Bir önceki yazımızın başlığı "NELER OLUYOR" idi ve Doğu ve Güneydoğumuzdaki yeraltı ve yerüstü zenginliklerimize ve TPAO'ya ve çalışmalarına dikkat çekmiştik.
Geçtiğimiz haftanın en görünen olayları şüphesiz Taksim'de başlayan olaylardı. İşte tam da böyle zamanlarda oluyor neler oluyorsa...
Taksimde sıkılan gazlar ülke sınırlarını aşıp uluslararası medyaya yansıdığı anda geçer böyle kritik yasalar...
Ayağımıza bakmamız işte böyle sağlanıyor ve şamar yüzümüze işte böyle patlıyor, güzel bir uygulama...
Senarist(ler)i alkışlamak lazım:
Düşünün, muhalefet iktidarı yüklenme azim ve kararlılığı ile Gezipark eylemlerini sahiplenip milletvekilleri ile "Taksime bir iki! Taksime bir iki" servis kaldırıken, iktidar yandaşları, bunun provakasyon, dış güçlerin oyunu, darbeye sebep hazırlama... vs olarak niteleyip can siperane iktidarı savunurken çok kritik bir yasa, Yeni Türk Petrol Yasası hiiiç tepki çekmeden, tereyağından kıl çeker gibi kolayca meclisten geçiverdi. Yeni Petrol Yasası ile:
"Mevcut yasadaki "milli menfaat" vurgusunu kaldırıyor, "devlet hissesini" sahalara göre azaltıyor. Yeni yasada "Devlet adına arama ve işletme ruhsatı alma hakkı TPAO'ya aittir" hükmü çıkarıldı. Böylece süresi dolan petrol üretim sahalarının devlet adına üretime devam etmesi için TPAO'ya verilmesini öngören yasa maddesi kaldırılarak, bu sahaların özel sektör şirketlerine sunulmasının yolu açıldı.Başvuru sahibi, ruhsat başvurusunda sunduğu iş programı için gerekli yatırım tutarının yüzde 2'si kadar teminat verecek. Denizlerde bu oran yüzde 1 olarak uygulanacak. Üzerinde işletme hakkı sona eren sahalar, işletme ruhsatı verilmek üzere, Bakan onayıyla müzayedeye çıkarılabilecek. Üretilen petrolden alınan devlet hissesinde, kuyu başı fiyatı yerine piyasa fiyatı esas alınacak."
Biber gazı Taksimde böylesine bolca boşaltılmasa muhtemelen mecliste yumruk yumruğa, gırtlak gırtlağa, +18'lik bol küfürlü müthiş bir action filmi izleyecektik.