Kitap fuarına yaklaştıkça kalabalıkları yararak, itişe kakışa ilerliyorum. Kalabalığın çoğunluğu öğrenciler ve onları fuara kavuşturan servisler. Her kalabalık sıkıntı ve gerginlik verirken, bu kalabalık beni gülümsetiyor, rahatsız etmiyor. Zamanım da çok. Usul usul giriyorum salonlara
Etrafıma bakınarak 2. Salonda imza günleri olan şair arkadaşlarım Fatma Hatun Esen ve Ünal Kar’ın yanına gidiyorum. Kucaklaşmanın ardından, şiirlere dalıyoruz. Her kişi şiir ve şair hakkında düşüncesini söylüyor. Ortak paydalarda buluşulsa da şiirin okyanus olduğunun farkındayız. Susuyorum ve yeni kitapları karıştırıyorum.
Şair Ünal Kar’ın yirmibeş dilde yazılmış “Kuş Dili Seranat” şiir kitabını alıyorum. Sayfaları karıştırdıkça kitaba harcanılmış emeğin büyüklüğünü görüyorum. Aşkolsun şair, diyorum içimden.
Şair Kar’ın şiirlerinin geneli sevgiye yazılmış, inceden taşlamaları da var.
O buğulu gözlerin bebeği yosun tutmuş
İmrenirken ay ona o matemi unutmuş
Göç yolları figanda turnalar yasın tutmuş
Firarda beklentiler o eseri hecenin…“Mızraktan Düş Gülüşü” şiirinden”.
/
“Ben Yaşama Gülümsemeyi Seçtim” şiir kitabının şairi Fatma Hatun Esen, kitabına uygun gördüğü ismin, kendi yüzünün yansıması olduğunu ispatlayan bakışlarla bakıyor etrafına.
Ve diyor ki:
Balıklar Ölü Nil'in Doğurduğu Irmakta
Düşürdü maskeyi
Çoğul görüntü yorgunu
Işık süzülmedi sırra
Namevcut suret
Paramparça ayna
Topuklar kan revan
Yerle bir tablolar
Balıklar ölü
Nil'in doğurduğu ırmakta
Şahlandı atlar
Yüklenip bedenimi
Uzağım artık
Kapandı bu defter
Mahşere kadar… 1 Aralık 2009
/
“Kayıp Kentin Mermer Sütunları” şair Cevat Varlı imzasıyla, beş şairin şiirlerinin toplandığı bir kitap. Şairin ilk iki kitabını da okumuştum. Ve kalemde ki güzellikleri önceden de biliyordum. Bir yandan ayaküstü şiir ve kitap basımları hakkında söyleşiyoruz. Bir yandan da kitabın sayfalarını çeviriyorum. “Arz-ı Hal 4” şiirinde diyor ki şair:
Çıkarım makama arz-ı hal için
Nasihatten başka düşmez payıma
Altı üstü altmış metre yol için
Yazık olur gayretime, sayıma… Cevat Varlı
Şiir, şairin iç sesini haykırması, dışarıya duyurmasıdır. O sesin içinde şairin düşleri, yaşadıkları, yaşanmasını istedikleri, isyanları vardır. Bu nedenle şiirin gerçek anlamını bir tek yazanı bilir. Okuyucu da kendi görüş ve düşüncesine göre şiiri yorumlar.
/
Şiir kitaplarının arasında dolaşıyorum. Elim bir o kitaba gidiyor bir öteki kitaba. Adını sanını duymadığım şairlerle tanışıyorum:
Erdal Yalçın. Yazarın on kitabından bir tanesi “Ben Taşı Delen Ot Gibiyim” şiir kitabı.
Sayın Yalçın’ı 3 Aralık 2012 Engelliler Günü yazımda okuyabilirsiniz.
sevgiyle