Adını Abdulaziz döneminde alan Gaziantep’in İslahiye ilçesinin konuşulmayan tarihi ile bütünleşen lezzetleri.
Adını Osmanlı’nın “Fırka‑i İslahiye” birliğinden alan İslahiye; Hitit’ten Bizans’a uzanan tarihi, stratejik konumu ve halkıyla tarihe tanıklık etmekte. İslahiye ismi, 1850’li yıllarda Sultan Abdülaziz döneminde kurulan Fırka‑i İslahiye adlı askerî birlikten gelir. Bu birlik, Derviş Paşa komutasında, bölgedeki aşiretleri yerleşime ikna etmek, asayişi sağlamak ve vergi sistemini düzenlemek amacıyla hareket etmişti. Bu kapsamda Kerkütlü, Çerçili, Hanağzı, Eğintili ile Keferdiz nahiyeleri birleştirilerek İslahiye k Kırım Savaşı’ndan sonra asker ihtiyacı nedeniyle harekete geçen Osmanlı Devleti, Fırka‑i İslahiye adıyla özel birlik kurmuştur. Kumandanı Müşir Derviş Paşa, komiser ise Ahmet Cevdet Paşadır Birliğin ana hedefi; konar‑göçer aşiretleri yerleşime yönlendirmek, isyanları bastırmak ve bölgeyi imar etmekti. Bu amaçla silahlı olmayan yöntemlerle halkın güvenini kazanmış, yerleşime teşvik etmişlerdir azası teşkil edilmiş, yerleşime başlanan bölgeye bu askeri yapının adı verilmiştir.

Milattan Önce İslahiye

İslahiye, M.Ö. 9000 yılına kadar uzanan bir yerleşim geçmişine sahiptir.Tilmen Höyük, Zincirli (Sam’al) Höyük ve elbette Yesemek Açık Hava Heykel Atölyesi, bu döneme ait önemli arkeolojik alanlardır .
“Nikeopolis” olarak bilinen antik kent, Yunanlılar tarafından kurulmuş ve daha sonra Büyük İskender döneminde tamir edilerek kentleşme süreci hız kazanmıştır .
Büyük İskender ve Bizans Dönemi
Büyük İskender’in bölgeye gelmesiyle Nikeopolis kasabası şehir haline gelmiştir. Kentte on binlerce nüfus yaşadığında, kazılarda “İskender burada ceza kanunu vaz etti” yazılı taşlar bulunmuştur.Daha sonra İslahiye, Roma’nın Suriye eyaletine bağlanıp bizans egemenliğine girmiş; mozaikleri, cadde yapıları ve kiliseleriyle bu dönemin izleri günümüzde hala korunmaktadır .

I. Dünya savaşı ve Milli Mücadele

Mondros Ateşkes Antlaşması sonrası bölge İngiliz, ardından Fransız işgaline uğramış; halk yerel direnişle 13 Kasım 1920’de Fransızları bölgeden çıkarmayı başarmıştır. Milli Mücadele’ye katkıları, yerel çeteleşme ve taşköprülere yapılan tren yolu baskınlarıyla unutulmaz kahramanlık öykülerine dönüşmüştür .
Cumhuriyet Döneminde İmar ve İlçe Olması
Cumhuriyetle birlikte kasaba görünümünden çıkarılan İslahiye; okul, kışla ve yeni devlet yapılarıyla gelişerek 1933 yılında Gaziantep’e bağlı ilçe haline getirilmiştir .

Dönemin yazarları, o yılların İslahiye’sini 17.509 nüfus, tek cami, okul ve 15 dükkânla tasvir etmiştir.

Gaziantep'in Kırsal Mahalleri
Gaziantep'in Kırsal Mahalleri
İçeriği Görüntüle

Yesemek’in gölgesinde islahiye keşfedilmeyi bekliyor!

Gaziantep’in güneybatısında yer alan Islahiye, tarih öncesi dönemlerden bugüne uzanan köklü geçmişiyle dikkat çeken özel bir destinasyondur. İlçede bulunan UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ndeki Yesemek Açık Hava Heykel Müzesi, bu tarihi mirasın en önemli yapı taşlarından biridir. UNESCO mirası Yesemek’ten Roma kalıntılarına, zahterden analı kızlıya… Islahiye, kültür, doğa ve lezzeti bir arada sunan saklı bir turizm cenneti.

Zengin mutfak kültürü

Islahiye, Gaziantep’in ünlü mutfağını en iyi yansıtan ilçelerden biridir. Yerel halkın elinden çıkan şu geleneksel lezzetler öne çıkmakta.
Zahter Salatası: Taze otların zeytinyağıyla buluştuğu yöresel bir başlangıç.
Söğürme: Patlıcanın közde pişirilerek hazırlandığı eşsiz bir meze.
Yuvarlama: Et, nohut ve yoğurtla yapılan geleneksel bir bayram yemeği.
Analı Kızlı: İçli köfte ile birlikte nohutun lezzetle harmanlandığı yöresel çorba-türünde bir yemek

İslahiye’nin geçim kaynağı

Verimli tarım arazileri, yayla hayvancılığı ve yerel el sanatlarıyla İslahiye, ekonomik gücünü doğayla kurduğu sağlam bağdan almakta. Tarım, ilçenin bel kemiği.
Gaziantep’in batısında yer alan İslahiye ilçesi, ekonomik yapısının temelini tarıma dayandırıyor. Akdeniz ikliminin etkili olduğu bölgede buğday, arpa, nohut, mercimek ve mısır gibi tahıl ürünleriyle birlikte; Antep fıstığı, üzüm, nar, zeytin, domates ve biber gibi meyve-sebze üretimi de dikkat çekiyor. Verimli toprakları sayesinde yıl boyunca tarımsal faaliyetler aralıksız sürmektedir.
Üzüm ve Nar Üretiminde Bölgesel Öncü
İslahiye Ovası, özellikle üzüm ve nar üretiminde adından sıkça söz ettiriyor. İlçede yetiştirilen üzümler hem sofralık tüketiliyor hem de geleneksel yöntemlerle pekmez ve pestil üretiminde kullanılıyor. Nar ise hem taze tüketim hem de nar ekşisi üretiminde yöre halkına önemli bir gelir kapısı sağlamaktadır.
İlçede kadınların yer aldığı kooperatifler, yerel ürünlerin işlenip pazarlanmasına olanak tanıyor. Zahter, tarhana, biber salçası gibi ürünler hem iç piyasaya hem de çevre illere ulaştırılıyor. Bu faaliyetler, kadın istihdamına katkı sağlarken, kültürel mirasın korunmasına da öncülük etmektedir.

Kaynak: Haber Merkezi