Hava Durumu

#Sanko Üniversitesi

Gaziantep Ekspres Gazetesi - Sanko Üniversitesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sanko Üniversitesi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

SANKO Üniversitesi Öğrencileri Bilgilendiriyor Haber

SANKO Üniversitesi Öğrencileri Bilgilendiriyor

Şehit Ali Polat Anadolu Lisesi Öğrencilerine Bölümler Tanıtıldı Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Öğretmeni Güler Kaan eşliğinde programa katılan öğrencilere, akademisyenler tarafından bölümlerle ilgili bilgi verildi. Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Lütfi Çakar, üniversitenin deneyimli akademik kadrosunu, öğrencilerle gerçekleştirdikleri projeleri, faaliyetleri ve laboratuvarları anlatan sunum yaptı. Prof. Dr. Çakar, sağlık temalı üniversite olarak, öğrencilerin donanımlı birer hekim olarak yetişmeleri amacıyla her biri alanında uzman akademik kadro ile eğitim verdiklerinin altını çizdi. Sağlık Bilimleri Fakültesi (SBF) Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden Arş. Gör. Ece Erözgür ise bölümde 4 ana bilim dalı kapsamında dersler verildiğini belirterek, bölümün akademik kadrosu, faaliyet alanlarını ve projelerini aktardı. Uygulamalı dersler için SANKO Üniversitesi Hastanesi ile devlet hastaneleri, büyükşehir belediyesi tesisleri ve catering firmaları ile çalıştıklarını kaydeden Arş. Gör. Erözgür, sözlerini şöyle sürdürdü: “Öğrencilerimiz hastanemizde uygulamaları gözlemleme imkanı bulurken dış kurumlarda farklı uygulama alanlarını gözlemleyerek tecrübe kazanmaktadır. Mesleğe yönelik birçok uygulama alanı ve hastane gözlemlemeleri çalışma hayatlarında büyük kolaylık sağlamaktadır. Öğrencilerimiz mezun olduklarında tüm ana bilim dallarına yönelik bilgi, beceri kazanımı ve gözlem yapma imkanı bulmaktadır.” SBF Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Öğr. Gör. Burcu Bağcı da bölüm dersleri, laboratuvarlar, klinik uygulama sahaları, meslek istihdam olanakları ve akademik kadro hakkında öğrencileri bilgilendirdi. Öğr. Gör. Bağcı, fizyoterapistin hastalık ve özür durumlarından kaynaklanan ağrı ve fonksiyonel yetersizliklerle ilgili gerekli özel ölçme ve değerlendirmeleri yapan ve bu değerlendirme sonuçlarından yola çıkarak yaşam kalitesini artırmak için uygun fizyoterapi ve rehabilitasyon programını planlayarak uygulayan profesyonel sağlık personeli olduğuna vurgu yaptı. Öğrencilere hemşirelik bölümü eğitimi ve laboratuvarları ile hemşirelik mesleğine ilişkin bilgi veren SBF Hemşirelik Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Emine Baş, hemşireliğin birey, aile ve toplumun sağlığını korumak, geliştirmek, bozulan sağlığı yeniden kazanmak ve rehabilitasyonunu sağlamak amacıyla hizmet veren bir meslek olduğuna işaret etti. Dr. Öğr. Üyesi Baş, hemşirelikte lisans programının amacının, insanın değer ve davranışlarını anlayan, sağlıklı ya da hasta bireylerin gereksinimlerini saptayan ve bu gereksinimler doğrultusunda sağlık bakım hizmeti verebilen bireyler yetiştirmek olduğunu anlattı. Ziyaret, hediye takdimi ve hatıra fotoğrafı çekimi ile son buldu.

