Bu defa Köşe Yazımı,bir dostumun, Sayın Ekrem İmamoğlu İdaanamesi ile ilgili olarak; Almış olduğum Hukukçu,Siyaset Bilimci,Mühendislik Eğitimleri içeriğinde ne düşündüğümü sorması üzerine yazdım.

Kısaca ve hani literatüre bile giren Ayakkabı Kutularının Kahramanı bir Oğulcuğumuzun bile anlayacağı şekilde anlatırsam;

1- Hukukçu olarak; Bu İddianame, sokağa düşmüş malum tanımlı birinin ben bu işi namusumla yapıyorum demesine benzeyen bir açıklamadır.

2- Siyaset Bilimci olarak; Kapıların açık olduğu,yüksek sesle konuşmaların sokağa hoparlör etkisi ile yayıldığı, yankısının bütün gökyüzünden herkes tarafından duyulduğu, kimsenin sağır sultanı zaten oynamadığı, cahilin bile deli saçması dediği bir idaadan öte, ligdeki bahis çeteleşmesi şike gibi bir metafor dur,

3- İnşaat Mühendisi olarak; Kağıttan kaleyi bile taşıyamayacağı bilindiği halde, sıvılaşma özelliğine sahip -cıvık-kum zeminde yapılan, hemde yetkili bir ağızdan ifade edilen, Mimari versiyonunda "İstanbul'a Biz...İhanet ettik" ifadesinde belirtilen DİKEY MİMARİ yapıya benzeyen İddianamenin, bırakın güçlü bir yer kabuğu hareketini, gaz çıkartma-geğirme ile bile yıkılacak bir hayalet şatosundan elle tutulur bir şey çıkmaz. Savunmaya çıkıldığında, İddianamenin bir enkaza dönüştüğünü gördüğümüzde yıkıntının altında kalanlar içinde Allah taksiratlarını af etsin demekten başka söz kalmasa bile, Hukuk Binasının, içeriği ile hepimize bir gün lazım olacağını, yıkmamak gerektiğini bilmeliyiz.

Adalet, elbet bir gün yerine gelecek, gerçeğin sonsuza kadar gizli kalamayacağı gibi açığa çıkacak, herşey şeffaflaşacaktır.ANCAK GEÇ GELEN ADALET, ADALET DEĞİLDİR.

M.Ö. 399 yılı, Atina...
Sokrates adında ki bilge,
Sokakta gençlerle konuşur, soru sorar, düşündürürmüş.
Ama o kadar çok düşündürüyormuş ki,
bir gün demişler ki:
“Yeter artık! Bu adam gençlerin aklını karıştırıyor!”
Ve sonunda, “Tanrılara saygısızlık” falan derken, ölüme mahkûm etmişler.
Sokrates’in eşi Ksanthippe, ağlaya ağlaya yanına gitmiş: “Haksız yere ölüme mahkum ettiler seni!” demiş.
Sokrates, gülümseyip şöyle cevap vermiş:
“İyi ya kadın, haklı yere ceza alsam , daha mı iyiydi?”
Demokrasinin, nimetlerinden istifade edilip, yol geçen Hanına dönüştürülmediği, otokrasiye evrilmediği sürece sorun yok.Çare, Demokratik hakların kullanılmasında...

Çaresiz değilsiniz,ÇARE SİZSİNİZ...
Yük.İnş.Müh.M.Sait KÖSE