Manipülasyonu fark ettiğin anda dengeler bozulur. Çünkü manipülatörün gücü, senin farkında olmamana dayanır. Onun oyunu gizlilik ister, sen perdeyi araladığında ise sahne dağılır. İşte o anda roller değişir. Artık kurban değil, tehdit sensindir.

Ne gariptir ki seni kontrol etmeye çalışan kişi, kontrol edemediği için seni suçlar. ‘’Sen değiştin’’, ‘’çok sert oldun’’, ‘’artık anlayışsızsın’’ der. Oysa sen sadece sınırlarını hatırlamışsındır. Artık duygusal şantaja, suçluluk yüklemeye, sessiz cezalandırmaya geçit vermiyorsundur.
Manipülatörün en büyük korkusu, maskesinin düşmesidir. Sen ‘’hayır’’ demeyi öğrendiğinde, o bu ‘’hayır’’ ı saldırı zanneder. Çünkü senin iradeni bastırarak var olmayı öğrenmiştir. Onun için direnç, düşmanlıktır.
Ama bil ki bu suçlamalar, senin özgürleştiğinin göstergesidir. Artık kontrol edilemeyen, yönlendirilemeyen, kendi merkezinde duran birisin. Bu yüzden suçlanırsın; çünkü özgür insan, manipülatörün düzenini bozar.
Ve işte tam o an, suçlanmaktan korkma. Çünkü bazen ‘’suçlu’’ olmak, kendi hayatının kahramanı olmaktır.
Seni suçlayan herkes kötü değildir ama seni manipüle eden herkes sevgiden konuşmaz. Suçlanmayı değil, özgürlüğünü seç. Çünkü gerçek huzur, kimsenin ipinde sallanmamayı öğrendiğinde başlar.