İstiklal Marşı’nın Kabulünün 103’üncü Yıl Dönümü Haber

İstiklal Marşı’nın Kabulünün 103’üncü Yıl Dönümü

İstiklal Marşı’nın Kabulünün 103’üncü yıl dönümü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma etkinlikleri kapsamında SANKO Üniversitesi Edebiyat Kulübü tarafından “Mehmet Akif ve İstiklal Marşı” konulu konferans düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak katılan Gaziantep Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğr. Üyesi Doç. Dr. Yavuz Sinan Ulu, “İstiklal Marşı; Türk milletinin, tarihinin, kültürünün, millî ve manevi değerlerinin, karakterinin, cesaretinin ve kahramanlığının millî marşa dönüşmüş hâlidir” dedi. Doç. Dr. Ulu, “İstiklal Marşı’nı anlamak, Türk milletini anlamak ve tanımak olacağı gibi, İstiklal Marşı’nı anlamak Türk milletinin devamlılığı ve geleceğimizin güçlü bir şekilde inşası açısından da önem arz etmektedir” ifadelerini kullandı. Milli marşların, genelde bağımsızlık kazanıldıktan sonra yazıldığını kaydeden Doç. Dr. Ulu, İstiklal Marşı’nın ise İstiklal Savaşı henüz bitmeden yazıldığını ve 12 Mart 1921’de milli marş olarak kabul edildiğine vurgu yaptı. İstiklal Marşı’nın şairi Mehmet Akif Ersoy’un hayatına ilişkin değerlendirmeler yapan Doç. Dr. Ulu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Toplumcu bir şiir anlayışına sahip olan Mehmet Akif Ersoy şiirlerinde, uzun süredir derin uykuda bulunan, çağın gerisinde kalmış, kendini yeniliğe, değişime kapatmış, çalışmayan, okumayan, sorgulamayan, sorunlara çözüm önerileri getirmek bir yana çoğu zamanı sorunların farkına dahi varamayan, dini olması gerektiği gibi yaşamayan, değerler dünyası yozlaşmış insanları uyandırmayı, bilinçlendirmeyi ve harekete geçirmeyi; toplumu ahlaken yükseltmeyi amaçlar. 63 yıllık ömrü Türk-İslam dünyasının büyük felaketlerle yüz yüze geldiği bir buhran, kriz ve kimlik arayışı dönemidir. Gerçek manasıyla milletiyle bütünleşmiş, onun kurtuluşu için çırpınmış, acılarına yürekten ağlamış, sorunlarına çare aramış ve son derece samimi bir duyarlılıkla duygu, düşünce ve gözlemlerini dile getirmiş sanatçılarımızdan biridir.” Doç. Dr. Ulu konuşmasını Mehmet Akif Ersoy’un ‘O şiir, bir daha yazılamaz. Onu kimse yazamaz. Onu ben dahi yazamam. Onu yazmak için, o günleri yaşamak lazım. Allah, bu millete bir daha istiklâl marşı yazdırmasın.’ sözüyle tamamladı. SANKO Üniversitesi Hastanesi Anadolu Toplantı Salonunda gerçekleştirilen ve sunuculuğunu Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Abdurrahman Yiğit’in yaptığı konferansa,  Rektör Prof. Dr. Güner Dağlı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. M. Metin Bayram, Genel Sekreter Dr. Yusuf Ziya Yıldırım, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Murat Akkın, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türkan Pasinlioğlu, Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ayşen Bayram, SANKO Üniversitesi Hastanesi Genel Müdürü Dr. Sermet Kileci ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.

