Hava Durumu

#Deprem

Gaziantep Ekspres Gazetesi - Deprem haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Deprem haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Depremde Hasar Gören Okul Ve Kamu Binaları Haber

Depremde Hasar Gören Okul Ve Kamu Binaları

Gaziantep’in 6 Şubat depremlerinden en çok etkilenen illerin başında geldiğini ve ayakta kalan binaların kontrolünde çok hassas davranılması gerektiğini ifade eden Melih Meriç, “6 Şubat ve sonrasındaki depremlerin ardından ağır bir yıkım yaşandı. Gazi şehrimiz de diğer 10 ilimizle birlikte yara aldı. Birbirimize tutunarak yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. İşimizi gücümüzü, evlatlarımızın eğitimini yoluna koymak istiyoruz. Ama sadece bizim istememiz yetmiyor. Vatandaşımızın işlerinin yürütüldüğü kamu binalarının, çocuklarımızın gittiği okulların bina hasar durumu nedir, bilmemiz gerekir. İlgili kurum ve kuruluşlar maalesef şeffaf bir süreç yürütmüyorlar. Gaziantep halkının oylarıyla seçilen bir Milletvekili olarak şehrimizdeki kamu ve okul binalarının durumunu araştırmak, doğru bilgiye ulaşmak ve halkımızı bilgilendirmek öncelikli sorumluluğumuzdur.” dedi. Melih Meriç, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’ye yanıtlaması için şu soruları yöneltti: Gaziantep’te kamu kurum ve kuruluşlarına ait binaların, devlet ve özel okulların sayısı ilçe bazında nedir? Bunlardan kaçı 1998 deprem yönetmeliği öncesinde yapılmıştır?  Gaziantep’te kamu kurum ve kuruluşlarına ait binaların, devlet ve özel okulların kaçında 6 Şubat sonrasında deprem dayanıklılık testi yapılmıştır? Gaziantep’te deprem dayanıklılık testi yapılan kamu kurum ve kuruluşlarına ait binalardan kaçı için güçlendirme kararı çıkmıştır? Kaçı için boşaltma ve yıkım kararı alınmıştır? Gaziantep’te deprem dayanıklılık testi yapılan devlet okullarından kaçı için güçlendirme kararı çıkmıştır? Kaçı için boşaltma ve yıkım kararı alınmıştır? Gaziantep’te deprem dayanıklılık testi yapılan özel okullardan kaçı için güçlendirme kararı çıkmıştır? Kaçı için boşaltma ve yıkım kararı alınmıştır?

