İşte şu anda millet olarak hepimizin kulağında yankılanan ses.
Zurnanın “ZIRT” diyen sesi…
***
Hükümetimiz görüldüğü üzere bu, kendilerine göre adlandırdıkları “çözüm süreci” ini, olmuş bitmiş bir iş olarak görüyor.
Bana göre bu iş sanıldığı gibi kolay bir iş değil.
Hatta olması mümkün değil.
***
Çünkü:
Hasan Cemal isimli gazeteci, Kandil’de “KCK’nın Yürütme Konseyi Başkanı sıfatlı Murat Karayılan’la yaptığı görüşmede Karayılan şunları söylüyor:
Ne kadar hızlı davransak da bize göre çekilme sonbahara kadar sarkar. Hükümet bu çekilme olayını çok basite indirgiyor.(Zurna zırtlıyor). Bu hiç kolay bir şey değildir. İnsanlar hayatını koymuş, dağa çıkmış. ŞİMDİ ONLARI GERİ ÇEKİLME KONUSUNDA İKNA ETMEK ÖNEMLİ. ( hep beraber göreceğiz dağdakiler dağdan inmek içine neler isteyecekler.) Bu kolaycı yaklaşımlar Kürt tarafında da yok değil. (ayrışmaya bakın, kendileri tarafı, Kürtler tarafı) Mesela BDP’nin Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş geçen gün diyor ki; Kürt meselesinde silahlı boyut yüzde 99 bitmiştir. Yüzde 1 de parlamentonun kararına kalmıştır. Bu da yüzeysen bir yaklaşımdır BDP tarafından. Sürecin, geri çekilme sürecinin yeterince, bütün derinliğiyle kavranamadığını gösteriyor.
Ve…
Silahlı mücadelenin bütünüyle sonuçlanması öyle sanıldığı gibi basit bir olay değildir.
***
İşte işin özeti.
Hayal âleminde gezenler için, yeniden Karayılan’ın son sözlerini yineliyorum.
Ne demiş Karayılan: “Silahlı mücadelenin bütünüyle sonuçlanması öyle sanıldığı gibi basit bir olay değil.”
***
Bakın Karayılan daha neler demiş:
“ Barış için daha çok çalışmamız lazım.” Demiş.
“Başbakan ‘Meclise gerek yok, hükümet olarak yaparız’ diyor. (kazın ayağı öyle değil demeye getirerek) bu iş zannedildiği kadar hızlı ve kolay olmayacak!” Demiş.
“Bu sürecin pratikleşmesi, yani uygulanması için hükümetin ve Meclisin yapması gerekenler var.” Demiş.
“Ta Karadeniz’den, Erzurum’dan, Dersim’den insanlar, silahlı unsurlar çekilecek. Kolay değil. Hükümetin ve Meclisin kararı lazım. Böyle bir karar bizim için güvencedir. Çünkü 1999 da geri çekilmeyi yaşadık. Bunlar bizim için acı tecrübelerdi.” Demiş.
***
Biz de halen: “ Terörle ilgili olarak başarıya ulaşacağız diye çılgına döndüler. Ana muhalefet de, yavru muhalefet de. Kuduruyorlar. Millet bu iş bitecek diye, bu ülkede huzur, refah, istikrar olacak diye çılgına dönüyorlar.” Diyoruz.
***
Sormazlar mı?
Ana muhalefet, baba muhalefet ve de yavru muhalefet mensupları vatan haini mi, diye?