SANKO Üniversitesi’nde “Teknoloji Bağımlılığı” Konferansı Haber

SANKO Üniversitesi’nde “Teknoloji Bağımlılığı” Konferansı

SANKO Üniversitesi Bağımlılıkla Mücadele Komisyonu tarafından “Teknoloji Bağımlılığı” konulu konferans düzenlendi. Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi H. İbrahim Öztürk, teknoloji bağımlılığının günümüzün en yaygın sorunlarından biri olduğunu söyledi. Teknoloji bağımlılığını, internet, akıllı telefon, sosyal medya ya da dijital oyun bağımlılığı şeklinde kendini gösterdiğini, aynı zamanda davranışsal bağımlılık türü olarak da kabul edildiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Öztürk, kişinin bilinçsiz, kontrolsüz ve takıntılı bir şekilde zamanını boşa harcayarak, kendini sosyal hayattan soyutladığına dikkat çekti. Teknolojik cihazların günlük yaşamımızdaki yadsınamaz yeri ve artan kullanımları göz önünde bulundurulduğunda bağımlılık düzeyine ulaşmasının şaşırtıcı olmadığını ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Öztürk, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Teknoloji bağımlılığı, alkol-madde bağımlılığına benzer şekilde ruhsal, bedensel ve sosyal sorunları da beraberinde getirmektedir. Gerek benzer klinik özellikleri gerekse insan beyninde benzer mekanizmalarla ortaya çıkışı ve beyinde bir dizi değişime yol açması sebebiyle teknoloji bağımlılığını, alkol-madde kullanım bozuklukları gibi ilerleyici bir beyin hastalığı olarak tanımlayabiliriz.” Dr. Öğr. Üyesi Öztürk, internet, sosyal medya, akıllı telefon ya da dijital oyun bağımlılığının temel klinik özelliklerini şöyle sıraladı: Aşırı kullanım & kullanma isteğini doyuramama Aşırı kullanımdan dolayı aktivitelerin/sorumlulukların ihmal edilmesi Aşırı kullanımın sosyal ilişkilere zarar vermesi, tercih edilmesi Olumsuz duygu ve yaşam stresinden bir kaçış aracı olarak kullanılması Kullanımı azaltma ve durdurmada sorunlar yaşama Kullanımın mümkün olmadığı durumlarda gergin ve sinirli olma Kullanım süresi ve miktarına ilişkin yalan söyleme. Özellikle çocuklar, ergenler ve gençlerin risk grubunu oluşturduğu teknoloji bağımlılığının yine bu gruplarda çok daha olumsuz sonuçlarla ilerlediğini anımsatan Dr. Öğr. Üyesi Öztürk, konuşmasını şöyle tamamladı: “Depresyon, kaygı, öfkelilik, dikkat konsantrasyon sorunları, öğrenme güçlükleri, uyku sorunları gibi ruhsal/bilişsel sorunların yanında obezite, vücut duruş bozuklukları gibi bedensel sorunlar ve akademik başarıda düşme, asosyallik, kişilerarası çatışma gibi sosyal sorunlara da zemin hazırlamaktadır. Özellikle küçük yaş çocuklarda bu durumun önüne geçilmesi için ebeveynlerin ve eğitimcilerin yaklaşımı çok önemlidir.” SANKO Üniversitesi Hastanesi Anadolu Toplantı Salonunda gerçekleştirilen etkinliğe akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Üniversite Adaylarından SANKO Üniversitesi’ne Ziyaret Haber

Üniversite Adaylarından SANKO Üniversitesi’ne Ziyaret

Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Eyüp İlker Saygılı, öğrencilere fakülteye ilişkin bilgi vererek, tıp eğitimi ve üniversitenin sunduğu olanaklara değindi. Hekimliğin büyük bir özveri ve sabır gerektiren kutsal bir amaca hizmet eden meslek olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Saygılı, "Özgüveni yüksek, sorumluluk duygusu gelişmiş, bilgili ve bilinçli hekimler yetiştirmek en büyük gayemizdir" dedi. Prof. Dr. Saygılı, ayrıca üniversitenin klinik uygulama alanları ve fakülte akademik kadrosu hakkında da bilgi verdi. Sağlık Bilimleri Fakültesi (SBF) Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Hakan Polat, bölümün amacının, sağlığın ve sağlık bilincinin artırılması, hastalıkların önlenmesi, tedavisi ve rehabilitasyonu, sağlıklı yaşam tarzının benimsetilmesi ve yaşam kalitesinin yükseltilmesine öncülük eden fizyoterapistler yetiştirmek olduğunu anlattı. Dr. Öğr. Üyesi Polat, “Mezunlar, spor kulüpleri, sağlıklı yaşam merkezleri, spor merkezleri, okullar ve özel eğitim veren okullar, özel eğitim merkezleri, huzurevi ve bakım evleri, belediyeler, evde bakım merkezleri, hastalıklara özel vakıf ve dernekler gibi çeşitli alanlarda çalışabilirler. Ayrıca yüksek lisans ve doktora derecelerini alarak akademik kadrolara atanma imkanına da sahipler” ifadelerini kullandı. SBF Hemşirelik Bölümü Öğr. Gör. Zeynep Doğan ise hemşirelik mesleğinin doğuşuyla ilgili bilgiler paylaşarak, hemşirelerin hastanelerde klinik hemşire, başhemşire, eğitim hemşiresi, ameliyathane hemşiresi, diyabet hemşiresi gibi çeşitli alanlarda çalışabileceklerini belirtti. SBF Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Tuba Ustaoğlu, bölümle ilgili paylaşımında bulundu. Dr. Öğr. Üyesi Ustaoğlu, Beslenme ve Diyetetik Bölümünün en önemli amacının; bireyin ve toplumun sağlığını korumak, iyileştirmek ve geliştirmek için çözüm odaklı "diyetisyenler" yetiştirmek olduğunu belirterek, yüksek lisans yapmak isteyenler için de Beslenme ve Diyetetik Tezli Yüksek Lisans Programı olduğunu anımsattı. SANKO Üniversitesi kütüphanesini de gezen öğrencilere, Kütüphane İdari Personeli Ferhat Türk kütüphane hakkında bilgilendirme yaptı. Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü İdari Personeli Mehmet Türk, öğrencilere sosyal imkanlar, puanlar ve sıralamalarla ilgili bilgi verirken, Laboratuvar Sorumlusu Özlem Topçu ise son teknolojiyle donatılmış laboratuvarı tanıttı.  

