Şu günlerde Hitler’in “Kavgam”ını okuyorum. Bire bir benzerlikler taşıyor iki politikacının uygulamaları. Devletin bütün tersanelerine girildi, diye umutsuzluk içindeydim.
Ülkem giderek karanlıklara doğru sürükleniyor. Yoksulluğun, çaresizliğin yanısıra çağdışı uygulamalarla başımıza kara çarşaf örüldüğü şu günlerde:
“Umutların tükendiği yerdeyiz” diye helak oluyordum.
Yargı, hükümetin ağzına bakar hale getirildi. Askerin biatçısı rahat, doğrucular ise zindanlarda.
Davacı kendileri, savcı savcı, kendileri, yargıç kendileri… Kimi kime şikayet edeceksin? Ananı öpen kadı.
Tam bu sırada Yargıtay Tetkik Hâkimi ve Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Üyesi Celal Çelik kalkıyor, zehir zemberek bir demeç vererek ve “Ben bu oyunun içinde olmayacağım!” diyerek istifa ediyor.
Üst rütbeli bir subayımızın bir törende önünden geçen Başbakana yağdanlık gösterisinde bulunmadığı için, hala içende süründürüldüğü bir önemde, Celal Ç elik’in davranışı büyük yürekliliktir.
Bu istifa haberini birlikte okumalıyız:
BU OYUNUN PARÇASI OLMAYACAĞIM!
Yargıtay Tetkik Hâkimi ve Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Üyesi Celal Çelik, HSYK’nın yapısının değiştirilmesinin ardından Yargıtay’daki blok oy uygulamalarına, koltuk ve yaranma hesaplarının varlığını öne sürerek:
“Midemin kaldıramayacağı kadar sorunlarla karşı karşıya kaldığımızı düşünüyorum. Türk yargısı çok derin sıkıntılar yaşıyor. Bana göre Türk yargısı bitmiş bile diyebiliriz” dedi.
İstifasını basın toplantısıyla açıklayan Çelik, Yargıtay Üyelerinin ve Daire Başkanlarının hak etmedikleri şekilde görev yerlerinden alınarak, farklı dairelerde görevlendirildiklerini belirtti.
Yaşanan bu durumun bir süre sonra kendilerine de yansıyacağının altını çizerek, istifa kararını almak durumunda kaldığını kaydetti.
Yargıtay’daki bir çok hakim ve savcının emeklilik süresini doldurduğu için emekliye ayrılma yolunu tercih ettiğini anımsatan Çelik, 40 yaşında olduğunu, 12 yıldır yargıçlık yaptığını ve emeklilik süresini doldurmak için önünde 10 yılı bulunduğunu ifade etti.
Çelik, “İki kızım var, ekonomik olarak ayrılmanın zorluklarını bilerek, istifayı göze aldım. Benim için çok zor bir karardı. Midemin kaldıramayacağı kadar sorunlarla karşı karşıya kaldığımızı düşünüyorum…”
“ Türk yargısı çok derin sıkıntılar yaşıyor. Bana göre Türk yargısı bitmiş bile diyebiliriz” dedi. HSYK’nın olumsuz tasarrufları nedeniyle artık yargıç ve savcıların sağlıklı karar verebileceğine ihtimal vermediğini belirten Çelik, Yargıtay’da 20 civarında hakim ve savcının yakın zamanda kendisinin istifa etmesine neden olan gerekçelerle emekliye ayrılacağını söyledi.
”MUHALİFLER ZİNDANLARDA ÇÜRÜTÜLÜYOR”
Türk yargısının hukukun üstünlüğü ve halka adalet dağıtmak ülküsünden uzaklaştığının savunan Çelik, “Türk yargısında, kişi hak ve özgürlüklerine değer katması gereken karar ve gerçekler ile yargıçlar ve savcılar yönünden saygın duruş söz konusu olması gerekirken;
Biat, bedelli ikbal beklentileri, blok oy uygulamaları, koltuk ve yaranma hesaplarının varlığı midelerimizi kaldırmıştır” dedi
Çelik, düşünen, söyleyen ve yazan muhalif yazarların, basın mensuplarının yargı eliyle adeta avlanarak zindanlarda çürütülmesinin ve böylelikle toplumda oluşturulan baskının yargıç olarak vicdanında eziklik yarattığını belirtti.
”BU OYUNUN BİR PARÇASI OLMAYACAĞIM”
Ergenekon, Balyoz Davasının hâkim ve savcılar ile İlhan Cihaner hakkında yapılan soruşturmada görevli savcı ve yargıçlar hakkında yüzlerce şikâyet başvurusu olmasına karşın ödüllendirildiklerinin belirten Çelik, istifa gerekçesini şöyle açıkladı:
“Deniz Feneri soruşturmasının, şikâyet üzerine hiçbir usulsüzlük olmamasına karşın soruşturmanın görevli 3 savcıdan alınmasındaki fahiş taraflı tasarrufların yarattığı adalet travması,
YARSAV üyelerine yönelik taraflı uygulamalar, halkımızın beklemekte olduğu ve bu dünyada var olduğuna inandığımız adaletten, Adalet Bakanın iradesi altındaki HSYK eliyle her gün biraz daha uzaklaşılması, oluşturulan Anayasa Mahkemesi düşünüldüğünde,
Fiilen Anayasa değiştirilmiş olmasına rağmen ’yeni anayasa’ masalı ile bizi yine gerçek adaletsizliklerden uzaklaştırmaya çalışmaları nedeniyle, bu oyunun ve sürecin bir parçası olmamak yolundaki kişisel tercihimi kullanıyor ve sevgili mesleğim yargıçlıktan istifa ediyorum.”
***
Demek ki her şey bitmedi. Demek ki hala umut var. Teşekkürler, yurdu, ulusu için kendini ateşe atan Yargıcım. Üzerindeki ateşten gömlek, seni koruyacaktır.
Ne mutlu sana, utananlardan olmayacaksın. Tarih seni kara harflerle yazmayacak.