız…

Tek düşüncemiz bütün olumsuzlukları yenerek hedefe ulaşmak!

Boynumuz kıldan ince dediğimiz gayeyi gerçekleştirmektir tek hedefimiz!

Ama her nedense bir de bakarız ki, anlamsız bir yol ayırımındayız. Fırat’ı aşmışız Alleben Deresinde gözümüz garakmış. Onca emek, çalışıp çabalama bir anda berhava olmuş, havaya uçmuş!

Yazık değil mi? Düşünmeyiz! Yapıla gelen bütün emekleri bir anda ayaklar altına alırız.

Sözde dinlemeyiz. Tüm “aman yapmayalım” demelere kulaklarımızı tıkarız.

Dert ne?

Dert… Bir incir çekirdeğini doldurmayan anlamız, manasız bir nüansta arkadaşlarla ters düşmüşüz…

***

Halen görevinin başında olan MHP yönetimini alaşağı ederek yeni bir oluşumla iş başına geçmek. Partiyi yenilemek adına harekete geçtikleri günlerden beri birbirlerine sataşmadan, takışmadan hayranlıkla izlenen MHP’li serdengeçtiler kendi doğruları doğrultusunda yollarına giderken, ne oldu?

Olan bir şey yok!

Olan… İçlerinden birisinin herhangi bir şekilde dolduruşa gelmesi ya da galeyana gelerek anlaşmalarının dışında hareket etmesi… Olan bu!

Bir incir çekirdeğini doldurmayan bir dalgınlığı at deve yapmanın ne âlemi var? Yapılan bir yanlış ya da dalgınlığın bir hiç uğruna;  harcanan o kadar emeğin, o kadar adliye kapılarında bekleyerek ter dökmenin bir anda yok sayılmasına değer mi?

 Bir modaya uyma hevesine kapılarak pişmiş aşa soğuk su kalmanın mantığı ne?

Moda ne mi? Moda paralel-cemaat denilen üçkâğıtçılar topluluğuna ivme kazandırmak!

Yazık etmeyin oyuna gelmeyin. İlk günlerdeki gibi dimdik durun!

Sağın solun dolduruşuna gelerek hedefinizden şamanızın siz kazandıracağı hiçbir şey yok.

Sadece kayıp eden siz olursunuz!

Sizi,  bu oyuna getirenler de, yarın karşınızda kıs kıs gülecekler.

Haydı beyler “zaten böyle olacağı belliydi” demek için iştahla bekleyenlerin beklentilerini kursaklarında koyun…

Siz yolunuza bakın!

Benim herhangi bir siyasi partiyle bir bağlantım yok. Yarın herhangi bir şekilde oy kullanmam gerektiğinde o anda kafama yatan kimse ona veririm oyumu.

Yazımda ki, ana tema da ülkemizde huzur ve istikrar istediğim içindir. 

Bu ve buna benzer oyunlara gelinmesin!