Nurdağı Ve İslahiye’deki Üniversite Öğrencilerine Nakdi Destek Sağlanacak Haber

Nurdağı Ve İslahiye’deki Üniversite Öğrencilerine Nakdi Destek Sağlanacak

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Ocak Ayı Dönem Toplantısı’nın 1’inci Birleşimi, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin başkanlığında toplandı. Gündemin 3’ncü maddesinde yer alan depremin etkilediği Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde eğitim gören üniversite öğrencilerine 2023-2024 Eğitim ve Öğretim Yılı için 2 bin TL nakit desteği sağlanacak.  Yeni yılın ilk oturumunda meclise başkanlık yapan Başkan Fatma Şahin, daha öncede şehir genelindeki 12’nci sınıf öğrencilerine maddi destek verildiğini belirterek, “Deprem bölgesinde üniversiteye giden çocukların ciddi bir eğitim ihtiyacı var. Bütün verilen kitaplar enkaz altında kaldığı için kitap almaları gerekiyor. Bu kararı ondan sonra getirdik” diye konuştu. Organize Sanayi Bölgesine Kurulacak Arıtma Tesisi, Birçok Bölgeyi Kirlilikten Kurtaracak Ocak ayı toplantısında dikkat çeken bir başka gündem maddesi daha yer aldı. Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nde yapılması planlanan arıtma tesisi ve atıksu iletim hattı için alanın kamu yararına kamulaştırılması, enerji iletim hattı ve trafo merkezi izinleriyle, tesis ulaşım yolları ile ilgili çalışmalar gündemin konusu oldu.  Organize Sanayi Bölgesi’nde yapılacak arıtma tesis planlaması ile hem endüstriyel atıklarla mücadele edilecek hem de Gaziantep’in Organize Sanayi bölgesi de yeşil şehir standartlarına uygun şekilde düzenlenecek. Bu tesis Beykent tarafındaki atık suları da alacak. Arıtma tesisi yeni bir teknolojiyle yapılacak. Nizip Çayı, Hancağız Barajı kirliliğin etkilerinden kurtulacak. Şahin: Yeni Sanayinin Akıllı Sanayi Olması İçin 2026 Yeşil Sertifika Programına Geçmesi Lazım Başkan Şahin oturumda yaptığı açıklamada, tesis planlamasının eylem planı şartlarına göre Büyükşehir Belediyesince yapılması gereken kısmının hızlıca yapıldığını aktardı. Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nin yüksek arıtma ile ilgili yaptığı çalışmalar olduğunu belirten Başkan Fatma Şahin, şunları söyledi: "Organizede hem kapasite arttı hem de 6’ncı organize şu anda kuruluyor. Yeni sanayinin akıllı sanayi olması için 2026 Yeşil Sertifika Programına geçmesi lazım. Bunun bitirilmesi için de bu yatırımın yapılması lazım. Bu durumdan dolayı bizim elimizde kamulaştırdığımız alan var. Buranın yapılacak her türlü çalışması bizim için çok önemli. Organizemizin ihracat yapma kapasitesi zayıflarsa orada 280 bin kişi çalışıyor. Şehir ekonomisi açısından çok önemli.” Meclis toplantısının sonlanmasının ardından Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Sezer Cihan, afet sonrası konut inşası ve yapılan yeni projelerde yürütülen çalışmaların son durumu hakkında sunum gerçekleştirdi.

Demir: Camilerin Ve Tarihi Yapıların Onarımı Hızlandırılmalı Haber

Demir: Camilerin Ve Tarihi Yapıların Onarımı Hızlandırılmalı

Halkın sorunlarıyla yakından ilgilenen ve TBMM’de gündeme getiren HÜDA PAR Genel Sekreteri ve Gaziantep Milletvekili Şehzade Demir, Kahramanmaraş merkezli büyük depremlerde hasar gördükleri gerekçesiyle ibadete kapatılan camiler ile ziyarete kapatılan Gaziantep Kalesi, Zincirli Bedesten ve han gibi tarihi yapıların onarım çalışmalarının aylardır tamamlanmasını TBMM gündemine taşıdı. Milletvekili Demir, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında depremlerin üzerinden aylar geçmesine rağmen tarihi camiler ile kent genelindeki tarihi mekanların onarım çalışmalarının başlanılmamasını TBMM’de gündeme getirdi. “Depremde zarar gören tarihi yapılar ve camiler kaderine terk edilmemeli” Depremlerde hasar gördükleri için ibadete ve ziyarete kapatılan ancak onarım çalışmalarına ise bir türlü başlanılmayan camilerin ve tarihi mekanların hırsızlar ile madde bağımlıların mekanı haline geldiğine dikkat çeken Milletvekili Demir, “6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerden en fazla etkilenen illerden biri olan Gaziantep’imizde hasar alan tarihi yapı ve camiler aylardır kaderine terk edildi. Depremlerde hasar gördükleri için ibadete kapatılan camiler ile ziyarete kapatılan bedesten ve han gibi tarihi yapıların restore edilmemesi bu mekanları maalesef hırsızların ve madde bağımlılarının mekânı haline getirmiştir.” dedi. “Onarım çalışmaları hızlandırılarak tamamlanmalı” Tarihi camilerin ve mekanların aylardır kapalı olmasının vatandaşlar ile esnafı mağdur ettiğini belirten Demir, “Kent merkezindeki camilerin kapalı olması nedeniyle esnaf ve vatandaşlarımız özellikle Cuma namazı için uzak camilere gitmek zorunda kalıyor. Gaziantep kent merkezinde 23 tane cami var. Bu 23 camiden sadece 3 tanesi ibadete açık. Yine Gaziantep Zincirli Bedesten Çarşısı'nın da onarımı henüz tamamlanmadı. Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından birinci derece anıtsal eser niteliği taşıyan yapının güçlendirilme çalışması nedeniyle dükkanları boşaltılan esnafa her ne kadar geçici olarak ahşaptan stantlar yapılsa da gerek hava şartları gerek stantların küçük olması esnafı mağdur ediyor. Esnafımız bir an önce çarşının güçlendirilme çalışmalarının tamamlanmasını istiyor. Söz konusu hasarlı yapıların yeniden imar ve onarım çalışmaları hızlandırılarak tamamlanmalı, vatandaşların mağduriyetleri giderilmelidir.” ifadelerini kullandı.