SANKO Üniversitesi’nde 6 Şubat Depremleri Anma Programı Düzenlendi Haber

SANKO Üniversitesi’nde 6 Şubat Depremleri Anma Programı Düzenlendi

SANKO Üniversitesi’nde 6 Şubat 2023’te meydana gelen ve 11 ili etkileyen deprem felaketinin yıl dönümü dolayısıyla “6 Şubat Depremi Anma Programı” düzenlendi. SANKO Üniversitesi Hastanesi Anadolu Toplantı Salonunda gerçekleştirilen program, depremde hayatını kaybedenlerin anısına Saygı Duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından üniversite tarafından hazırlanan “Deprem ve Yapılan Çalışmalar” konulu video gösterimi ile başladı. Rektör Prof. Dr. Güner Dağlı, “Asrın felaketi olarak nitelendirilen depremlerin üzerinden bir yıl geçti. Depremin açtığı yaralar hala çok taze ve yaşanılan acıları unutmak mümkün değil” dedi. Yaşanılan zor günlere ilişkin duygularını dile getiren Prof. Dr. Dağlı, depremde yaralarının sarılmasına katkı sunmak, toplumun sağlığını korumak ve gereken sağlık desteğini sunabilmek için SANKO Üniversitesi ve Hastanesi olarak var güçleriyle çalıştıklarını söyledi. Üniversitede hasar tespit çalışmalarının ardından öncelikle personel, öğrenciler ve mezunlarla iletişime geçtiklerini, yaşanılan bu acı afetten etkilenen, psikolojik açıdan deprem korkusu yaşayanlar ile zor durumda olan yakınları için üniversitede ve hastanede barınma olanağı sağladıklarını, ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda SANKO Holding’in desteğiyle tüm personele gerekli yardımların yapıldığını anlatan Prof. Dr. Dağlı, konuşmasını söyle sürdürdü: “Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ile yüz yüze ve uzaktan erişim yöntemiyle toplantılar gerçekleştirdik. Öğrencilere yönelik eğitim programlarında gerekli düzenlemeleri yaptık. Bölgemizde çok fazla insanın yardıma ihtiyacı vardı. Onlara umut olabilmek ve destek sağlamak amacıyla neler yapabileceğimizi planladık. SANKO Üniversitesi Hastanemizde sunduğumuz sağlık hizmetinin yanında çok sayıda proje, program ve etkinlikler gerçekleştirdik. Önceliğimiz depremden en çok etkilenen geleceğimiz olan çocuklar ve gençlerdi. Bu amaçla paydaşlarımızla birlikte ‘Gaziantep Tomurcukları Projesi’ ve ‘Gönül Köprüsü Programı’nı hayata geçirdik. Gaziantep Tomurcukları Projesi kapsamında; Tıp Fakültemiz Psikiyatri öğretim üyelerimiz, Sağlık Bilimleri Fakültemiz Beslenme ve Diyetetik, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon ile Hemşirelik Bölümü akademisyen ve öğrencilerimiz tarafından Nurdağı, İslahiye ve Atalar Bölgesinde saha taramaları yapılarak depremden etkilenen çocuklara yönelik kendi alanlarına ilişkin bilgilendirme ve bu çocukların gerekli tedavileri gerçekleştirildi. Gönül Köprüsü Programı ile de bölgede depremden etkilenen gençlerimizin moral, motivasyon ve rehabilitasyon süreçlerine katkı sağlamak amacıyla yurt dışında yaşayan Türk bilim insanlarının da aralarında olduğu her biri alanında uzman hocalarımızla, depremden etkilenen paydaş üniversitelerimizin akademisyen ve öğrencilerini çevrimiçi toplantılarla bir araya getirdik.” Halk sağlığı intörnlük eğitimindeki öğrencilerini de Gaziantep İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Başkanlığı rotasyonuna gönderdiklerine vurgu yapan Prof. Dr. Dağlı, “O sırada Halk Sağlığı Başkanlığı’nın görev yeri, deprem alanıydı. Bu bağlamda öğrencilerimiz İslahiye’de, Halk Sağlığı Başkanlığı’nın açtığı hizmet sunum biriminde sağlık hizmetine destek verdi” diye konuştu. Gaziantep, Nurdağı, İslahiye, Adıyaman ve Kahramanmaraş Pazarcık’ta yaşayan erişkin ve çocukların psikososyal açıdan desteklenmesi, moral ve motivasyonlarının artırılması amacıyla 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlaması, “Küçük Kara Balık” isimli çocuk tiyatrosu, kitap okuma etkinliği gibi çeşitli etkinlikler gerçekleştirdiklerini anımsatan Prof. Dr. Dağlı, şunları kaydetti: “Depremin yaralarını sarmak için devletimizin ve milletimizin ortaya koyduğu ‘Asrın Birlikteliği’ olarak nitelendirilen bu zor günlerde ilk dakikalardan itibaren canla başla emek veren ve dayanışmaya ortak olan tüm ekibime teşekkür ediyorum. SANKO Üniversitesi olarak biz birlikte güçlüyüz. Daha güzel yarınlar için hep birlikte çalışmalarımıza devam edeceğiz. Depremin ilk dakikalarından itibaren ve sonraki süreçte desteklerini hiçbir zaman esirgemeyerek bizlere büyük bir güç sağladıkları için Onursal Başkanımız Abdulkadir Konukoğlu, Mütevelli Heyet Başkanımız Zeki Konukoğlu ve SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanımız Adil Sani Konukoğlu’na da bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.” Yaşanan acının tarifi ve telafisinin olmadığını altını çizen Prof. Dr. Dağlı, “Umarım ne ülkemizde ne de dünyada bir daha böyle felaketler yaşanmaz. Bu vesileyle depremlerde yaşamını yitiren başta öğrencilerimiz ve mezunlarımız olmak üzere tüm vatandaşlarımıza Yüce Allah’tan rahmet, kederli ailelerine baş sağlığı ve sabırlar diliyorum. Onların anısını her zaman yüreğimizde yaşatacağız” diyerek sözlerini tamamladı. Programa, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. M. Metin Bayram, Genel Sekreter Dr. Yusuf Ziya Yıldırım, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türkan Pasinlioğlu, Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Lisansüstü Eğitim Enstitü Müdürü Prof. Dr. Ayşen Bayram, SANKO Üniversitesi Hastanesi Genel Müdürü Dr. Sermet Kileci, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Sunuculuğunu Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü 4’üncü sınıf öğrencisi Nida Zeliha Çiçek’in yaptığı program, vefat eden öğrencilerin anısına çiçek bırakılmasıyla son buldu.

