Bu yıl futbolda oldukça kötü bir sezon geçiriyoruz. İki temsilcimiz de kümede kalma mücadelesi veriyorlar. Aslında artık Gaziantepspor için pek umudun kaldığını da söyleyemeyiz. Süper Lig’de misafir gibiyiz…
Gaziantep gibi bir şehrin iki takımı nasıl bu hale geldi?
Gaziantepspor ile ilgili konuşulduğunda hep aynı söylemleri duyuyoruz;
Şehir takıma küstü, şehirle takım bütünleşemedi, yönetim takımı şehirden uzaklaştırdı, takım yalnız bırakıldı, şehir Gaziantepspor’un maçlarına gitmiyor…
Büyükşehir Gaziantepspor’u konuştuğumuzda ise net bir tespit yok;
Halbuki bu kadar da para harcandı ama neden olmadı anlamıyoruz, doğru teknik direktör bulunamadı, transferler yanlış yapıldı, şanssız bir dönem…
**
Halbuki Büyükşehir Gaziantepspor’un sorunu da farklı değil.
Gaziantepspor, şehirle bütünleşemedi de, Büyükşehir bütünleşti mi?
Büyükşehir’in birkaç fazla sponsorluk alması, şehirle bütünleştiğini anlamına mı geliyor sanıyorsunuz?
Futbolla ilgili olanlar; Büyükşehir’in ilk onbirini sayabilir misiniz?
Kalecisi kimdi?
Büyükşehir Gaziantepspor’un ikinci başkanı kim?
En son hangi maçına gittiniz?
**
Gaziantepspor’un da, Büyükşehir’in de başarısızlığının ana etkenlerinden birisi şehirle bütünleşememesidir.
Futbol, dünyada bir endüstri olarak nitelendiriliyor değil mi?
Bir fabrikayı en son teknoloji ile donatmanız yeterli geliyor mu günümüzde?
En iyi makineleri almak, en kaliteliyi üretmek, tanıtımınızı yapamadıktan, yani müşteri bulamadıktan, pazar yaratamadıktan sonra hiçbir anlam ifade etmiyor. O en iyi makineleri anlamlı kılan her zaman insan faktörü oluyor. Pazarlama, Ar-ge, iletişim bölümlerindeki ekiplerle fark yaratıyor işletmeler.
**
Futbol, bir endüstri ise, aynı şey takımlarımız için de geçerli. “En iyi kadroları kurar, başarıya ulaşırız” düşüncesi, insan faktörünü göz ardı eden şirketler gibi başarısızlıkla sonuçlanmaya mahkumdur.
İki takımımızın da sorunu aynıdır.
Kendi içine kapanıp, en iyi makinelerle(futbolcularla) başarı aramanın hüsranını yaşıyoruz.
**
Maç günleri dışında Gaziantep hayatının neresinde olmuştur takımlarımız?
Futbolun, sporun sosyal gerekliliklerini yerine getirmek adına neler yapmışlardır?
Şehirle bütünleşmeyi sadece maça gelmekle ölçen düşüncenin başarılı olması beklenebilir mi?
İletişim kuramayan bir insan, nasıl kendini ifade edememenin sıkıntısını yaşar, fırsatları kaçırır, yalnız kalırsa, iletişim kuramayan kurumların da sonu aynıdır.
Halka kendini anlatamayan, basını ve diğer argümanları iletişim için kullanamayan, kendine taraftar oluşturamayan takımlarımızın, sadece transferle başarılı olacağını mı sanıyorsunuz?
İletişimi ihmal eden iki takımımız da ne yazık ki aynı sona doğru ilerliyor.
Bu saatten sonra, tek dayanağımız olarak da sadece “Şans” faktörü kalıyor…