Yurtlarımızın Yatak Kapasitesini 991 Bine Yükselttik
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde düzenlenen "Akademik Vizyon ve Hedefler Buluşması" programına katılan Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, üniversitelerin, toplumsal kalkınmanın en önemli dinamiklerinden biri olduğunu söyledi.
Eğitim, araştırma ve topluma hizmet fonksiyonlarıyla üniversitelerin, bireylerin gelişimine katkı sağladığını, aynı zamanda ülkelerin bilimsel ve ekonomik potansiyelini en üst seviyeye taşıdığını vurgulayan Yılmaz, nitelikli insan kaynağı yetiştiren üniversitelerin, küresel rekabet gücünün yükseltilmesinde kritik bir rol oynadığına işaret etti.
Yılmaz, üniversitelerin bulundukları şehre de değer kattığını, toplumsal sorumluluk projeleri ve yerel kalkınma programlarıyla bölgesel eşitsizlikleri azalttığını ve sosyal bütünleşmeyi sağladığını belirtti.
Ankara Üniversitesi'nin 78 yıllık köklü geçmişiyle alanında öncü rol üstlendiğini dile getiren Yılmaz, üniversiteden bugüne kadar 300 binin üzerinde öğrenicinin mezun olduğunu hatırlattı. Cevdet Yılmaz, mezunlarının tıp, siyasal bilimler, hukuk ve ziraat gibi pek çok alanda öne çıkarak ülkenin kalkınma yolculuğuna katkılar verdiğini kaydetti.
"Yükseköğrenime erişim oldukça kolaylaşmış durumda"
Yükseköğretimin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde hassasiyetle üzerinde durulan ve çokça yatırım yapılan alanların başında geldiğini belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
"Üniversitelerimizin özellikle altyapılarını, araştırma altyapılarını, fiziki şartlarını iyileştirmeye dönük çok ciddi yatırımlar gerçekleştirdik. Bugün üniversite sayımız 208'e çıkmış durumda. Bundan 20 küsur yıl önce 76'ydı, bugün 208'e çıkmış durumda ve yükseköğrenime erişim oldukça kolaylaşmış durumda. Yükseköğrenimin bu erişilebilirliğiyle birlikte bilgi, kültür ve bilimin 81 ilimizin tamamına yayılmasını sağlamış olduk."
Yılmaz, Türkiye'nin 350 bine yaklaşan uluslararası öğrencisiyle dünyanın en çok uluslararası öğrenciye sahip 10 ülkesi arasında yer aldığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"7,3 milyonun üzerindeki öğrenci sayımızla Avrupa Yükseköğretim Sistemi'nde kayıtlı öğrenci sayısı açısından ön sıralarda yer alıyoruz. 22 yıl önce 70 bin civarında olan toplam akademisyen sayımız bugün 183 binin üzerine çıkmış durumda. Öğretim elemanlarımızın yüzde 46,4'ünün kadın olması, eğitimde eşitliğe verdiğimiz önemin bir göstergesi olarak bizi ayrıca gururlandırıyor. Bunun yanı sıra yükseköğretim fırsatından faydalanamamış 34 yaş üstü kadınlarımız için kamu üniversitelerinde yaklaşık 21 bin kişilik ek kontenjan oluşturduk. Şehit ve gazi yakınlarımız için ise vakıf üniversitelerinde 3774 kişilik özel kontenjan tahsis ederek bu alandaki toplumsal sorumluluğumuzun gereğini akademide de yerine getirdik. Türkiye çapında yurtlarımızın yatak kapasitesini 991 bine yükselttik ve bu sayıyı yakın zamanda bir milyonun üzerine çıkaracağız."
"İlk 500'e giren Türk üniversitesi sayısını en az 10'a çıkarmayı hedefliyoruz"
Cevdet Yılmaz, uluslararası yükseköğretim derecelendirme kuruluşu Times Higher Education'ın 2024 Dünya Üniversiteler Sıralaması'nda ilk 400'e 3, ilk 1000'e ise 11 Türk üniversitesinin girdiğini, 2024 Bologna Süreci Uygulama Raporu'na göre Türkiye'nin yükseköğretimin ilgili göstergelerinde başarılı bir performans sergilediğini aktardı.
"Üniversitelerimizin küresel rekabet gücünü arttırıp ilk 500'e giren Türk üniversitesi sayısını en az 10'a çıkarmayı hedefliyoruz" diyen Yılmaz, iş gücü piyasası ile eğitim programları arasındaki uyumun sağlanması ve geleceğin meslek ihtiyaçlarının dikkate alınarak planlamalar yapılması gerektiğini ifade etti.
Yılmaz, üniversitelerin, müfredatlarını sadece akademik bilgiyle sınırlamayıp, mesleki sertifikalar ve dijital beceriler gibi modern yetkinliklerle desteklemesi gerektiğini vurgulayarak, Ankara Üniversitesi'nin bu alandaki çalışmalarıyla örnek teşkil ettiğini dile getirdi.
Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) tarafından tasarlanan İşgücü Uyum Programı'nın başlatıldığını hatırlatan Yılmaz, üniversite öğrencilerinin bu programla hem eğitimlerine devam edebileceğini hem de iş deneyimi kazanabileceklerini söyledi.
Yılmaz, Ankara'nın ikinci büyük şehir olmasının yanı sıra, savunma sanayisi ve sağlık endüstrileri gibi stratejik sektörlerde önemli bir yere sahip olduğuna dikkati çekerek, Ankara’nın bu kalkınma vizyonunun üniversiteler tarafından desteklenmesi gerektiğini anlattı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, 2024-2025 akademik yılının tüm akademik ve idari kadrolar ile öğrenciler için hayırlı olmasını dileyerek, başarı temennilerinde bulundu.
Törenin ardından, Yılmaz, "2023 Yılı Ankara Üniversitesi Bilim, Sanat ve Teşvik Ödülleri" ile "YÖK Engelsiz Üniversite Ödülleri"ni sahiplerine takdim etti.