Televizyonlarımızda çeşitli yarışmalar yapılıyor.
***
Kimisi, bilgi yarışmaları; genellikle yarışana da, izleyicilere de bir şeyler öğretiyor…
Kimisi, bir şeyler kazandırmak adına yarışmacılara akla hayale gelmedik çılgınlıklar yaptırıyor…
Kimisi, yarışmacılara marifetlerini, yeteneklerini sergiletiyor...
Kimisi, Türkiye ye yeni sesler kazandırmak adına ses yarışmaları düzenliyor…
***
Ve bu yarışmaları – sanıyorum, bilgi yarışmaları hariç – gençlerimiz özellikle de genç kızlarımız büyük bir zevkle izliyor.
***
Dün akşam tesadüfen bir televizyon kanalında, bende, bir yarışma izledim.
İzlediğim yarışma bir ses yarışmasıydı.
Bu ses yarışmasına yarışmacıları hazırlayan dört koç var. İkisi bayan, ikisi erkek. Dördününde isimleri ülke sınırlarını aşmış.
Ve bu koçlar haklı olarak çalıştırdıkları yarışmacılarının kazanması için onlara iltifatlar yağdırıyorlar, övüyorlar…
***
Erkek koçlar işi sulandırmadan, kadın-erken ayırımı yapmadan jüriyi (ekran başında ki izleyiciler) etkilemek için yarışmacılarını tanıtmaya çalışıyorlar.
***
Ya bayan koçlar…
İş onlara gelince işin rengi birden bire değişiyor…
Gençleri bilemem, ama ben RTÜK nerede diye bangır bangır bağıracak hale geldim.
Oysa RTÜK denilen kuruluş müstehcen sayılmayacak bazı görüntüleri, konuşmaları bile; bipler, buzlar…
***
Akşamki yarışmada, tahmin edeceğiniz gibi yarışmacılar genç insanlar.
Seslerinin dışında bir de gözlere hitap etmek için giyim kuşamlarına, süslerine makyajlarına dikkat etmişler…
Bayanlar güzel mi güzel. Erkekler yakışıklı mı yakışıklı.
***
Ve…
Bu bayan koçlar, erkek yarışmacılara ağızlarının sularını akarak ilanı aşk ediyorlar. Bir kadının erkeklere ancak mahreminde söyleyecekleri aşk sözlerini pervazsızca söylüyorlar.
Ve bütün bunlar RTÜK’ün müdahalesine maruz kalmıyor.
Nerelerdesin ey RTÜK…