RTÜK Sözcü TV’ye verdiği 10 günlük ekran karartma cezasının Anadolu Basın Birliği Genel Başkanı M. Bora Zor, bu kararın halkın haber alma özgürlüğüne açık müdahale olduğunu belirtti. Zor, “Halk TV için benzer bir karar son anda mahkemece durduruldu. Ancak daha önce de benzer bir süreçte Sözcü TV’ye verilen durdurma kararı kaldırılmıştı. Aynı şeyin tekrar yaşanmasından endişeliyiz” diye konuştu.
“Basın kurumları susturulmak isteniyor”
RTÜK’ün cezalarının yalnızca belirli televizyon kanallarına yöneltildiğine dikkat çeken Zor, “İktidara yakın medya kuruluşları aynı ifadeleri kullandığında hiçbir yaptırım uygulanmazken, eleştirel yayın yapan kanallar en ağır cezalarla karşı karşıya kalıyor” dedi. Zor’a göre, RTÜK artık bir düzenleyici kurumdan çok bir sansür mekanizmasına dönüşmüş durumda.
Gazeteciler mahkeme kapılarında mücadele veriyor
Gazetecilerin artık mesleklerini yapmaktan çok, haklarını savunmakla uğraştığını ifade eden Zor, “Bugün gazeteciler haber yazarken önce hukuki sonuçlarını düşünüyor. Haber değil, ceza düşünülüyor. Bu ortamda özgür ve tarafsız basın mümkün değil” dedi.
Meclislerden basına yasak, belediyelerden kapı duvar
Zor, Gaziantep’teki Şahinbey Belediyesi'nin meclis toplantılarına gazetecilerin alınmayacağına dair kararı da örnek göstererek, “İstenilen şey çok açık: Basın sadece dağıtılan bültenleri yayımlasın, sorgulamasın, araştırmasın” dedi.
“Basın özgürlüğü halkın hakkıdır”
Basına yönelik baskıların sadece gazetecileri değil, toplumun tamamını etkilediğini belirten Zor, “Gerçeklerin üzeri örtüldüğünde, halkın bilgi alma hakkı da elinden alınır. Oysa basın özgürlüğü, demokratik toplumların temel direğidir” ifadelerini kullandı.
RTÜK’ün tarafsızlığı tartışmalı
RTÜK’ün siyasi yapıdan arındırılması gerektiğini savunan Zor, “Kurul üyelerinin çoğunluğu iktidar partisinin temsilcilerinden oluşuyor. Bu nedenle alınan kararlar tarafsızlık ilkesine gölge düşürüyor. Denetleyen kurumlar da denetime açık olmalı” dedi.
“Yeni bir basın yasası şart”
Gazeteciliğin geleceği için yasal düzenlemelere ve yapısal reformlara ihtiyaç olduğunu vurgulayan Zor, sözlerini şöyle tamamladı:
“Basının özgür olması, demokrasinin yaşaması demektir. RTÜK gibi kurumların siyasi baskılardan arındırılması, yargı denetimine açık hale getirilmesi ve gazetecilik mesleğinin anayasal güvenceye alınması gerekiyor. Biz basın örgütleri olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız.”