4 Sanığa, 22 Yıl 6'şar Ay İsteniyor Haber

4 Sanığa, 22 Yıl 6'şar Ay İsteniyor

6 Şubat depremlerinde yıkılan Emre Apartmanı davasının duruşması yapıldı. Tutuklu ve tutuksuz sanıkların savunmaları alındı. Mahkeme, 2'si tutuklu 4 sanık hakkında mevcut hallerinin devamına karar verdi. Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan ve 49 kişinin ölümüne neden olan Gaziantep'teki Emre Apartmanı ile ilgili soruşturma tamamlandı. Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tamamlanan soruşturma ile Emre Apartmanı'nın inşaatından sorumlu olan 2'si tutuklu 4 sanık hakkında 22 yıl 6'şar ay hapis cezası istendi. Gaziantep'te 49 kişinin enkaz altında kalarak hayatını kaybettiği Emre Apartmanı'nın ikinci duruşması Gaziantep 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. İkinci duruşması görülen Emre Apartmanıyla ilgili mahkeme heyeti, 2'si tutuklu 4 sanık hakkında mevcut hallerinin devamına karar verdi. Kahramanmaraş merkezli asrın felaketinde Gaziantep'in Şehitkamil ilçesi Batıkent Mahallesi'nde bulunan Emre Apartmanı da yıkıldı. Yıkılan 11 katlı Emre Apartmanı'nda enkaz altında kalan 49 kişi hayatını kaybederken 17 kişi de yaralandı. Olay sonrası Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Emre Apartmanı ile ilgili soruşturma tamamlandı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan ve 49 kişinin ölümüne neden olan Gaziantep'teki Emre Apartmanı ile ilgili soruşturma tamamlandı. Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde Emre Apartmanının projesinde yer alan temeldeki kolonun hiç yapılmadığı anlaşıldı. Binanın en alt katında bulunan işyerini satın almak için Yapı Kredi Bankası İbrahimli Şubesine kredi başvurusu yapan vatandaşa binanın statik projesiyle mimari projesi arasında aykırılıklar olduğu gerekçesiyle kredi verilmediği iddia edilirken, aynı binada krediyi vermeyen banka şubesinin olduğu ortaya çıkmıştı. "Kolon kesme olmamış" İddianamede ise, kolon kesme iddiasına yönelik olarak delil tespiti amacıyla bilirkişilerin olay yerinde yaptıkları incelemeler neticesinde Emre Apartmanı'nın temeli tamamen kazdırılarak dron ile fotoğraflama yapıldığı, mimari projede görülen kolonun statik projede görülmediği, kolonlarda esas alınacak projenin statik proje olduğu, bu nedenle kolonun hiç yapılmadığı, binanın altındaki işletmedeki kolon kesildiğine dair herhangi bir delilin bulunmadığı vurgulandı. 2'si tutuklu 4 sanık hakkında 22 yıl 6'şar ay hapis cezası istendi Soruşturma çerçevesinde ilk etapta Emre Apartmanı'nın inşaatından sorumlu olan Ahmet Y. ve Ali E. isimli 2 şahıs tutuklanırken, Nazmi T. ve Erol Ö. isimli sanıklar ise tutuksuz yargılandı. Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından derinleştirilen Emre Apartmanı soruşturması tamamlandı. Tamamlanan soruşturma ile Emre Apartmanı'nın inşaatından sorumlu olan 2'si tutuklu 4 sanık hakkında 22 yıl 6'şar ay hapis cezası istendi. Soruşturma çerçevesinde hazırlanan iddianame ise 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen duruşmada 2'si tutuklu 4 sanık hakkında mevcut hallerinin devamına karar verdi. Görülen duruşmada talepleri ve savunmaları alan mahkeme, duruşmayı sona erdirdi. Mahkeme, eksik evrakların tamamlanması için kararı ileri bir tarihte açıklayacağını belirtti.