“Gaziantep Spinal Günleri” Toplantısı Haber

“Gaziantep Spinal Günleri” Toplantısı

SANKO Üniversitesi Hastanesi ile Türk Nöroşirürji Derneği Spinal ve Periferik Sinir Cerrahisi Grubu iş birliğiyle “Gaziantep Spinal Günleri” toplantısının beşincisi düzenlendi.   SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Kadir Çınar ile SANKO Üniversitesi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü’nden Doç. Dr. Murat Ulutaş’ın ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda SANKO Üniversitesi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Zileli, “Dejeneratif Spondilolisteziste (Bel Kayması) Tedavi” konulu bir sunum yaptı. Toplantılarda bölgedeki spinal cerrahi konusundaki gelişmeleri paylaşma fırsatı bulduklarını belirten Prof. Dr. Zileli, yaşlılığa bağlı bel omurlarında bozulma ve sonrasında gelişen kanal darlığı ile seyreden bel kaymasında tedavi yaklaşımları konusunda bilgi paylaştı. Hastalığın daha çok ileri yaşlarda kendini gösterdiğine vurgu yapan Prof. Dr. Zileli, “Bu hastalık özellikle bel ağrısı, kalçalardan bacaklara vuran ağrı ve yürüme mesafesinde azalmayla karakterizedir. Hastalıkta daha çok kanalı genişletmek, sinirleri rahatlatmak, mevcut olan bel kaymasını enstrümanlarla sabitleme işlemi yapılmaktadır” dedi. Hastalığın teşhisinde hastanın dinlenmesi, muayene ve sonrasında MR başta olmak üzere, doğru görüntüleme teknikleri yapılmasının önemine değinen Prof. Dr. Zileli, “Bu hastalıkta ameliyat kararı verildiğinde, hangi hastaya nasıl ameliyat yapılacağı önemlidir. Özellikle enstrüman kullanılan hastalarda, halk arasındaki deyimiyle platin / vida yerleştirildiğinde- doğru hastaya doğru işlemin yapılması önemlidir” diye konuştu. SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde düzenlenen toplantıda ayrıca bölgedeki hastanelerden katılan beyin ve sinir cerrahlarının vaka sunumları gerçekleşti. Sunumların sonunda dünyada omurga cerrahisi konusunda uzman isimlerin yazarlığını yaptığı ve Prof. Dr. Zileli’nin de editör olduğu “Correction Techniques for Spinal Deformity” (Omurga Düzeltme Teknikleri) isimli kitapla ilgili bilgi verildi. Omurga deformitelerinin (bozukluklarının) düzeltilmesi ile ilgili teknikler konularında bilgiler içeren kitap spinal cerrahlar açısından bir rehber niteliği taşımaktadır.

Oyun Yazarı Refik Erduran Doktora Tezine Konu Edildi Haber

Oyun Yazarı Refik Erduran Doktora Tezine Konu Edildi

