Hava Durumu

#Asrın Felaketi

Gaziantep Ekspres Gazetesi - Asrın Felaketi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Asrın Felaketi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Antrenör Sporla Yeniden Hayata Tutundu Haber

Antrenör Sporla Yeniden Hayata Tutundu

Nurdağı ilçesinde 30'a yakın milli sporcu yetiştiren tekvando antrenörü Hasan Özdemir: "Salonumun olduğu binada 70 kişi vefat etti, hepsi eşimiz, dostumuz arkadaşımızdı. Bu yüzden burada kalıp buraya hizmet etmek istedim" Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'teki depremlerde Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde eşini, yeğenini ve yetiştirdiği birçok sporcusunu kaybeden, kendisi de enkazdan çıkarılan milli tekvando antrenörü Hasan Özdemir, sporla yaşama yeniden bağlandı. Kızı Melisa ile 5 saat sonra enkazdan kurtarılan Özdemir'in eşi Şerife ve yeğeni Emre'nin ise aynı evden cansız bedeni çıkarıldı. 2009 yılında yerleştiği Nurdağı'nda birçok sporcu yetiştiren ve 30'a yakın sporcusunu milli takıma kazandıran Özdemir, halk eğitim merkezi ve belediyenin spor kulüplerinde yetiştirdiği çok sayıda sporcusunu da depremde kaybetti. Bir süre çadır ve konteyner kentlerde kalan Özdemir, yaşadığı zorluklar ve acılara rağmen yeniden sporla yaşama bağlandı. Özdemir, öğrencilere psikolojik olarak destek olmak amacıyla depremin hemen ardından 16 Mart'ta ders vermeye başladı. Ayakta durma dayanağı spor oldu Hasan Özdemir, ayakta durma dayanağının ve Nurdağı'nda kalma sebebinin sadece spor olduğunu belirterek, bu yüzden depremzede öğrencilere moral ve motivasyon vermek, spor yaptırarak depremin etkilerinden onları uzaklaştırmak istediğini ve hızlıca kendisini toparlayarak gönüllü olarak sosyal sorumluluk için derslere başladığını söyledi. Depremden iki gün önce İstanbul'da milli takımda görevli olduğunu belirten Özdemir, "O gün arkadaşlarımızla vedalaştık buraya geldik ve ertesi gün depremi yaşadık. Evimiz müstakil 2 katlıydı. Eşim rahmetli panikatak olduğu için kapıya koşuyor. Ben de bitişik odaya yöneldiğimde kızımla kucaklaştık ve yıkıldık." dedi. Özdemir, enkazda kızıyla üzerlerine duvar geldiğini, bu yüzden kızının leğen kemiğinin kırıldığını, kendisinin de elinde kırık, sağ bacağının iç kısımlarında çatlak oluştuğunu anlattı. "Salonumun olduğu binada 70 kişi vefat etti" Enkazda kızının, "Baba kurtarabiliyorsan önce kendini kurtar, yapabilirsen sonra da beni kurtar." sözlerinin kulaklarından hiç gitmediğini dile getiren Özdemir, şunları kaydetti: "Şu an bile konuştukça aynı şeyleri tekrar yaşıyorum. Benim 100'ün üzerinde vefat eden sporcularım var. Bunların içerisinde tekvandocu olanlar, bizim özel salonumuzda çalıştırdığımız başka branşlarda boks, bilek güreşi gibi sporcularımız vardı. İnanın daha hepsini yavaş yavaş toparlıyorum, bir gün deprem şehitlerimiz diye klasör haline getireceğim. 15 yıldır Nurdağı'nda yaşıyorum ve artık buralı oldum. Salonumun olduğu binada 70 kişi vefat etti, hepsi eşimiz, dostumuz arkadaşımızdı. Bu yüzden burada kalıp buraya hizmet etmek istedim." "Türkiye Şampiyonası'na hazırlanıyor" Tekvando branşında halen milli takım antrenörlüğü yapan Özdemir, "Takım halinde katıldığımız Avrupa Şampiyonası'nda görev aldım ve Avrupa üçüncüsü olduk. Bir daha o seviyelere nasıl geliriz, çocuklarımıza nasıl rehberlik yapabiliriz onu düşünüyorum. Depremden bu yana kurslara devam ettik. Eskiden bir müsabakaya 10-15 sporcu götürürdük, şimdi 4-5 kişi bulabilirsek ne ala diyoruz. Şu an Yıldızlar ve Gençler Türkiye şampiyonaları var, onlara hazırlanıyoruz." ifadesini kullandı. Özdemir, bir antrenörün en güzel motivasyonunun öğrencilerinin başarı elde etmesi olduğunu, şu anda 8 öğrencisinin Nurdağı'nda kurs çalıştırıp hayata tutunduğunu, bu yüzden onlarla gurur duyduğunu dile getirdi. Babası ile enkaz altından kurtarılan milli tekvandocu Melisa Özdemir de sporun kendilerini hayata bağladığını vurgulayarak, "Küçüklüğümden beri spor yapıyorum. Vücudumun bazı yerlerinde kırıklar var ve tedavim sürüyor. İki yılım var tam olarak spora tutunabilmem için. Fizik tedavim halen devam ediyor, o yüzden eskisi gibi değilim. 19 gün hastanede kaldım, 15. gün ayağa kalkabildim. İlk ayağa kalktığımda yürümemde aksamalar vardı, şu an ağrılarım oluyor." diye konuştu.

