Gündem

Güçyetmez’den zabıta ilanına tepki

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Gaziantep Şube Başkanı Burkay Güçyetmez, Şehitkâmil Belediyesi’nin yayımladığı zabıta memuru alım ilanına dair önemli açıklamalarda bulundu.

Şehitkamil Belediyesi'nin, zabıta memuru alımı için açtığı ilan tepkilere ve tartışmalara neden oldu. İlanda zabıta memurluğuna başvurmak için, “Mühendis, mimar ve şehir plancısı” olma şartının yer alması, “Meslek onurunun zedelenmesi” ve “Gençlerin geleceğe dair umutlarına saldırı” olarak değerlendirildi.

Her meslek değerlidir

TMMOB Gaziantep İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri ve İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı Burkay Güçyetmez, tartışmalı ilanla ilgili yaptığı açıklamada, “Büyük emekler ve fedakarlıklarla alınan mühendislik, mimarlık, şehir planlama eğitimlerinin ve mesleğin etik değerlerinin hiçe sayılarak, kamu kurumlarının meslek onurunu zedeleyen mesnetsiz ilanlarını kabul etmiyor, Şehitkamil Belediyesi`nin ilanını, gençlerimizin geleceğe dair umutlarına yönelik bir saldırı olarak değerlendiriyor ve meslektaşlarımızı inciten ilanı kınıyoruz. Hassasiyetle de belirtmek istiyoruz ki; sorun ilanda yer alan zabıta mesleği ile ilgili bir sorun değildir. Her iş ve meslek oldukça kıymetlidir. Fakat Mühendis mimar ve şehir plancılarının kadroları kendi meslek disiplinleri alanları içerisinde yer almalıdır” dedi.

Meslektaşlarımıza sahip çıkmak, ülkenin geleceğine sahip çıkmaktır

Güçyetmez, Şehitkamil Belediyesi'nin zabıta alım illanında, ‘Şehitkâmil Belediye Başkanlığı bünyesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu`na tabi istihdam edilmek üzere; Belediye Zabıta Yönetmeliği hükümlerine göre aşağıda unvanı, sınıfı, derecesi, adedi, nitelikleri, KPSS puan türü, KPSS taban puanı ve diğer şartları taşımak kaydıyla belirtilen boş kadrolara açıktan atama yoluyla zabıta memuru alınacaktır` ifadelerine yer verildiğini belirterek, şunları söyledi:

“Meslektaşlarımızın; Mesleki hak ve çıkarlarını korumak bizim asli görevimizdir. Çok açıktır ki; mühendis, mimar ve şehir plancılarının mesleki hak ve çıkarlarını korumak aslında tüm toplumun geleceğini korumak demektir. Çünkü bizim meslek alanımız, toplumun ortak yaşamının üretimini ve devamlılığını sağlamaktadır Ayrıca ülkemizin deprem gerçeğini düşündüğümüzde meslektaşlarımıza sahip çıkmak ülkemizin geleceği açısından da kritik öneme sahiptir.

Rant eksenli politikalar geleceğimizi yok ediyor

Ülkemiz ciddi bir ekonomik krizin içerisinden geçerken, krizin tüm faturası meslektaşlarımıza, emeği ile geçinen toplumsal kesimlere kesilmeye devam edilmektedir. Bir avuç sermayedarın daha da zenginleşmesi uğruna, halkın ihtiyaçları göz ardı edilmekte; kamusal yatırımlar ortadan kaldırımakta, rant ve kar hırsı bilimsel bilginin önünde tutulmaktadır.Cumhuriyet’in tüm ilerici değerleri ve birikimi piyasacılıkla talan edilmektedir. Yıllardır uygulana gelen rant eksenli politika ve uygulamalar ülkemizi ve geleceğimizi adım adım yok edip, biz mühendis, mimar ve şehir plancıları da zorlu bir yaşam mücadelesine sürüklemektedir.

Sosyal devlet olmanın niteliklerini hatırlatıyoruz

Bugün hala, işsizlik, hayat pahalılığı, düşük ücretler, güvencesizlik, özlük hakları sorunları ülkemizde çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının öncelikli sorunları olmaya devam etmektedir. İşsizlik tüm meslek alanlarında olduğu gibi meslek alanımızın da can yakıcı bir sorunu haline gelmiştir. Yeni mezun meslektaşlarımız nitelikli çalışma yaşamına dahil olamamaktadırlar. Çalışma yaşamına dahil olan meslektaşlarımız ise düşük ücretlerle çalışmaya zorlanmaktadırlar. Derinleşen işsizlik ortamında meslektaşlarımız güvencesiz çalışma koşullarına mecbur bırakılmakta, istihdam alanları giderek daraltılmaktadır. Meslektaşlarımız çareyi meslek dışı çalışma alanlarında aramaktadır.Gerek kamuda gerekse özel işletmelerde mesleğimizin kamusal işlevi bilinçli olarak ortadan kaldırılmaktadır.

Güçyetmez; Meslek onurunu zedeleyen ilanları kınıyoru

Kamu kurumlarına sosyal devlet olmanın niteliklerini hatırlatıyor, ülkemizde teknolojik gelişmelere paralel olarak, akıl ve bilimin öncülüğünde işsizlik sorununu çözecek yeni politikaların üretilmesini talep ediyoruz.”