Yıkılmamak İçin Günlerce Direndi Haber

Yıkılmamak İçin Günlerce Direndi

Derslere konu olacak binanın direnci için uzmanlar, statik proje başarısını gösterirken, bu binayı yıkıma götüren nedenin ise imalat hatası olduğunu belirttiler. Depremde ciddi hasar alan ve binanın otopark giriş kısmında bulunan taşıyıcılardan 4’ünde patlama tespit edildiğinden söz konusu taşınmaz ağır hasarlı olarak değerlendirilerek yıkım kararı alındı. Ancak bina yıkılmamak için günlerce direndi. 4 günde yıkımı tamamlanan binada beton kalitesinin C10-C12 dolaylarında olduğu, ancak mukavemet sağlayıcı demirin yapının imal edildiği tarih ve koşullara göre (bölgedeki yapılar dikkate alındığında) yoğun şekilde kullanıldığı tespit edildi.  Çimento Oranı Yetersiz Uzmanlar, “Beton dayanımında çimento oranını yetersiz. Ancak kullanılan demir için ise günün şartlarına göre çok yoğun şekilde kullanılmış. Günümüz şartlarında bile bu tarz yapılarda Metrekareye 30-35 kilo demir olması gerekirken, kamu binalarında metrekareye 38-42 çıkarken burada o zamanda 28-30 kilo arasında demir kullanılmış” dediler. Statik Proje Çok İyi İmalat hataları olmasaydı binanın ömrünün 100 yılı tamamlayabileceğini dile getiren uzmanlar, imalatta başlayan hatalar zincirinin binayı yıkılacak noktaya getirdiğini belirtti. Uzmanlar, “Bina deprem anında s kuvvetinin de etkisiyle ciddi deformasyona uğratmış, kolonlarda ciddi deformasyona ulaştırmış. Ama biz perdeleme sisteminde statik proje olarak yapan adama saygı duymalıyız. Statikçinin yapmış şolduğu kolonlama sistemi depremde görevini görmüş ayakta kalmış, statikçisi iyiymiş, ancak darbeyi imalattan dolayı almış.” dediler. Ciddi Deformasyona Uğradı Uzmanlar, “Bina depremin vermiş olduğu S kuvvetinin de etkisiyle ciddi deformasyona uğramış. Bu bodrum katında bulunan taşıyıcılarda bariz bir şekilde gözlenmiştir. Ama biz kolonlama / perdeleme sisteminde statik proje olarak yapan adama saygı duymalıyız. Binanın çekirdeğini oluşturan merdiven ve asansör sistemi statikçi tarafından güzel tasarlanmış. Statikçinin yapmış olduğu kolonlama sistemi depremde görevini görmüş ve ilgili taşınmaz ayakta kalmış. İnsanları tahliyeye imkân sunmuş.  Statikçisi iyiymiş, ancak darbeyi imalattan ve de bölgenin en büyük sorunu olan zemin sıvılaşmasından dolayı almış” dediler.

