Uzmanlar zeytinin yetiştiği bölge, işleme teknikleri ve depolama koşullarının kaliteyi doğrudan etkilediğini belirterek tüketicilere önemli uyarılarda bulunuyor.
Sofralık zeytin alırken ürünün markalı ve ambalajlı olmasına dikkat edilmesi öneriliyor. Etiket üzerinde üretim – son kullanma tarihi ve besin değerlerinin bulunması, ürünün güvenilirliğini artıran unsurlar arasında yer alıyor.
Ambalajı şişmiş ürünler (bombaj), zeytinin tatlanma sürecini tamamlamadığını ve mikroorganizmaların geliştiğini gösteriyor. Bu tür ürünler, yetersiz ısıl işlem nedeniyle sağlık riski taşıyabiliyor.
Ayrıca konserve edilen teneke veya cam kavanozlarda pastörize ya da sterilize ibaresinin bulunması gerekiyor.
Berrak Salamura ve Sağlam Ambalaj Şart
Hasarlı, paslanmış veya yırtık ambalajlarda satılan zeytinler hijyen açısından risk taşıyor.
İçi görünen cam veya plastik ambalajlarda dikkat edilmesi gerekenler:
Zeytinlerin büyüklüğü homojen olmalı
Salamura suyu berrak olmalı
Açıkta satılan ürünlerde ise zeytin çeşidi ve firma isminin etikette yazıyor olması kalite güvencesi taşıyor. Tüketicilerin, tezgâhta satılan açık ürünün yanında aynı zeytinin ambalajlı örneğinin bulunup bulunmadığını kontrol etmesi öneriliyor.
Sofralık zeytinin kalitesini anlamak için tadım sırasında şu noktalar öne çıkıyor:
Et, çekirdekten kolayca ayrılmalı. Ayrılmıyorsa hasat zamanı doğru değildir.
Çekirdek rengi kahverengi olmalı.
Kabuk ağızda kolay dağılmalı. Sert kabuk, kuraklık izine işaret eder.
Aşırı tuzlu zeytin, art arda yenildiğinde boğazda yanma yapar.
Doğal ve az tuzlu zeytinlerde sap dibinde görülen beyazlık normaldir ve suda çözünür, zararsızdır.
Farklı sofralık zeytin çeşitlerinin çekirdek yapılarının da birbirinden farklı olabileceği hatırlatılarak, tüketicilerin bu çeşitlilikten dolayı yanılmaması gerektiği vurgulanıyor.
Doğru seçim hem sağlıklı hem de daha lezzetli sofralar için büyük önem taşıyor.