ÜLKESİNİ TERK EDENLER

Bu gün Al bayraklara sarılı gelenler, ülkesine terk edenler değil, ülkesi için şehitlik mertebesine ulaşmış, Atatürk’ün bu ülkeyi emanet ettiği gençlerdir.

Her nedenle olursa olsun, ülkesini seven bir insan ülkesini bırakıp kaçmaz. Hele o ülkede ülkenin geleceği söz konusu, savaş işgâl ve iç çatışma yaşanıyorsa. Ülkeyi önce kimler bırakıp kaçar veya güvenli yerlere kimler gönderilir? Bunu araştırmak için, Türkiye Cumhuriyetinin var oluşunu araştırmak yeterli.

 Türk ulusu var olurken, işgâl güçlerine karşı, bu ülkenin yaşlısı, genci, kızı kızanı bu ülkeyi bırakıp kaçmamış. Canları pahasına cephelerde savaşırken, yaşlılar çocuklar, cepheye erzak taşıyarak canı pahasına ülkesini savunmuştur.

Kadınlarımız, bir erkek gibi mücadele vermiş, şehit olmuşlar aç kalmışlar Bebelerini kendi elleri ile gömmüşler ama ülkeyi bırakıp kaçmamışlar. Bir ülkenin var olması inanç ve yürekle ortaya konan azmin zaferi ile kazanılır.

Bu gün ülkemize ve ilimize sığınmacı olarak gelen, Suriyelilere bir bakın. Belki çadır ve konteyir kentte kalan kadın, çocuklar için normal diyelim. Ancak, erkeklerin zubunlarını yerlerde sürterek gezmeleri ve birde varlıklı olanların, şehir merkezlerine yerleşip daha rahat bir hayat sürmek için ortaya çıkan durumlarını görünce, bunlar yarın, Suriye’de hayat normale dönünce gidip yine söz sahibi olacak olan kesimlerdir.  Odüşüncede olanlar hiçbir zaman kendisi ve ailelerini tehlikeye atarak mücadele vermezler. Ancak paralarının gücüyle hareket eder fırsatını bulunca ülkeden kaçarlar. Tıpkı Osmanlı imparatorluğu zamanındada aynen öyle olmuştur. O gün Osmanlı Müslüman Arap ülkeleri diyerek kollamış her türlü haklardan nasiplenmelerini sağladığı, Arap ülkeleri sonradan Osmanlıya baş kaldırıp İngiliz, Fransız ile, birlik olup isyanlar çıkarması ve Osmanlı askerlerini arkadan hançerlemeleri ve İngiliz Fransız’dan aldıkları altınlar ile Osmanlı askerinin karnında altın var diye karınlarını yaranların işte geçmişi böyle gelecekleri neyi gösterir.

Kendi ülkelerine hayrı olmayanların yerleştikleri yerlere ne hayırları dokunur? İşte buradan yola çıkarak akla gelen bin türlü sorular. Acaba yarın Allah kötüsünü vermesin bizim ülkemizde de böyle bir sorun çıkarsa, ülkemizin ilimizin zenginleri de mi paralarını ve ziynet eşyalarını alıp uçak, gemiler ve yol buldukları yerden ülkeyi bırakıp kaçarlar? Yoksa dedeleri gibi şehit gazilik yolunu mu seçerler? Suriye’den kaçıp gelenlere verilen önem herhalde kendi vatandaşımıza verilmiyor.

Demek ki ihanetçiler her yerde baş tacı edilmeye başlamış, yıllardan beri kaçıp gelenlere kucak açıldığına göre mağdur olarak gösterilen bu insanlar gibi bizim vatandaşımızda şu an ekonomik yönden mağdur durumda.

Devam edecek.