Kaleme aldığı 60 oyunla Türk tiyatrosunun en verimli yazarlarından olan Refik Erduran doktora tezine konu edildi. SANKO Üniversitesi Ortak Dersler Bölüm Başkanlığı Türk Dili Bölümü Öğr. Gör. Didem Karayakupoğlu’nun hazırladığı “Refik Erduran'ın Tiyatro Oyunlarında Yapı ve Tema” adlı doktora tezi kabul edildi. Karayakupoğlu tezinde, Refik Erduran’ın 20 yıla yakın günlük gazetelerde köşe yazarlığı yapmasının da etkisiyle oyunlarına konu seçerken zamanının güncel meseleleri ile Türkiye’nin hafızasına kazınmış olaylara öncelik verdiğini ifade etti. Didem Karayakupoğlu, “Refik Erduran'ın Tiyatro Oyunlarında Yapı ve Tema” adlı doktora tezini Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı Yeni Türk Edebiyatı Programı'nda Dr. Öğretim Üyesi Ahmet Özpay'ın danışmanlığında gerçekleştirdi. Doktora tezi; Prof. Dr. Mehmet Soğukömeroğulları, Prof. Dr. Ahmet Gündüz, Prof. Dr. M. Fatih Kanter, Prof. Dr. Hüseyin Doğramacıoğlu, Doç. Dr. Yavuz Sinan Ulu ve Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Özpay’ın jüri üyeliğince savunmaya değer görüldü ve doktora tezi olarak kabul edildi. SANKO Üniversitesi Ortak Dersler Bölüm Başkanlığı Türk Dili Bölümü Öğretim Görevlisi Karayakupoğlu, doktora tezinde Erduran’ın 60 oyunundan 43’ünü yapı ve tema başlığı altında incelediğini ifade ederek, yazarın Türk tiyatrosunun yerlileşmesi ve millileşmesinde öncülük eden isimlerden olduğunu vurguladı. Erduran’ın eserlerini dönemin sosyal ve siyasal zeminine göre yazarak okurlarına komedi türünde sunduğunu anlatan Dr. Karayakupoğlu, tezinde “Erduran oyunlarında en çok aydın tutarsızlığı, kadın erkek eşitsizliği ve topluma yabancılaşmış insanları işlemiştir. Erduran oyunlarında sonuca götüren değil düşündüren, aynı zamanda eğlendiren ve çözümü okura bırakan bir yol izlemiştir” ifadelerini kullandı. Oyun yazarı, gazeteci ve yayımcı olan Erduran 1947’de Robert Kolej’den lisans derecesini aldı ve ABD’ye giderek Tiyatro Tarihi ve Drama konusunda yüksek lisans yaptı. Türkiye’ye döndükten sonra bir süre yayımcılıkla uğraşan Erduran, 1957’de ilk profesyonel tiyatro oyunu olan ‘Deli’yi yazdı. ‘Bir Kilo Namus’ ve ‘Cengiz Han’ın Bisikleti’ oyunlarıyla ün yapan Erduran’ın Atatürk’ün toplumu yeniden yapılandırmada kırdığı sürat rekorunu anlatan ‘Metamorfoz (Başkalaşım)’ adlı senaryosu TRT tarafından 1992'de filme çekildi. “Açıl Kafam Açıl”, “El Ele”, “Ramiz ile Jülide”, “Canavar Cafer”, “Korkunçlar” ve “Ayı Masalı”, Erduran’ın yazdığı oyunlar arasında bulunuyor. Erduran, Birleşmiş Milletler örgütü UNESCO’ya bağlı kısa adı ITI olan Uluslararası Tiyatro Enstitüsü Türkiye Merkezi’nin 1986 yılında Haldun Taner’in ölümü üzerine başkanlığını üstlendi. Aynı örgütün 1989’da Helsinki’de yapılan Dünya Kongresi’nde Uluslararası Yazarlar Komitesi Başkanlığı’na seçilen Erduran, 1965 yılında Abdi İpekçi’nin teklifiyle Milliyet’te başladığı köşe yazarlığını aynı gazetede 1981’e kadar sürdürdü ve ardından Güneş ve Meydan gazetelerinde de köşe yazdı. Erduran’ın roman, hikaye ve anı türünde yazdığı diğer eserleri ise şunlar: “Yağmur Duası, Domuz, Er Oyunu, Kavşak, Neşe'nin Şarkıları, Sabiha, İblisler, Azizler, Kadınlar, Jetonlar Düştükçe” 

