Bu sabah çok keyifliydim
Bu sabah çok keyifliydim. Uyanışımdan az sonra çok sevdiğim bir dostumdan, Ömer Bilge’den telefon aldım. Uzun uzun konuştuk. Anılardan söyleştik. Ortak dostları andık. Keyfime diyecek yoktu anlayacağınız.
Bu keyifle mutfağa geçtim. Kendime köpüksüz bir kahve yapayım da höpürdetmeden içeyim, diyordum. Mutfağın camı tıkırdadı. Dönüp baktım, benim çocuklardan biri. Hadi adını da söyleyeyim: Akşamsefası… Son günlerde kar’a kışa bakmadan iyice boy veren hayta, dalını vurup duruyor cama.
Çocuğun mu var, derdin var. Seversin sorun, sevmeyi unutursun sorun.
Camı tıkırdatmakla kalmadı bir de seslendi Akşamsefası:
“Hey! Burada da yaşayan bir canlı var!”
“Anladık anladık, az sonra gelip hal hatır soracağız. Şimdi izin verin de şu kahvemizi pişirelim.”
“Kahven bizden önemli mi?”
La havelevela… Duymazlıktan geldim. Kahvemi yapıp fincan elimde kapalı balkonuma çıktım. Dudaklarımda bir türkü:
“Günaydın sevgiliye, günaydın,
Gönül aydın gün aydın
Dalında bi teviye bi teviye
Şakıyan ben olaydım…”
“Sese bak sese…” diye takıldılar bu kez de. “Sen bu sesle harcanıyorsun Gaziantep’te baba. Ankara’ya gitsen. Radyoya garanti kadrolu sanatçı olarak alırlar seni.
“Nasıl yani?”
“ Radyoevinin önünde simit satmaya…”
Bir de koro halinde gülmezler mi?
Akıl diyor:
“Şunların üçünü beşini kökünden çek, at çöpe. Sonra da başında otur ağla…”
***
Sahi, söylemeyi unuttum. Sözünü ettiğim çocuklarım, Balkonumdaki çiçeklerim. Elli saksı kadar varlar. Her sabah kalkınca ilk işim onlarla selamlaşmak, onların hallerini hatırlarını sormak olmalı. Kötü alıştırdım kerataları.
Esenleşmeyi unutarak yanlarından geçecek olsam ardımdan ıslık çalarlar:
“Hey, hop! Babalık! Sakallıya selam yok mu?”
Dedim ya, çocukların mı var, derdin var…
***
Yazımın başlığına bakıp da geçmiş zaman kipiyle konuştuğuma aldırmayın. Ne kadar takılırlarsa takılsınlar, yine de keyfimi kaçıramaz bunlar. Çünkü kendilerini çok seviyorum, bunu da çok iyi biliyor köftehorlar.
***
Her şeye karşın yine de güzel başlayan sabahlardan biriydi. Sizin de böyle güzel başlayan günleriniz oluyor mu?
Dostların mı var, derdin yok. Olsa bile biri telefonla da olsa arayınca, derdini-merdini unutursun.
Var olasınız dostlar! Var olasın Ömer Bilge…