Sağlık

Erkeklerde de baba olmak için “riskli” yaş kaçtır?

Erkeklerde ileri baba yaşı genellikle 40 yaş ve sonrası olarak kabul ediliyor; bu dönemle birlikte sperm kalitesi düşerken düşük ve genetik hastalık riskleri artış gösterebiliyor.

Son yıllarda düşen doğum oranları yalnızca kadınlar üzerinden tartışılıyor. Ancak uzmanlar, erkeklerin de baba olma yaşını giderek ertelemesinin üreme sağlığını ciddi biçimde etkilediğine dikkat çekiyor. Erkek yaşı ilerledikçe sperm kalitesi düşüyor, DNA hasarı artıyor ve bu durum yalnızca gebeliği değil, doğacak çocuğun ileriki yaşamını da etkileyebiliyor.

İşte merak edilen sorulara net yanıtlar…

1- Erkeklerde baba olmak için en ideal yaş hangisi?

Bilimsel veriler, sperm sayısı ve kalitesinin en yüksek olduğu dönemin 25–35 yaş aralığı olduğunu gösteriyor. 35 yaşından sonra sperm hareketliliğinde azalma, DNA hasarında artış ve testosteron seviyelerinde yıllık düşüş gözleniyor. 40 yaşından sonra da çocuk sahibi olmak mümkün olsa da riskler istatistiksel olarak yükseliyor.2- Erkeklerde “riskli baba yaşı” var mı?

Tıpta “ileri baba yaşı” kavramı genellikle 40 yaş ve üzeri için kullanılıyor. Bu yaştan sonra şu riskler belirginleşebiliyor:

Sperm DNA hasarının artması

Gebeliğin oluşma süresinin uzaması

Düşük riskinde artış

Bazı genetik hastalık risklerinin yükselmesi

Bu riskler “kesin yaşanır” anlamına gelmez, ancak olasılıkların arttığını gösterir.

3- Sperm kalitesi bebeğin sağlığını nasıl etkiler?

Sperm yalnızca genetik bilgiyi taşımaz, aynı zamanda embriyonun sağlıklı gelişimi için gerekli DNA bütünlüğünü de sağlar. DNA hasarı yüksek spermle oluşan gebeliklerde:

Döllenme ihtimali düşebilir

Erken dönem düşük riski artabilir

Embriyonun gelişimi olumsuz etkilenebilir

Araştırmalar, sperm DNA’sındaki ciddi bozulmaların çocuğun ilerleyen yıllardaki metabolik ve nörogelişimsel sağlığıyla ilişkili olabileceğini gösteriyor.

4- Erkek kısırlığı gerçekten artıyor mu?

Son yıllardaki bilimsel çalışmalar, dünya genelinde erkeklerde sperm sayısının son 40 yılda yaklaşık %50’ye yakın azaldığını ortaya koyuyor. Günümüzde kısırlık şikâyetiyle başvuran çiftlerin yaklaşık yarısında erkek faktörü tamamen ya da kısmen etkili oluyor.

Bu artışın başlıca nedenleri:

Kronik stres ve düzensiz yaşam

Obezite ve hareketsizlik

Sigara ve alkol kullanımı

Hava kirliliği ve toksik kimyasallar

Aşırı sıcak ortam maruziyeti (hamam, sauna, diz üstü laptop kullanımı)

Hormon bozucu plastik maddeler

Yetersiz uyku ve sağlıksız beslenme

5- Erkekler üreme sağlığını korumak için ne yapmalı?

Sperm kalitesini korumak için yaşam tarzı büyük önem taşıyor:

Sigara mutlaka bırakılmalı

Sağlıklı kiloda kalınmalı

Haftada en az 3 gün düzenli egzersiz yapılmalı

Günde 7–8 saat kaliteli uyku hedeflenmeli

Sauna, hamam, aşırı sıcak ortam ve dar iç çamaşırından kaçınılmalı

Antioksidan ağırlıklı beslenilmeli (ceviz, badem, balık, nar, yeşil yapraklı sebzeler) Kronik stres mutlaka kontrol altına alınmalı

Gerekli durumlarda erken dönemde uzman değerlendirmesi alınmalı

Erkek doğurganlığı sanıldığı gibi “sınırsız” değildir. Yaş ilerledikçe sperm kalitesi düşer ve riskler artar. Sağlıklı yaşam alışkanlıkları ve erken farkındalık, ileride baba olmak isteyen her erkek için büyük avantaj sağlar.