Yeter ki sandık yaklaşıyor olsun!
Her seçim öncesi artık klasikleşmiş bir senaryomuz var. Bir bakan çıkar, yüzünde 32 diş gülümsemeyle, elini harita üzerinde gezdirerek “Tarihi bir keşif yaptık!” der.
Medya coşar: “Enerjide bağımsızlık!”,
“Faturalar düşecek!”,
“Yerli gaz mutfağınızda!”
Manşetler, gazdan çok gaz verir.
Peki sonra? Sessizlik. Ne gaz var, ne ocakta kaynayan tencere. Vatandaş yine Rusya’dan gelen doğalgaza bel bağlamış, faturaya bakarken gözyaşlarını tutmaya çalışıyor.
Hani vardı?
Hani evlere giriyordu?
Hani kombiyi yakınca millî gurur duyacaktık?
Oysa artık bu senaryoyu ezberledik.
Yıl 2020: “405 milyar metreküp doğalgaz bulduk!” dediler.
Yıl 2023: “Kombi çalışmıyor ama gaz yolda!” dediler.
Yıl 2025: “Bu seferki rezerv gerçekten çok büyük, bak bu sefer yemin ettik!” Nokta.
İşin trajikomik yanı şu: Vatandaş artık yeni rezerv müjdelerine “Ne kadar?” diye değil, “Kaç gün kaldı seçime?” diye bakıyor.
Doğalgaz bulunduğunda değil, seçim yaklaştığında heyecanlanıyoruz.
Bari bu işe biraz eğlence katalım. Yeni rezerv müjdelerini artık loto çekilişi gibi sunalım.
Mesela:
— “Ve işte haftanın doğalgaz rakamları: 12 milyar metreküp, Karadeniz’in 58 mil açığında, 3 bin metre derinlikte, hayırlı olsun!”
Yetmedi mi?
Doğalgaz buldukça vatandaşlara bedava çay verelim. Çayımız var, gazımız neden olmasın?
Sonuç mu?
Doğalgazı hâlâ ithal ediyoruz. Ama olsun, müjde vermede dünyada bir numarayız. Gaz çıkmasa da laf çok çıkıyor!