Gaziantep Haber

Bakırcılar Çarşısı’nda Zanaatkârlık Nasıl Yaşatılıyor?

Asırlık bakırcılık geleneğinin yaşatıldığı Gaziantep Bakırcılar Çarşısı, ustaların el emeğiyle şekillenen bakır ürünleriyle ziyaretçilerini tarihin içine çekiyor.

Gaziantep’in tarihî dokusunu yüzyıllardır ayakta tutan Bakırcılar Çarşısı, el işçiliğinin sabırla buluştuğu bir zanaat merkezi olarak bugün de hem yerli hem yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Çekiç seslerinin yankılandığı çarşıda ustalar, bakır tencere ve tavadan dekoratif eşyalara kadar birçok ürünü geleneksel yöntemlerle şekillendiriyor. Bu kadim zanaatın temsilcileri hem şehrin mutfak kültürüne hem de kültürel mirasına büyük katkı sağlıyor.

“Her ürün bir sanat eseri gibi”

Çarşının deneyimli ustalarından Mehmet Usta, bakırcılığın hâlâ emek ve sabır isteyen bir meslek olduğunu vurguluyor:

“Bakırcılık zor ama bir o kadar da kıymetli bir iş. Burada yaptığımız her ürün bir sanat eseri gibi, her birine büyük emek veriyoruz. Gaziantep’in bu kültürünü yaşatmak bizim için gurur verici.” Çarşıyı gezen ziyaretçiler, ustaların maharetli elleriyle bakırı işleyişini yakından takip etme fırsatı buluyor. Sadece ticaret alanı değil, aynı zamanda kültürel bir sahne olan çarşı, Gaziantep’in zanaat ruhunu canlı tutuyor.

Yedi Çarşıdan Oluşan Tarihî Bir Merkez

Bugün Büyükşehir Belediyesi'nin restorasyonuyla yenilenen Bakırcılar Çarşısı, toplam 250 dükkândan ve yedi farklı çarşıdan oluşuyor: Eskici Çarşısı, Attar Çarşısı, Haphapcı Çarşısı, Kendirci Çarşısı, Külekçi Çarşısı, Köşger Çarşısı ve Hasırcı Çarşısı… Her biri farklı ustalık dallarına ev sahipliği yapan bu bölümler, Gaziantep’in çok yönlü esnaf kültürünü yansıtıyor.

Osmanlı’dan Günümüze Uzanan Bir Miras

Tarihî kaynaklar, Gaziantep’te bakırcılığın 16. yüzyıldan bu yana önemli bir ticaret kolu olduğunu gösteriyor. 1536 tarihli Ayıntap Tahrir Defteri’nde “kazancı” yani bakırcı mesleğinin şehir ekonomisinde merkezi bir rol oynadığı belirtiliyor.

1557 tarihli vakıf kayıtlarında ise “Dükkân der suk-ı kazganciyan” ifadesi, o dönemde bile organize bir bakırcı çarşısının varlığına işaret ediyor.

Her ne kadar I. Dünya Savaşı ve sonrasında ekonomik sıkıntılar nedeniyle bakırcılık eski canlılığını yitirmiş olsa da Gaziantep, bu zanaatı günümüze taşımayı başaran şehirlerden biri olarak öne çıkıyor.

Ustaların Dilinden Bakırcılık Geleneği

Bakırcılar Çarşısı’nın en eski esnaflarından biri olan 1935 doğumlu Sırrı Bülbül, mesleğe 1948’de çırak olarak başladığını hatırlıyor. Bülbül, bakırcılığı Ermeni ustalardan öğrendiklerini belirterek şunları söylüyor:

“Ermeniler Gaziantep’te yaşarken bu mesleği onlardan öğrendik. Eskiden tüm mutfak eşyaları bakırdı, herkes geçimini bakırcılıktan sağlardı. O dönemlerde bakırcı esnafı denilince Akyol Mahallesi akla gelirdi. O zamanlar tüm ürünler çekiç ve örsle yapılırdı, şimdi ise yerini makineler aldı.”

Geçmişten Geleceğe Bir Sanat Köprüsü

Gaziantep Bakırcılar Çarşısı bugün sadece bir alışveriş noktası değil; geçmiş ile geleceği buluşturan bir kültür köprüsü.

Her çekiç darbesiyle yoğrulan bakır hem ustasının emeğini hem de Gaziantep’in tarihî kimliğini yansıtan birer kültür mirası niteliğinde. Çarşıyı gezenler, bakırın sesini, ustalığın sabrını ve Antep’in derin tarihini aynı anda hissediyor. Bakırcılar Çarşısı, sadece bakırın değil, insanın emeğini ve hikâyesini de şekillendiren bir zanaat mabedi olarak yaşamaya devam ediyor.