Asrın felaketinde 3 kg altın bulunan kasası ortadan kayboldu Haber

Asrın felaketinde 3 kg altın bulunan kasası ortadan kayboldu

Karayılan’ın, 17 yıldır bir bankanın kasasında bulunan 3 kilo altın ve ziynet eşyası, binanın depremde yıkılması ile kayboldu. Depremin ardından geçen 8 ayda pek çok müşterinin altınları ve ziynet eşyaları bulunurken, Ayşe Pınar Karayılan’ın kasasındaki değerli eşyaların izine ise rastlanmadı. Gaziantep’te yaşayan 3 çocuk annesi Ayşe Pınar Karayılan, Kahramanmaraş merkezli depremlerde iki şoku birden yaşadı. Asrın felaketi sonrası yaşadığı korku nedeniyle zor günler geçiren Karayayılan, depremde yıkılın Emre Apartmanı altındaki bir bankanın kasasında bulunan 3 kilo altın ve ziynet eşyalarının kaybolması ile yıkıldı. Aradan geçen 8 ayda pek çok müşterinin altın ve ziynet eşyaları bulunurken, Ayşe Pınar Karayılan’ın kasasındaki değerli eşyaların izine ise rastlanamadı. Karayılan’ın kasada bulunan ziynet eşyalarını beyan edecek evrak ve fotoğraflarla birlikte bankaya müracaat etmesine rağmen banka yetkililerinin sessizliği ise kadını çileden çıkardı. “BANKA BİZDEN KASA İÇERİSİNDE BULUNAN ZİYNET EŞYALARINA DAİR BELGE İSTEDİ” 6 Şubat’ta yaşanan depremlerde büyük korku yaşayarak evlerini terk eden ve depremde yıkılan Emre Apartmanı altındaki bankada bulunan 35 numaralı kiralık kasasındaki 3 kilo altın ile ziynet eşyalarının ortadan kaybolduğunu söyleyen Karayılan, “Deprem olduğu gün herkes sokaktaydı ve hava aydınlandıktan sonra biz eşimin iş yerine gittik. O gece fabrikada sabahladık. Biz kayınvalidemlere gitmek için yola çıktığımızda Emre Apartmanı’nın yıkıldığını gördüm. Zaten polis tarafından güvenlik önlemleri alınmıştı. Bir yandan da enkazda arama kurtarma çalışmaları devam ediyordu. Biz şoka girdik ve ertesi gün Emre Apartmanı’na gittik ve bizim burada kiralık kasamız var, ne yapacağız dediğimizde bizi oraya yaklaştırmadılar. Akşam saatlerinde eşim gitti. Erkek kardeşim kurtarma operasyonlarına katıldı. Kimseye yaklaştırmadılar, biz bankanın güvenlik görevlileri, müdürleri ve polis ekipleri ile sabaha kadar bekledik. Biz size dörtdörtlük verebilmek için elimizden geleni yapıyoruz. Hiç kimseyi buraya alamayız dediler. Aradan üç ay gibi bir süre geçti. Biz kiralık kasamıza ulaşamıyoruz, genel merkezi aradık şube yıkıldığı için ve diğer şube kapandığı için üç ay sonra bankada görevli bir kişi beni aradı. Kasaların Gazi Muhtar Paşa’daki şubeye taşındığını ve bazı kasalarda hasar olduğunu söyledi. Ve bunlardan birinin de bizim kasanın olduğunu söyledi ama hasarın ne olduğunu söylemedi. Annem, ben ve erkek kardeşimin olmak üzere 3 kilo altın, pırlanta setleri, yüzükler ve altın saatte dahil olmak üzere hepsi kayboldu. Bütün hepsinin sertifikaları da biz de mevcut. Banka bizden kasa içerisinde bulunan ziynet eşyalarına dair belge istedi. Hangi eşyalar vardı hangi kutuların içerisindeydi, üzerinizde çekilmiş resimleri var mı şeklinde hepsini belgelerimizi istedi. Benden beyan ettikleri bütün belgeleri verdim.” dedi. “BU BELGEYİ İMZALAMAYACAĞIMI SÖYLEDİM” Olay sonrası bankanın kasa açılmadan kendilerine bir evrak imzalatmaya