YAHUDİLERİN HAZRETİ ALİ [ra] SORULARI

 "Ben ilim şehriyim. Ali de onun kapısıdır. İlim isteyen kapıya gelsin” diye ifade ettiği Hz. Ali ne kadar büyük ilim, hikmet sahibi bir zat olduğunu göstermektedir.

Hz. Ali ra. ilim ve hikmet  yönünden büyük bir sahabi olduğunu kabul etmek gerekir. Onun ashâb-ı kiram içinde önemli bir yere sahip olduğu tarihi bir hakikattir.

Hz. Ali ra. sahip olduğu ilmi gaybı bilen bâtınî bir anlayıştan daha çok Kur’ân ve sünnetin derin manalarını kavrayan bir anlayış olarak görmek ve anlamak gerekir.

Yahudiler Hz Ali ra. ilmini sınamak için onu çoğu kez denemeye alarak, sorular sorup, akıllarınca koskoca zatı mahcup edip,bir şey bilmiyormuş gibi göstermeye çalışmışlardır.

Yine bir gün Yahudi hahamları Hazreti Ali ra'ya;

-Bize şunlardan haber ver, göklerde büyük olan, yeryüzünden geniş olan, ateşten daha yakıcı olan, rüzgârdan daha süratli olan, deniz ve ondan daha zengin olan, taştan daha katı olan, bizim görüp Allah'ın görmek istemediği, yalnız Allah için olan ve yalnız bizim olan bizimle Allah'ın arasında olan şey nedir...?

Beygir kişnediğinde, deve, sığır bağırdığında, merkep anırdığında, koyun melediğinde, köpek havladığında, tilki bağırdığında, kedi miyavladığında, aslan kükrediğinde, kartalın, karganın bağırmalarında, güvercin ötmesinde, kurbağanın, tavuğun, horozun bağırmasında ve diğer kuşların ötmelerinde, ateşin kıvılcımlaşıp parlamasında, rüzgârın esmesinde, suyun akmasında, yeryüzünün yeşermesinde, gökyüzünün bulutlanmasında, denizin dalgalanmasında, güneşin ışık vermesinde, ayın parlak olmasına sebep nedir...?

Muhammed as. kaç ismi olduğunu, Kuran’a niçin kuran dendiğini, insan kıyafetinden çıkanların kaç tane olduklarını, niçin insan şeklinden hayvan suretine çevrildiklerini bize söyle.

Eğer bunlara cevap verebilirsen, senin hak üzere olduğunu ikrar ve itiraf ederiz. Eğer cevap veremezsen batıl üzere bulunduğuna karar veririz.

Hz.Ali ra. onlara şöyle cevap verdi:

-Bende ilimden altmış kapı vardır. O kapıların her biri bin denk kağıda muhtaçtır. Bana istediklerinizi sorun cevabını alırsınız. Çünkü sizin sorularınıza cevap vermek benim için çok kolaydır.

LA HAVLE VELA KUVVETE İLLA BİLLAHİL ALİYYÜL,AZİM der ve şöyle cevap verir:

-Gökten büyük olan Allahu Teâlâ’ya karşı yalan söyleyip iftira etmektir. Yeryüzünden geniş olan HAK olandır.

Ateşten daha fazla yakıcı olan, bütün dünya malını toplamaya haris olan kalptir. Rüzgardan daha süratli olan, mazlumun bedduasıdır. Denizden daha zengin olan kanaatkar olan kalptir. Taştan daha katı olan, facir ve fasık olan kalptir. Bizim görüp Allah'ın görmek istemediği kafirin yüzü ve amelidir. Yalnız Allah için olan, RUH'tur.

Yalnız bizim için olan şey de kendi amelimizdir.

Bizimle Allah arasında olan ise, bizden dua Allah'tan da kabul etmektir, der ve hayvanların ne tür dua ettiklerini anlatmaya başlar.

Atlar kişnediklerinde, ‘ey Allahımız, Müslümanları aziz, kafirleri zelil kıl' der.

Evet sayın okurlar konunun devamı yarın, Hz. Alinin dilinden hayvanların lisanı hallerini yazacağım.