Meclis’te basın toplantısı düzenleyen Karaca “İktidarın faşizmi kurumsallaştırma yolunda, gazeteci gözaltıları ve tutuklamaları rutine dönüştü. Bu zorlama suçlamalardan oluşan safsata soruşturma dosyalarını bir an önce kapatın, gazetecileri derhal serbest bırakın!” dedi.
''Yalanla yönetilen bir ülkede en büyük tehdit gerçeğin açığa çıkması''
Bu sabah İBB operasyonu kapsamında Soner Yalçın, Şaban Sevinç, Aslı Aydıntaşbaş, Ruşen Çakır, Yavuz Oğhan ve Batuhan Çolak hakkında “yalan bilgiyi alenen yayma” ve “suç örgütüne yardım etme” suçlamalarıyla evlerinden alınmasını eleştiren Karaca bu operasyonların bir susturma harekatına dönüştüğünü belirterek “Sözüm ona ifadeye çağrılma olan bu işlem tartışmasız gözaltıdır.” dedi.
Gazetecilere yönelik baskı artıyor
İktidarın faşizmi kurumsallaştırma yolunda, gazeteci gözaltıları ve tutuklamalarının rutine dönüştüğüne vurgu yapan Karaca “Muhalefete gözdağı verme, toplumu dizayn etme hamlelerinde akla ilk gelen gazetecileri susturmak oluyor. Bütün bir topluma ‘sus’ deniyor. Yalanla yönetilen bir ülkede gerçeğin açığa çıkması en büyük tehdit. Propaganda pazarında yandaş gazetelere ve gazetecilere devletin, belediyelerin bütün olanaklarını peşkeş çekerek tek seslilik için kamu kaynaklarını kullananlar bugün bütün muhalif basına ekonomik ve hukuki gözdağı operasyonlarını arttırarak devam ediyor.” dedi.
Geçtiğimiz yıl gündeme getirilen “etki ajanlığı” yasasını da hatırlatan Karaca “Yasa yok ama hükmü var. İktidarın alet çantası tam da bunlarla dolu. Önce toplumun dizayn etmek ve toplumun farklı kesimlerini susturmaya yönelik pek çok yasa tasarısını gündeme getiriyorlar, itirazlar üzerine teklifler geri çekiliyor ama hükmü kalıyor.” dedi.
AKP iktidarının “herkesi bir suça sığdıracak aymazlık içinde” olduğunu belirten Karaca “Gazeteciler halkın gözü, kulağıdır. Gazetecilik suç değildir. Bu zorlama suçlamalardan oluşan safsata soruşturma dosyalarını bir an önce kapatılması, gazetecileri derhal serbest bırakılması gerekiyor.” dedi.




