Kalp ve damar sağlığını korumada sıkça tercih edilen Ecopirin, etken maddesi asetilsalisilik asit (ASA) sayesinde ağrı kesici, ateş düşürücü ve iltihap giderici özelliklerinin yanı sıra kan sulandırıcı etkisiyle dikkat çekiyor. Uzmanlar, Ecopirin’in düşük dozlarda düzenli kullanımının kalp krizi, inme ve damar tıkanıklığı riskini azalttığını belirtiyor.
Salisilat grubuna ait bir ilaç olan Ecopirin, vücutta ağrı ve iltihap oluşturan prostaglandinlerin üretimini azaltarak etki ediyor. Ayrıca trombositlerin birbirine yapışmasını önleyerek kanın pıhtılaşmasını engelliyor. Bu sayede, özellikle kalp damar hastalıkları riski taşıyan kişilerde koruyucu tedavi olarak kullanılabiliyor.
Ecopirin; kalp krizi, inme, anjina (göğüs ağrısı) ve periferik damar hastalıklarının önlenmesinde yaygın olarak reçete ediliyor. Ayrıca baş, diş, kas ve eklem ağrıları ile ateşin düşürülmesinde de etkili olabiliyor.
İlaç, doktor önerisine göre genellikle günde bir kez düşük dozda (81–100 mg) kullanılıyor. Ancak mide tahrişini önlemek için Ecopirin’in yemekle birlikte alınması tavsiye ediliyor.
Her ilaçta olduğu gibi Ecopirin’in de bazı yan etkileri bulunabiliyor. Mide rahatsızlıkları, kanama eğilimi ve nadiren görülen alerjik reaksiyonlar bunlardan bazıları. Uzmanlar, mide ülseri, kanama bozukluğu veya astım hastalığı olan kişilerin ilacı kullanmadan önce mutlaka doktora danışması gerektiğini vurguluyor.
Hamileliğin son dönemlerinde ve çocuklarda kullanımı önerilmeyen Ecopirin, Reye sendromu riski nedeniyle 16 yaş altındaki kişilerde kullanılmamalı. Ayrıca, cerrahi müdahale öncesi ilacın kullanımına ara verilmesi gerekebilir.
Kalp ve damar hastalıklarının önlenmesinde önemli bir yere sahip olan Ecopirin, doğru dozda ve doktor kontrolünde kullanıldığında yaşam kalitesini artıran etkili bir ilaç olarak öne çıkıyor.
