Üç kuruşa çalıştırılırsa, işçi bulunmaz

Zirve Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Taner Nakıboğlu, üniversite öğrencileri ile yaptığı söyleşide, Gaziantepli sanayicilerin yanlışına düşmüş.

Nakıboğlu, öğrencilikten tanıdığım, sanayide eğitimli ikinci kuşağı temsil eden en iyi örneklerden birisi. Naksan Holding, onunla çok büyük bir ivme kazandı.

Gaziantep sanayicisi, Nakıboğlu gibi eğitimli ikinci kuşağın yönetimleri devralması ile esnaflıktan, sanayiciliğe yükselecektir. İlk günden bu yana bu tezimin arkasındayım.

**

Nakıboğlu’nun bana göre yanıldığı noktaya gelince...

Gaziantep sanayicisinin sürekli yakındığı gibi Gaziantep’te işçi bulma sıkıntısı yoktur. Bir tarafta işsizler ordusu dururken, işçi bulunamaması tezatınının tek açıklaması vardır:

Gaziantep sanayicisinin üç kuruşa eleman çalıştırma hevesi nedeniyle işçi bulma sıkıntısı vardır.

Vatandaş 12 saat ter döküp alacağı maaşın fazlasını, devletten yardım adı altında almaktadır.

“Beni işe alın ama SSK’’lı yapmayın, yeşil kartım var. Alacağım yardımlar kesilmesin” sözü bu gerçeğin dışa vurumudur. Ancak nedense kimse bunu görmek istemez.

Gaziantepli sanayici işçi bulamaz. Çünkü kar hesabını işçi maliyetleri üzerinden yapar, işçi maaşından kıstıkça kazandım sanır...

Gaziantepli sanayici şehre mühendis, beyaz yakalı personel getiremez. Çünkü işçi maaşı ile mühendis çalıştırmak ister. Çünkü çalışanın hakkı denilince aklına, işçinin eline bir paket piliç tutuşturmak veya Ramazan’da bulgur- simit dağıtmak gelir.

Şehre gelecek beyaz yakalının, şehrin sosyal yaşamına bakacağını, her fabrikanın şehrin soyal-kültürel anlamda da gelişimine katkıda bulunması gerektiğinin ayrımına varmaz, ya da varmak istemez.

İşçi bulamadığını söyleyen sanayicilere tavsiyem; maaşlarda ve sosyal haklarda gerekeni yapın, göreceksiniz işçi sıkıntısı var mı? İsim vermeyeyim ama bunu yapan firmalar var Gaziantep’te ve işçi sıkıntısı da yaşamıyorlar.

**

Yine bir diğer yanlış Suriye ile ilgili düşüncelerdir.  Çünkü Suriye olayları Gaziantep’i çok derinden etkilemiştir.  Kiralar artmıştır, kapılar kapanınca esnaf iş yapamaz hale gelmiştir, işsiz ordusuna bir de Suriyeliler katılmıştır.

Gerçekten de bu sıkıntı sanayiciyi etkilememiştir. Çünkü sanayicimiz bütün dünyaya mal satıyor,  Suriye’ye satmasa ne olacak?

Ama ben etkilenmedim diye, şehrin yaşadığı sıkıntıyı görmezden gelmek, bizim sanayicilerimizin en büyük yanlışıdır diye düşünüyorum.