TÜM DÜNYAYA KAPAK OLSUN!

Suriyeliler gitsin mi? kalsın mı? tartışması gittikçe büyüyor. AB ve ABD tutumları bize karşı gittikçe sertleşiyor. En kötüsü de halk arasında yayılmaya başlayan bir dedikodu: ”Biz de Suriyeliler gibi olur muyuz?”  

Asla ve asla böyle bir ihtimal düşünülemez. Çünkü; 

Türk Milleti milli duyguyu, insani duyguyla yan yana düşünür.  

Vicdanında milli duygunun yanına insani duygunun şerefli yerini daima muhafaza etmekle iftihar eder. Çünkü Türk Milleti bilir ki, bugün uygarlığın yolunda bağımsız ve fakat kendileriyle paralel olarak yürüdüğü bütün milletlerle karşılıklı insani ve medeni ilişkide bulunmak elbette gelişmenin devamı için gereklidir.Ama ödünlerde vermeden. Türk Milleti, insaniyet aleminin samimi bir ailesidir. 

 Atamızın da vurguladığı gibi Türk Milleti, millet olmanın öneminin ve gerekliliklerinin bilincindedir. Bununla birlikte her millet kendi yetenekleri, kültürü ve imkânları çerçevesinde bir yapı ortaya koyar ve bu yapıyı diğer milletlere kabul ettirmekle, diğer milletlerle bir arada, huzur ve güven çerçevesinde bir yaşam oluşturmakla sorumludur. Milletin, varlığını devam ettirmek için sahip olması gereken özelliklerin savunulması ve korunması da "milliyetçilik"tir.  

Atatürk'ün Türk milliyetçiliği üzerinde bu kadar çok durmasının sebepleri vardır. Türklerin dünya tarihine ve uygarlıklara yaptığı üstün hizmetler bilinmektedir. Türk Milleti dünya tarihine damgasını vurmuş bir millettir. Unutulmaz zaferler kazanmış, tarihe kahramanlık destanları yazdırmış, üç kıtada köklü devletler kurmuş, asırlar boyunca dinleri, dilleri, ırkları farklı olan milletlere hükümdarlık etmiş, hepsini adalet ve hoşgörü ile yönetmiş, ayak bastığı yerlere medeniyet götürmüş, ahlakı ile dünya milletlerine örnek olmuştur. Türk'ün kahramanlıkları, kabiliyetleri ve üstün ahlakı tarihe geçmiştir. Atamızın "Türk Milleti'nin karakteri yüksektir" sözüyle de işaret ettiği gibi, Türk Milleti'nin ahlaki özellikleri ve yüksek seciyesi diğer tüm milletlerden dikkat çekici şekilde üstündür. 

Böyle üstün meziyetlere ve hasletlere sahip bir milletin vatanı da kutsaldır.Vatanımız, Türk Milleti'nin eski ve yüksek tarihi ve topraklarının derinliklerinde varlıklarını sürdüren eserleri ile bugünkü yurttur. Vatan hiçbir kayıt ve şart altında ayrılık kabul etmez ve bütündür. Bir insanın milli duygu bilinci içinde kendi topraklarına sahip olması ve asla terk etmemesi asil bir duygudur.Atatürk’ün de işaret ettiği gibi: “Benim ihtiraslarım var, hem de pek büyükleri; fakat bu ihtiraslar, yüksek mevkiler işgal etmek veya büyük paralar elde etmek gibi maddî emellerin tatminiyle ilgili bulunmuyor. Ben bu ihtiraslarımın gerçekleşmesini, vatanıma büyük faydaları dokunacak, bana da gerektiği gibi yapılmış bir vazifenin canlı iç rahatlığını verecek büyük bir fikrin başarısında arıyorum. Bütün hayatımın ilkesi, bu olmuştur. Ona çok genç yaşımda sahip oldum ve son nefesime kadar da onu koruyacağım. ”Bizim de yolumuz, ülkümüz bellidir, değişemez. 

Bizi haince pusu kurarak, kahpece şehit edebilirsiniz; ama bitiremezsiniz. 

Çirkin ayak oyunlarınızın her türlüsünü sergileyebilirsiniz; ama korkutamazsınız. 

Şimdilik milletçe yaşananları susup sabırla karşılayabiliriz; ama ayağa kalktığımızda da öfkemizin karşısında duramazsınız. 

Hayallerinizin dolaştığı topraklarımıza sızabilirsiniz; ama başka ülkelerin denizlerin de bizi boğamazsınız. 

 

GÜNÜN SÖZÜ 

Dünyada iki bilinmeyen vardır. Biri kutuplar, diğeri Türkler.” 

Albert Sorel’in 

 

TEBESSÜM 

Diktatör general askerleri ile yolda giderken askerlerden biri hapşırmış. Diktatör arkasını dönüp: -Kim hapşırdı, demiş. Askerler korkudan bir şey söyleyememiş. Diktatör bunun üzerine birinci sırayı kurşuna dizmiş. Sonra yola devam etmişler biraz sonra yine bir hapşırık sesi gelmiş. Diktatör kim hapşırdı deyince yine korkudan kimse kimin hapşırdığını söyleyememiş. Bunun üzerine diktatör ikinci sırayı kursuna dizmiş. Biraz sonra yine birisi hapşırmış. Diktatör arkasını dönüp sormuş kim hapşırdı diye. Bir asker "ben hapşırdım" demiş . Diktatör general askere dönüp: -Çok yaşa, demiş.