Ortalık Toz-duman Haber

Ortalık Toz-duman

71 yıllık hastanende yıkımı sırasında ortaya çıkan manzara kentte tartışmalara neden oldu. Onkoloji Hastalarının tedavi gördüğü Tıbbi Onkoloji ve Hematoloji Tanı ve Tedavi Merkezi Kemoterapi Ünitesi yakınlarında gerçekleşen yıkımlarda ortaya çıkan toz-duman, kanser tedavisi gören hastaların hayatını tehdit ediyor. Yıkım çalışmalarına isyan eden hasta ve hasta yakınları, ‘’Bu nasıl yıkım?’’ diyerek tepki gösterdi. Gaziantep’te 71 yıldan bu yana faaliyet gösteren Dr. Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 6 şubat tarihli Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerden ağır hasar görmüştü. Ağır hasarlı olarak kayıtlara geçen hastane boşaltılmış, birimler Mücahitler Hastanesine taşınmıştı. NEFES ALMAK BİLE ZOR Ağır hasarlı binanın yıkımına geçtiğimiz haftalarda başlanırken, yıkım çalışmaları sırasında ortaya çıkan manzara ise vatandaşların tepkilerine neden oldu. Hastane yıkım çalışmalarına sulama yapılmaması nedeniyle kent merkezinde meydana gelen yoğun toz ve duman vatandaşları rahatsız etti. Her yeri kaplayan toz nedeniyle esnaf, dükkanlarını kapatmak zorunda kaldı, vatandaş ise güçlükle nefes alır hale geldi. ONKOLOJİ MERKEZİ YAKINLARINDA YIKIM! Yıkım çalışmalarına yönelik bir başka eleştiri ise kanser tedavisi gören hasta ve hasta yakınlarından geldi. Dr. Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesi kampüs alanında yer alan Tıbbi Onkoloji ve Hematoloji Tanı ve Tedavi Merkezi Kemoterapi Ünitesi’nde tedavi gören ve büyük bir bölümü akciğer kanseri olan hastaların hayatı yoğun toz-duman nedeniyle tehlikede. BİR TARAFTA YIKIM BİR TARAFTA ONKOLOJİ TEDAVİ MERKEZİ! Gazete 27’ye konuşan hasta ve hasta yakınları, yıkım nedeniyle ortaya çıkan toz ve duman yüzünden nefes almakta güçlük yaşadıklarını, rahatsız olduklarını belirttiler. Yıkım sırasında sulama yapılmamasının yalnızca kanser hastaları için değil tüm vatandaşlar için ciddi bir risk oluşturduğunu kaydeden hasta ve hasta yakınları, ‘’Denetim’’ çağrısında bulundu. ORTALIK TOZ-DUMAN Vatandaşların haklılığı ise geçtiğimiz gün bölgede gerçekleşen yıkım sırasında ortaya çıkan görüntüler ile tescillendi. Hürriyet Caddesi’nin araç trafiğine kapatıldığı yıkım çalışmaları sırasında oluşan toz-duman görüntüleri, vatandaşların sağlığının ne denli risk altında olduğunun da göstergesi olarak yorumlandı…

