Yalnız Çekilen Kürekler

Bir ilişki, iki insanın ortak çabasıyla büyür. Sevgi, güven, emek ve özveri ancak iki kalpten birlikte aktığında anlam bulur. Fakat bazı ilişkilerde terazinin kefesi eşit değildir. Bir taraf tüm gücüyle iterken, diğer taraf sadece izler ya da direnç gösterir. İşte o noktada, ilişki tek taraflı bir yük taşımaya dönüşür.

Bir gemiyi düşünün. Kürekleri sadece bir kişi çektiğinde gemi belli bir mesafe kat eder, ama yönü kayar, yolculuk kısa sürede yıpratıcı hale gelir. İlişkiler de böyledir.
Tek tarafın çabasıyla bir süre ilerler fakat bir gün gelir ki, yorulan taraf tükenir. Çünkü hiçbir insan, karşılığını görmeden sınırsızca sevemez, taşıyamaz, direnemez.
Karşılıklı olmayan bir bağ her zamanla köstek olmaya başlar. Emek vermeyen tarafın rahatlığı, yükü sırtlayan tarafın omzunu ezer.
Ve en acısı, sevilmediğini değil, görülmediğini hissettirir. Çünkü ‘’emek’’ sadece ilişkiyi değil, karşıdakinin varlığını onurlandırır.
Sevgi, iki kişilik bir yolculuktur. Eğer yol tek kişinin ayak sesleriyle yankılanıyorsa, o yolun adı artık ‘’ilişki’’ değil, yalnızlıktır.