Gaziantep’te araç muayenesinde kredi kartıyla ödeme yapıldığı gerekçesiyle alınan ek ücret, Tüketici Hakem Heyeti’nin kararıyla yeniden gündeme geldi. Araç sahibi Feyyaz Işık, araç muayenesi sırasında kredi kartıyla ödeme yaptığı için kendisinden 112 TL fark alındığını belirterek durumu İlçe Tüketici Hakem Heyeti’ne taşıdı. Araç muayenesi için ödenmesi gereken ücretin, kartlı ödeme nedeniyle 112 TL artırılarak tahsil edildiğini ifade eden Işık, bu uygulamanın hukuka aykırı olduğunu savundu. Yapılan inceleme sonucunda Tüketici Hakem Heyeti, Feyyaz Işık’ı haklı bularak bedelin alınan ücretin iadesini kararlaştırdı.
Tüketici Hakları Derneği Gaziantep Şube Başkanı Bülent Yılmaz, konuya dair açıklamasında, “Kartlı ödeme farkı’ adı altında alınan bedellerin kesinlikle yasal olmadığını vurguladı. Yılmaz, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun bu tür uygulamaları açıkça yasakladığını belirterek, meselenin maddi boyuttan öte bir anlam taşıdığını ifade etti. Söz konusu kararın emsal niteliğinde olduğunu söyleyen Yılmaz, benzer mağduriyetler yaşayan vatandaşlara da yol gösterici olacağını dile getirdi.
Yılmaz: Alınan bu para tamamen yasa dışıdır
Yılmaz, kartlı ödemelerde ek ücret alınmasının açıkça kanuna aykırı olduğunu vurgulayarak, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’na dikkat çekti.
“Kartlı ödeme farkı” adı altında alınan bedeller kesinlikle yasal değil. Kanunu net şekilde söyleyeyim. 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu. 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’na göre, kartla yapılan ödemelerde tutar dışında herhangi bir ödeme yapılmaz. Dolayısıyla tüketiciler, kredi kartıyla yaptıkları alışverişlerde komisyon, hizmet bedeli ya da adı ne olursa olsun hiçbir bedel ödemek zorunda değildir. Eğer böyle bir bedel tahsil ediliyorsa, bu yasaya aykırıdır. Bu durumda olan tüketiciler, tüketici hakem heyetlerine başvurmalı ve bu paraların iadesini talep etmelidir. Bizlere gelen şikayetleri tüketici lehine sonuçlandırıyoruz. Alınan bu para tamamen yasa dışıdır.” İfadelerini kullandı.

“Bu hüküm son derece açık“
Bülent Yılmaz, 5464 sayılı Kanun’un 17’nci maddesinde yer alan hükme dikkat çekerek,, “Komisyon, hizmet bedeli ya da başka bir ad altında ödeme alınamayacağı çok açık şekilde yazılıdır. Kanunun 17. maddesinde şu hüküm yer alır: “Üye işyerleri, kart hamilinden kartın kullanılması dolayısıyla komisyon veya benzeri bir isim altında ilave bir ödemede bulunmasını isteyemez. Bu hüküm son derece açık.” dedi.
“Tüketici bu hizmeti sizden alıyor“
Muayene istasyonlarının, kartlı ödeme farkının aracı kurum tarafından tahsil edildiği yönündeki savunmalarının hukuki bir karşılığı olmadığını vurgulayan Yılmaz, şunları söyledi:
“Burada muayene istasyonları kendilerini şu şekilde savunuyor: “Bu bedeli biz almıyoruz, tahsilat işini aracı bir kuruma verdik, onlar alıyor.” Ancak bu savunma geçerli değil. Çünkü sonuçta tüketici bu hizmeti sizden alıyor. Hizmeti siz veriyorsanız, bu bedeli de siz alamazsınız.” diye konuştu.
“Hayatın her alanında geçerlidir“
Alınan kararın emsal niteliği taşıdığını vurgulayan Yılmaz, “Bu karar emsal bir karardır. Burada mesele bir lira ya da yüz lira değildir. Mesele hak arama bilincinin oluşmasıdır. Bu durum yalnızca satın aldığımız mal ve hizmetlerle sınırlı değildir. Hayatın her alanında geçerlidir.” İfadelerine yer verdi.
“Vatandaşlar haklarının arkasında dursun“
Meselenin para olmadığını vurgulayan Yılmaz, vatandaşların hak arama konusunda daha kararlı olması gerektiğini belirtti. Yılmaz, “Burada konu para meselesi değil. Önemli olan, tüketicinin hak arama konusunda ısrarlı ve kararlı olmasıdır. Vatandaşlar haklarının arkasında dursun ve bu süreçte güven duysun. Çünkü tüketici hakem heyetlerinin verdiği kararlar oldukça güçlüdür ve İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre tahsil edilebilir” dedi.
Başvurularda belge ve bilgi eksikliğinin önemli bir sorun olduğuna dikkat çeken Yılmaz, şunları kaydetti: “Bize gelen şikâyetlerin yarıdan fazlası, gerekli bilgi ve belgeler sunulmadığı için reddediliyor. Örneğin, ‘Doğalgaz faturam çok geldi’ deniliyor ancak fatura ibraz edilmiyor. Belge olmadan bu konuda karar verilmesi mümkün değil. Bu nedenle vatandaşların mutlaka fatura, dekont ve benzeri belgeleri saklaması gerekiyor. Belge olmadan tüketici hakkını arayamaz.”
“Bu paranın alınmasını haklı kılmaz“
Benzer bir kararın daha önce Bursa’da da alındığını hatırlatan Yılmaz, şunları söyledi:
“Buna benzer bir karar daha önce tüketici derneğimize gelen bir dosyada da ortaya çıktı. Bursa Tüketici Hakları Derneği’nde, cep telefonu faturalarının kredi kartıyla ödenmesi halinde 1,5 TL komisyon alınıyordu. Bu uygulamaya karşı tüketici mahkemesinde dava açıldı ve bu dava Yargıtay tarafından onandı. Yargıtay açıkça şunu söyledi: “Aracı kurum tarafından tahsil ediliyor olması, bu paranın alınmasını haklı kılmaz.” şeklinde açık bir değerlendirmede bulundu.
“Vergi ödeyerek hizmet satın alıyorsunuz“
Yılmaz, günlük hayattan örnekler vererek ayıplı hizmet kavramına dikkat çekti:
“Örneğin, bir kaldırımda yürüyorsunuz. Belediye o kaldırımı standartlara uygun yapmadığı için ayağınız takılıp düşüyorsunuz. Bu da bir hizmettir. Belediye size bir hizmet sunuyor. Ya da yolda çalışma yapılıyor, çukur kapatılmıyor ve aracınız zarar görüyor. Bu da bir hizmettir ve ayıplı hizmettir. Belediyeden hizmet alıyorsunuz çünkü vergi ödüyorsunuz. Vergi ödeyerek hizmet satın alıyorsunuz. Dolayısıyla belediyenin de bu hizmeti doğru şekilde vermesi gerekir. Aynı durum elektrik hizmeti için de geçerlidir.” dedi.
Elektrik hizmetine de değinen Yılmaz, “Sağlıksız elektrik verilmesi, voltaj dalgalanması nedeniyle cihazların bozulması da ayıplı hizmettir. Tüketici burada da hakkını arar.” ifadelerini kullandı.





