TEDAŞ'IN OYUNU DEVAM EDİYOR

TEDAŞ, 2004 yılı sonuna kadar yapması gereken bir görevini 2012 yılında ele almış abonelerini üzmeye devam ediyor.

TEDAŞ günü geçmiş görevini “Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği.” gereği yerine getirmeye çalışıyor.

xxx

Mesele şu: Elektrik sayaçlarını bina dışına aldırtmak.

Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 17. maddesi “Sayaç ve ilgili ölçü aletlerinin yeri, ilgili mevzuat çerçevesinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenir. Sayaç, ilgili tüzel kişinin kolayca okunabileceği şekilde tesis edilir.” hükmündedir.

Yönetmeliğin bu maddesine göre TEDAŞ elektrik sayaçlarının dışarı alınmasını isteyebilir.

xxx

Ancak, yönetmeliğin yürürlük tarihi olan 01 Mart 2003 tarihinden önce yapılan binalara 17. maddenin uygulanmayacağı geçici 4. maddesinde şu hükümle belirtilmektedir:

“Yönetmeliğin yürürlük tarihinden önce müşteriler ile yapılmış olan sözleşme veya anlaşmalar, söz konusu sözleşmelerdeki güvence bedeline ilişkin hususlar aynı kalmak şartıyla, bağlantı anlaşması ve perakende satış sözleşmesi olarak ve müşterilerden herhangi bir bedel talep edilmeksizin dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından 2004 yılı sonuna kadar yeniden düzenlenir.”

xxx

Buna göre TEDAŞ 01 Mart 2003 tarihinden önceki abonelerinden, sayaçları dışarı almalarını isteyemeyecek, eğer alınması gerekiyorsa masraflarını TEDAŞ’ın karşılaması zorunlu olacaktır.

xxx

Mevzuatın bu şekilde olduğunu bile, bile TEDAŞ abonelerini neden kazıklamaya çalışır, kazıklamaya devam eder. Kaçak elektrik paralarını dürüst abonelerinden tahsil etmesi gibi…

xxx

Konuya daha önce değinmiştim. TEDAŞ aynı uygulamaya devam ettiği için ikinci kez

yazmak ihtiyacını duydum.

01 Mart 2003 tarihinden önce elektrik abonesi olan ve kendilerinden sayaçları dışarı almaları istenen aboneler bu isteği yerine getirmek zorunda değiller. Eğer TEDAŞ arzu ederse, kendisi masrafını karşılamak suretiyle bu isteğini yerine getirebilir.

Aboneleri, elektriklerini kesmekle tehdit edebilirler. Eğer kaçak elektrik kullanmıyor, elektrik borcunuz da yoksa bunun için elektriğinizi kesemezler.

Abonelere duyurulur…

xxx

Bir gün Hoca, kadıya hal hatır sormaya gitmiş ama adamcağız işten başını kaldırıp da iki he, bir yok edecekleri sırada, bir yalancı şahit getirmişler.

Adam, diline kuvvet, epeyce atıp eğirmiş ama yalancının mumu yatsıya kadar sürecek değil ya? Sağı, solu dinleyince yalancılığı ayan beyan ortaya çıkmış, çıkmış ya, eskisi gibi yalan söyleyenin dilini kesmiyor, eşeğe ters bindirip çarşı, Pazar dolaştırıyorlarmış.

Nasıl olsa Hoca’nın eşeği kapıda bağlı. Hoca, kadı ile hoş beş edinceye kadar biz dünyayı dolaşırız, demişler. Hoca’nın eşeğine bindirip dolaştırmışlar.

Dolaştırmışlar ama meğer adam, yalancılığı iş, güç edinmiş. İki gün sonra çat kapı, kadıdan bir selam, eşeği alıp götürmüşler.

İyi ya, bu bir olur, iki olur. Üçüncüsü hiç olur! Günün birinde yine bu yalancı şahit için eşeğini isteyince Hoca’nın rengi atmış:

“Varın şu herife söyleyin; ya bu sanatından vazgeçsin, ya da yanında yedek bir merkep

bulundursun” demiş.