Klinik psikolog Melike Polat ile Manifest grubuna açılmış olan soruşturmanın gençler üzerindeki etkilerini ve ailelerin bu gibi durumlarda ebeveyn-çocuk ilişkisini nasıl koruyacaklarını bizlere aktardı. Melike Polat “Manifest grubuna açılan soruşturma sadece hukuki bir mesele değil; gençlerin kimlik gelişiminden toplumsal psikolojiye kadar uzanan derin etkiler yaratabilir.”dedi.
“Sevdiğim şey yanlış mı?” kaygısı
Polat’a göre müzik, dans ve sahne gençler için yalnızca eğlence değil, aynı zamanda bir ifade biçimi:
“Bir performansın suç gibi gösterilmesi, gençlerde ‘benim sevdiğim şey yanlış mı?’ kaygısı yaratabilir. Bu da özgüvenlerini, kimlik gelişimlerini ve ifade cesaretlerini zayıflatır.”dedi
Ergenlikte rol modellerin gücü
Gençlerin sanatçılardan etkilenmelerinin doğal olduğuna dikkat çeken Polat, “Ergenlik döneminde rol modellere açıklık fazladır. Sanatçılardan esinlenmeleri normaldir. Ancak sınırlar net çizilmezse yanlış anlamalar ya da aşırı taklit riski doğabilir. Burada aileler ve öğretmenlerin gençlerle açık konuşması kritik” dedi.
Tartışmalar dansın önüne geçiyor
Polat, asıl etkinin sahne performanslarından çok, tartışmaların dilinde olduğunu vurguladı:
“Gençleri dans değil, medyada kullanılan sert dil daha çok etkiliyor. Bu, bazı gençlerde utanma ya da baskı hissi, bazılarında ise ‘yanlış bir şey mi seviyorum?’ sorgusuna yol açıyor. Toplumsal kutuplaşma da buradan besleniyor.” diyerek açıklamalarda bulundu.
Ailelere ve topluma çağrı
Psikolog Melike Polat, sağlıklı iletişimin altını çizdi:
“Gençlerle konuşurken yasaklardan çok, ‘Bu sana ne hissettiriyor, neden seviyorsun?’ gibi sorularla alan açmak gerekir. Sanat suçmuş gibi algılanırsa, gençler kendini ifade etmekten çekinebilir. Bu da hem bireysel hem toplumsal ruh sağlığını olumsuz etkiler.”dedi.
Ruh sağlığı ve toplumsal değerler arasında denge
Polat’ın değerlendirmesi ile birlikte bu durumun değerlendirmesi net bir şekilde ortaya kondu:
“Manifest kararı, sanat, kimlik, toplum değerleri ve psikoloji arasındaki gerilimi gösteriyor. Önemli olan, gençlerin ruh sağlığını ve ifade alanlarını korurken, toplumun değerleriyle sağlıklı bir denge kurabilmek.”diyerek cümlelerini sonlandırdı.