çalıştığını da iddia eden Karayılan, “Biz bunu imzalamayız dedik. Çünkü kasamızı bize teslim etmediler. Ben kasamı görmek istedim, imzalamadan açamayacaklarını söylediler. Ben de açamayacaklarsa bu belgeyi imzalamayacağımı söyledim ve eve gelerek avukatımı aradım.” dedi. “KASAMI GÖRMEK İSTEDİM İMZALAMADAN AÇAMAYACAKLARINI SÖYLEDİLER” Karayılan, konuşmasının devamında, “Ziynet eşyalarımı aldığım kuyumcular da belli belgeleri de vardı, bunların hepsini verdim. Sonra bizi çağırdılar ve önümüze bir belge getirdiler. Belgede ben kasamı anahtarımla açtım kasamın içindekileri hasarsız olarak teslim aldım. Bankayla benim bundan sonra bir işim yok. Bankanın bana vereceği ve alacağı kalmamıştır yazıyordu. Biz bunu imzalamayız, dedik. Çünkü kasamızı bize teslim etmediler. Ben kasamı görmek istedim, imzalamadan açamayacaklarını söylediler. Ben de açamayacaklarsa bu belgeyi imzalamayacağımı söyledim ve eve gelerek avukatımı aradım. Hemen BDDK’ye şikayet etti. Bizi bir hafta sonra aradılar. Kâğıttaki beyan edilenleri değiştirdiklerini ve sadece para kasasının içindekiler saçılmıştır, kasa ortada yoktur, kapağı patlamıştır. İçindekiler ise noter huzurunda mühürlenmiş olup onu gözünüzün önünde açacağız, şeklinde kâğıdı değiştirdik, dedi. O halde benim kasamın kapağı yoksa ve kasa patlamışsa neden bana anahtarımla açtım şeklinde imzalatmak istediniz. Dedim ve hiç bir cevap vermediler. 35 numaralı kasanın içerisinde bulunan 165 bin doları çıkıyor. Tüm ziynet eşyalarını ve fişlerini poşetlemişler. Ve 35 numarayı kepçe vurduğu için hasar almış. İşin ilginç yanı benim kasamın çekmecesinde de yok. Kasanın çekmecesi olmamasını biz içerden öğreniyoruz. Yani 10 tane hasarlı kasa var, dokuz tane çekmece var ama bizim kasanın çekmecesiyle yok.” ifadelerini kullandı. “7-8 MİLYON LİRALIK İŞÇİLİKSİZ BİR ŞEKİLDE BENİM KAYBIM VAR” Yaşanılan mağduriyet sonrası 7-8 milyon TL kaybı olduğunu söyleyen Karayılan, “Nereden baksanız benim 7-8 milyon liralık işciliksiz bir şekilde benim kaybım var. Tüm ziynet eşyalarımın yanı sıra 20 yıldır biriktirdiklerim, annemle erkek kardeşimin başına bir iş gelir diye koyduğu emanetleri de içinde. Süreçte 2. tura geçtik. Hiçbir şeyimiz çıkmayınca sizi 2. turda çağıracağız, dediler ve aradan 20 gün geçtikten sonra 7 kişi ile beraber bizi çağırdılar. Ortaya yine mühürlü bir çuval çıkardılar herkesin eşyaları çıkarken bizim ve bir kişinin eşyaları yine çıkmadı. Ben artık sinir krizi geçirdim. Benim orada 9 adet 22 ayar setim, altın kemerim yok. Yani 1,5 metre altın kemerin enkazda kaybolmak gibi bir imkanı yok. Yani dokuz tane setin bir tanesinin küpesi bile çıkmadı. Biz bankada içeriye girerken bir tane güvenlik bekliyordu, biz çıkarken yedi güvenlik gelmişti. Orada bir kargaşa olacağını tahmin etmişler. Bize tek söyledikleri genel merkezle görüşeceğiz ve durumunuzu size bilgi vereceğiz şeklinde oldu. Daha sonra hiçbir bilgi vermediler. Avukatımıza başvurduk, ihtar ve mailler çekti, onlara da cevap vermediler. Artık biz savcılığa suç duyurusunda bulunduk, hukuksal yönden hakkımızı arayacağız. Biz devletimize güveniyoruz.” diye konuştu.

