Teklif, işçi sınıfının fiili mücadelesinin yasal zemine taşınması olarak değerlendiriliyor.
Meclis’in kapısında emek var
Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, partisinin öncülüğünde yürütülen “Barajsız Sendika, Yasaksız Grev, Güvenceli İş” kampanyası kapsamında hazırlanan kanun teklifini TBMM’ye sundu. Karaca, 15-16 Haziran büyük işçi direnişlerinin yıldönümünde Meclis kürsüsünden seslenerek, “Bu teklif, 50 bin emekçinin kaleminden çıkan bir mücadele çağrısıdır” dedi.
Sendika hakkı kağıt üzerinde kaldı
Türkiye’de yaklaşık 16 milyon işçiden yalnızca yüzde 5’inin toplu sözleşme hakkına sahip olduğuna dikkat çeken Karaca, “Milyonlarca işçi ya sendikasız ya da barajlara, patron itirazlarına ve grev yasaklarına takılıyor. Grev hakkı tek adamın imzasına, örgütlenme hakkı patronların keyfine bırakılmış durumda” ifadelerini kullandı.
Sendikalı olmak suç gibi gösteriliyor
İşçilerin sendikalaşma sürecinde karşılaştıkları zorlukları aktaran Karaca, “Patronlar işe girişte işçilerin e-Devlet şifrelerine el koyuyor. Sendikalaşma adeta gizli bir faaliyetmiş gibi yürütülüyor. Grev hakkı var deniyor ama vali, cumhurbaşkanı yasakçı bir duvar gibi karşılarına çıkıyor. Mahkemeler yıllarca sürüyor, işçiler işten atılıyor, fişleniyor, kara listelere giriyor” dedi.
Bürokrasiye karşı ikinci mücadele
Bütün bu engelleri aşan işçilerin, bu kez sendikal bürokrasiyle sınandığını söyleyen Karaca, “Sendika hakkını kazanan işçilerin karşısına bu kez tepeden inmeci, işçiden kopuk sendikal yapılar çıkıyor. İşçi hem patronla hem sistemle hem de sendikal bürokrasiyle mücadele ediyor” diyerek süreci özetledi.
Emekçiler geri adım atmıyor
Tüm baskılara rağmen işçilerin mücadeleden vazgeçmediğini vurgulayan Karaca, “İşçiler işten atılıyor, baskı görüyor, sürgün ediliyor ama yılmıyorlar. Yasak kararlarını tanımıyor, kendi yollarını açıyorlar. Şimdi bu kazanımları yasal güvence altına almak istiyorlar. Bu teklif, onların ortak iradesidir” dedi.
Meclis bu teklifle sınavda
Kanun teklifinin Meclis’e sunulmasıyla birlikte iktidarın tavrının önem kazandığını ifade eden Karaca, “Bu teklif, sadece bir yasa değişikliği değil, Meclis’in kimin yanında durduğunu gösterecek bir turnusol kağıdıdır. Bu Meclis bugüne kadar patronlar için sayısız ayrıcalık üretti ama milyonlarca işçinin en temel taleplerine sessiz kaldı. Şimdi sıra işçilerde” diye konuştu.
“Kendi yasamızı kendimiz yazarız”
Karaca, işçi sınıfının artık kendi yasasını kendi yazdığını belirterek, “Eğer bu teklif reddedilirse, emekçiler bu Meclis’i sarayın noteri, sermayenin yazıhane memuru olarak görecek. Biz işçi sınıfının tarihi direnişlerinden, Kavel’den, 15-16 Haziran’dan, 1970’lerin mücadeleci ruhundan ilham alıyoruz. Türkiye işçi sınıfını kimse unutmamalı” diyerek sözlerini sonlandırdı.