Asrın felaketinin ön değerlendirme raporu yayımlandı Haber

Asrın felaketinin ön değerlendirme raporu yayımlandı

Kahramanmaraş merkezli depremlerin oluşturduğu hasarın yerinde görülmesi amacıyla Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim elemanları ve İnşaat Mühendisleri Odası Salihli Temsilcisi’nin dahil olduğu bir araştırma grubu, yıkımın en fazla olduğu Adıyaman, Kahramanmaraş, Gaziantep, Hatay bölgelerinde incelemelerde bulundu. Üniversitelerin inşaat mühendisliği bölümü hocaları yaptıkları inceleme sonrası 17 maddelik bir ön rapor hazırladı. Raporda, bölge jeolojik, sismik, geoteknik ve yapı davranışı açısından dört ana bölümde hazırlanarak yayımlandı. Raporda öne çıkan başlıklar arasında, fay kırığı ve faya bağlı gelişen genleşme çatlakları hem zeminde, hem de binalarda kesme tipi deformasyonlara ve yıkımlara neden olduğu gözlendi. Elbistan ve Hatay’da bulunan istasyonlardan elde edilen veriler doğrultusunda, kaydedilen spektral ivme değerlerinin, yönetmeliklerin öngörmüş olduğu spektral ivme değerlerinin 2-3 katına çıktığı tespit edildi. Deprem yönetmeliğindeki spektral ivme değerleri özellikle yüksek periyotlarda güvensiz tarafta kaldığı görüldü. Zemin tipi ve yeraltı geometrisinden buna neden olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle Yönetmeliklerde iyileştirmelere gidilmesi önerildi. Saha incelemelerinde hasarların özellikle havza geometrisine sahip bölgelerde ve alüvyonel zeminlerde yoğunlaştığı gözlendi. Kayalık ve yamaç alanlarda yıkımın daha az sayıda olduğu tespit edildi. Yeni yerleşim alanlarının planlamasında bu durumun olabildiğince göz önünde tutulması gerekmektedir. Yıkıma sebep olan hatalar proje kaynaklı olabileceği gibi malzeme ve uygulama eksikliklerinden de kaynaklanabilmektedir. Özellikle hazır beton kullanılmadan, uygunsuz boyutlarda agrega içeren kötü beton uygulamalarının nervürsüz düz donatı kullanımı ile birlikte betonarme yapılarda hasar oluşumunda etkin olduğu görüldü. Yapısal hasarlı binalarda görülen en önemli sorun, özellikle kolon ve kirişlerin uç bölgelerinde yetersiz etriye kullanılması ve/veya kullanılan etriyelerin kanca detayları 135 derece olmamasıdır. Yetersiz sargılama sonucu, etriyelerin açılarak, boy donatılarının burkulması sonucu oluşan hasarlar gözlemlendi. Yapılan tüm gözlemler ve değerlendirilmeler sonucunda, deprem tehlikesi bulunan bölgeler başta olmak üzere, mevcut ve yeni planlanacak yerleşim alanlarının risk haritasının oluşturulmasının öneminin ortaya çıktığı, bu çerçevede risk haritasına esas mikrobölgelendirme çalışmalarının mutlaka yapılması gerektiği rapor edildi. “Hasarda zemin faktörü çok etkili olmuş” MSKÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Deniz Ülgen, yaptıkları araştırmayı iki gruba ayırdıklarını belirterek, "Birisi daha ağır hasarlı ve yıkılan binalar, diğeri de çok az hasar görmüş hemen oturulabilecek veya hasar görmemiş binalar. Daha çok yoğunlaştığımız yıkılan ve ağır hasarlı binalardı. Bu binaların yapımında büyük hatalar var Projeden başlıyor, imalat, denetim. Tüm aşamalar var. Bizim en çok dikkatimizi çeken denetim aşamasında imalatlarda bir takım yanlışlar yapılmış. Denetim belki az yapılmış, belki gözden kaçmış. Böyle çok bina gördük. Ayakta kalan binalar da vardı. Normal mühendislik hizmeti almış, yönetmeliklerin şartlarına göre yapılmış binalar gayet iyi durumdaydı. Vurucu olarak söyleyebileceğim zeminin çok etkili olduğu görülüyor. Özellikle yamaç ve kayalıklı bölgelerde hasar miktarı az. Mühendislik hizmeti az almış veya almamış binalar, göçmesini beklediğimiz binalar orada bir şekilde ayakta kalmış veya az hasar görmüş. Ovada, yumuşak zeminde olanların hemen hemen hepsi yıkılmış" dedi. “Bütün şehirleri dağlara kuramayız” Her yere bina yapılabileceğini, bunun için başta bütçe ve planlamanın çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Ülgen, “Oranın bir tarihsel dokusu var, kültürü var, bir şehirsel yaşamı var. Burada şehir bölge plancıları, mimarlar ve tarihçiler çok öne çıkıyor. Bütün şehirleri dağlara kuramayız. Çünkü şehirlerin bir yaşam kültürü var. Plancılar ile birlikte önce bir planlama yapılacak. Daha sonra risk durumuna göre daha az katlı bina seçimi yapılacak. Sonuçta inşaat mühendisleri açısından bizler her yere bina yapabiliriz. Bu bütçe ile orantılı. Bunların hepsinin bir dengede olması lazım. Hem bütçeniz olacak, hem de o şehrin bir kültürü ve tarihi var. Planlaması ve geleceği dengede olacak. Mühendisler de o planlamaya göre hizmeti verecekler ve şehirdeki yapıları ona göre inşa edecekler. Kesin bir şekilde orda yapılamaz, burada yapılamaz düşüncesi yanlış” dedi.  

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.