45 kişiye mezar olan o apartmana dair şok iddianame! Haber

45 kişiye mezar olan o apartmana dair şok iddianame!

Tutuklu sanık hakkında 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildi Gaziantep'te, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerde yıkılan ve 45 kişinin hayatını kaybettiği İslahiye ilçesindeki Zaman Apartmanı'na ilişkin iddianame kabul edildi. İddianamede, binanın donatı detaylandırması yetersizliği, eksik ve hatalı proje ile malzeme kalitesizliği nedeniyle yıkıldığı vurgulanarak tutuklu sanık hakkında 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildi. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerde Gaziantep’in İslahiye ilçesinde bulunan Zaman Apartmanı da yıkıldı. Yıkılan apartmanda 45 kişi hayatını kaybederken, çok sayıda vatandaş da yaralandı. Olay sonrası İslahiye Cumhuriyet Başsavcılığınca tamamlanan soruşturma sonucunda binanın statik proje müellifi ve teknik uygulama sorumlusu olan sanık Abdil Göğebakan hakkında hazırlanan iddianame İslahiye Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Tutuklu sanık hakkında 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildi Kabul edilen iddianame ile binanın statik proje müellifi, fenni mesulü ve teknik uygulama sorumlusu tutuklu sanık Abdil Göğebakan'ın "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8 aydan 22 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi. Bina, donatı detaylandırması yetersizliği, eksik ve hatalı proje ile malzeme kalitesizliği nedeniyle yıkılmış Hazırlanan iddianamede, binanın yıkılmasına ilişkin Karadeniz Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği tarafından düzenlenen bilirkişi raporu hazırlandığı vurgulandı. Hazırlanan bilirkişi raporunda, kolon boyutları yetersizliği, kolon donatı alanı ve kiriş donatı alanı yetersizliği ile yetersiz donatı detaylandırması sebebiyle binanın yıkılmasında statik proje müellifi Abdil Göğebakan'ın sorumlu bulunduğu ifade edildi. Raporda, binanın yapım aşamasında donatı detaylandırması yetersizliği ve malzeme kalitesizliği sebebiyle de tutuklu sanığın sorumlu olduğu belirtildi. Bina projesini sanığın imzalama yeterlilikleri olmayan arkadaşları çizmiş Mahkeme tarafından kabul edilen iddianamede şok bir detaya da yer verildi. İddianamede savunması yer alan sanığın, binanın projesini arkadaşlarının çizdiğini ve bu kişilerin de proje imzalama yeterlilikleri olmadığı için imzayı kendisinden rica ettiğini, kendisinin de hatıra binaen talebi kabul ederek imza attığını söylediği öne sürüldü. İddianame: "Sanığın, eksik ve hatalı projeye sebebiyet vererek üzerine atılı suçu işlediği anlaşılmıştır" İddianamede, sanığın eksik ve hatalı projeye sebebiyet vererek üzerine atılı suçu işlediği de vurgulanarak, "Bahsi geçen söz konusu binanın statik projesini hazırlayan sanık Abdil Göğebakan'ın zemin etüdü yapılmadan inşaat yapılması, yeterli bir statik proje olmaması, kolon boyutları yetersizliği, kolon ve donatı alanları ile donatı detaylandırması yetersizliği sebepleri ile eksik ve hatalı projeye sebebiyet vererek üzerine atılı suçu işlediği anlaşılmıştır. Binanın yapım aşamasında fenni mesul-teknik uygulama sorumlusu olan Abdil Göğebakan'ın donatı detaylandırması yetersizliğine ve malzeme kalitesizliğine rağmen eksik denetim yaparak inşaatın bu haliyle tamamlanmasına sebebiyet vererek üzerine atılı suçu işlediği anlaşılmıştır" ifadelerine yer verildi. (İHA)

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.