TOBB Fen Lisesi Öğrencileri SANKO Üniversitesi’ni Ziyaret Etti Haber

TOBB Fen Lisesi Öğrencileri SANKO Üniversitesi’ni Ziyaret Etti

Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Öğretmenleri Hasan Taş ve Merve Kılyar eşliğinde üniversiteyi ziyaret eden aday öğrencilere, üniversitenin eğitim olanakları ve sunduğu imkanlarla ilgili bilgi verildi. Öğrencilere tıp eğitimiyle ilgili bilgi ve tecrübelerini aktaran SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Eyüp İlker Saygılı, hekimliğin büyük özveri ve sabır isteyen kutsal bir amaca hizmet veren meslek olduğunu söyledi. “Özgüveni yüksek, sorumluluk duygusu gelişmiş, bilgisi ve elde ettiği tecrübesi ile bilgili ve bilinçli birer hekim yetiştirmek en büyük gayemiz” diyen Prof. Dr. Saygılı, şunları kaydetti: “Tıp eğitiminde laboratuvarların önemi büyük. Üniversitemizde güncel teknolojinin olanaklarıyla donatılmış sınıf, mesleki beceri, anatomi, multidisiplin laboratuvarları ve Türkiye’de az sayıda üniversitede olan uzaktan kumanda edilebilen simüle hasta modelleri dahil yüksek teknolojili simülasyon laboratuvarlarımız bulunmaktadır. Öğrencilerimiz teorikte öğrendikleri bilgileri, uygulamalı derslerle laboratuvarlarımızda pekiştirmektedir. Ayrıca öğrencilerimizin tıp alanında güncel gelişmeleri takip edebilmeleri için, mesleki ve kişisel gelişimlerine katkı sunacak tüm olanakları sağlıyoruz.” Prof. Dr. Saygılı, üniversitenin klinik uygulama alanları, meslek istihdam olanakları ve bölümün akademik kadrosu hakkında da bilgi paylaşımında bulundu. Üniversitenin yemekhane, kütüphane ve laboratuvarları gezdirilen öğrencilere, burs olanakları ve öğrenci kulüplerine ilişkin bilgilendirme yapıldı. Ziyaret, fotoğraf çekimi ile son buldu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.