Ekonomiyi yönetmek görüldüğü kadarıyla kolay değildir.
Bir ülke yönetiminde, üzerinde durulması en önemli mesele ekonomidir.
Çünkü bütün meseleler, ekonomiye dayanır.
xxx
Eğer ekonomiye yön veremezseniz, ülkenin bütün çarkları bozulur. Bütçe açık verebilir, fert gelirlerindeki değişiklikler huzursuzluklar yaratabilir.
Hep sanayi üzerinde durur, tarıma yön veremezseniz, doğru dürüst destekleyemezseniz, tarımda üretim düşüklüğü görülür. Çiftçi perişan, bazen de ürettiği mahsulü maliyetin altında bir fiyatla satmak zorunda kalabilir.
Örneğin, buğdayın Kg. 60 Kuruş,300 Gramekmek 70 kuruş, samanın Kg. 100 Kuruş gibi çarpık fiyatlarla karşılaşılır. Bu durum karşısında çiftçi buğday ekmeyeceğinden ithal etmek zorunda kalınabilir.
Bu çarpıklım tarımsal bütün ürünler için söylenebilir.
Çiftçi ekonomiden beklediği geliri elde edemediği zaman bazı üretimden vazgeçmek zorunda kalır. Bunun sonucu birçok tarım ürününün ithali zorunda kalınır.. Saman ithali gibi
Böylece çiftçi daha çok zayıflayarak bu fasit daire sonucu milli gelirden aldığı payı gitgide azalır; gelir düştükçe üretim daha da düşer.
xxx
Milli gelir artabilir; tespit edilen kalkınma hızına ulaşılabilir.
Ama sonuç!?
Gazianteplilerin çok güzel bir sözü var: “Elim hamur, karnım aç.”
Milli gelir ve artışının dağılımını adil bir şekilde ayarlayamazsanız zengin daha çok zenginleşir, fakir gittikçe daha çok fakirleşir.
Bu adaletsizliği doğuran şey enflasyonun yanlış hesaplanması ve enflasyonu gösteren sepetteki malların seçimi ve dolaylı vergilerdir. Genel Bütçeyi düşünerek, tasarrufu bilinmez, popülist davranılır, har vurur har savrulunursa bütçeden memurlara, emeklilere bir şeyler veremezsiniz. İşte o zaman milli gelirden payların çoğu bazı kesimlere kayar.
xxx
Çiftçi, emekli, memur, işçi yaşamlarını güçlükle devam ettirirken, böyle bir ülkede, ekonomi iyidir, demek gülünç olsa gerek.
Çünkü ekonomi insanlar içindir. İnsanların refah seviyesinin yükselmesi ekonominin amacıdır.
xxx
Acaba insanlarımızın refah seviyesini yükseltebiliyor muyuz?
Örneğin, Avrupalı sıradan emekliler, ülkemize gelip 5 yıldızlı otellerde en az bir hafta kalabiliyor.
Ya bizim emeklilerimiz?
Gelişmiş ülkeler işi temelden çözümlemiş ve rayına oturtturmuştur.
Bizde ise, problemleri kısa vadede çözme, açık veren bütçelerin kapatılması için zamlarla ücretlilerin sırtına binme ve dolaylı vergileri artırmak suretiyle önleme alışkanlığı devam ediyor.
Bu yol sıhhatli bir yol değildir.