Haberler

Bilim İnsanları Uyarıyor! Türkiye Susuzluğa Doğru Gidiyor.

Ege’de başlayan kuraklık sinyalleri tüm Türkiye için alarm veriyor. 2100 yılına kadar kurak ay sayısında yüzde 40’a varan artış öngörülüyor.

Yaşar Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Jafar Safari’nin yürütücülüğünde yapılan bilimsel araştırma, Ege Bölgesi’nde gelecekte yaşanabilecek kuraklık senaryolarına ışık tuttu. Araştırmada CMIP6 iklim modeli verileri üzerinden orta (SSP2-4.5) ve yüksek (SSP5-8.5) emisyon senaryoları analiz edildi.

Sonuçlara göre, 2070–2099 yılları arasında kurak ay sayısı orta senaryoda yüzde 26, yüksek senaryoda ise yüzde 40’a varan oranda artış gösterebilir. Bu artış, bölgede uzun süreli ve şiddetli kurak dönemlerin yaşanabileceği anlamına geliyor.

Verimli Havzalar Tehlike Altında

Araştırma bulguları, özellikle Büyük Menderes Havzası (Aydın-Denizli-Muğla hattı) ile Küçük Menderes Havzası’nın batı kesimleri (Çeşme, Seferihisar, Selçuk ve çevresi) için endişe verici bir tablo ortaya koyuyor.

Bu bölgelerde 2041–2100 döneminde toplam 160 ayı aşan kuraklık değerleri öngörülüyor. Küçük Menderes’in doğu kesimleri ile Gediz Havzası’nda da kuraklık riski devam ediyor. Ayrıca 15 aya kadar uzayabilen uzun kurak dönemlerin yaşanabileceği belirtiliyor. Su Kesintileri ve Tarımsal Kriz Kapıda

İzmir ve çevresinde son yıllarda baraj seviyelerinin kritik düzeylere gerilemesi, bazı ilçelerde su kesintilerini beraberinde getirmişti. Araştırmaya göre bu tablo, yalnızca geçici bir sorun değil; iklim değişikliği ile derinleşen uzun vadeli bir kriz.

Doç. Dr. Safari, tarımsal üretim, içme suyu temini ve ekosistem dengesi açısından ciddi tehditlere dikkat çekerek, “İklim değişikliği artık soyut bir kavram değil. Ege Bölgesi hem sıcaklık artışı hem de buharlaşma nedeniyle çift yönlü baskı altında. Adaptasyon ve bütüncül su yönetimi politikaları bir an önce hayata geçirilmeli” uyarısında bulundu.

Bilim İnsanları Uyarıyor: Gelecek İçin Acil Önlem Şart

Doç. Dr. Safari’nin yanı sıra araştırmada; İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Dr. Mustafa Nuri, Bursa Teknik Üniversitesi’nden Doç. Dr. Babak Vaheddoost ve yüksek lisans öğrencisi Farzad Rotbeei de görev aldı.

Uzmanlar, önümüzdeki yıllarda Ege’nin tarımsal verimliliğinin ciddi şekilde düşebileceğini, içme suyuna erişimin zorlaşacağını ve ekosistem dengelerinin bozulabileceğini belirterek acil eylem planı çağrısında bulunuyor.

NELER YAPILABİLİR?

Doç. Dr. Safari atılması gereken adımları şöyle sıraladı:

"- Yeraltı su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı için izleme ve sınırlama sistemleri geliştirilmeli.

- Tarımsal sulamada modern ve su tasarruflu teknikler yaygınlaştırılmalı.

- Şehir şebekelerindeki su kaçakları hızla önlenmeli.

- Kuraklık erken uyarı sistemleri bölgesel düzeyde kurulmalı.

- İklim projeksiyonlarına dayalı uzun vadeli su yönetim planları hazırlanmalı.

- Yenilenebilir enerji yatırımları artırılarak karbon ayak izi azaltılmalı.

- Alternatif su kaynakları devreye alınmalı; atık sular tarımda kullanılmalı, deniz suyu arıtma tesisleri kurulmalı"