Günümüz takviye dünyasında magnezyum büyük bir popülerlik kazandı. Küresel magnezyum pazarı yaklaşık 4 milyar dolar değerinde ve önümüzdeki on yıl içinde neredeyse iki katına çıkması bekleniyor.
Bir fabrikada ise dev plastik variller dolusu magnezyum sitrat üretimi yapılıyor. Bu ürünler, İngiltere’nin yanı sıra birçok farklı ülkeye gönderiliyor. Fabrika yetkilileri, “Bu ürünler en çok satanlarımızdan biri ve pazar büyümeye devam ediyor” diyor. Popülerliğin sosyal medyadan kaynaklandığı belirtiliyor: “İnternet ünlüleri ve sosyal medya bu süreci tetikledi. Magnezyumun faydalarını yıllardır biliyorduk, şimdi ise ana akım hâline geldi.” Ancak beslenme uzmanları, magnezyumun popülerliğini akıllıca pazarlama stratejilerine bağlıyor ve ekliyor: “İnsanların para harcamaya istekli olduğu alanlarla ilgili bir pazarlama yapılıyor: uyku, sindirim ve zihinsel sağlık.”
Takviyeler ne zaman etkili oluyor?
Magnezyum, vücudumuzda yaklaşık 25 gram bulunan ve 300’den fazla biyokimyasal süreçte görev alan bir mineral. Kadınlar için önerilen günlük doz 270 mg, erkekler için ise 300 mg.
Magnezyumun uykumuz ve ruh halimiz üzerindeki etkisi, sinirlerin düzgün mesaj göndermesi ve beyin hücre zarlarının yapı taşlarını desteklemesi ile ilgili. Ayrıca kan şekeri seviyelerini dengelemeye, kan basıncını düzenlemeye ve kalp ritmini korumaya yardımcı oluyor.
Ancak uzmanlar, durumu basitleştirmenin mümkün olmadığını söylüyor: “Magnezyum takviyesinin fark yaratabilmesi için öncelikle eksikliğinizin olması gerekir. Ayrıca magnezyumun büyük kısmı kemik ve dokularda depolandığı için eksikliği test etmek de zor.”
Buna rağmen bazı kullanıcılar, takviyelerin faydasını deneyimlediklerini belirtiyor. Örneğin, magnezyum glisinat takviyesi ile uyku kalitesinin arttığını belirtenler var: “Düşüncelerim yavaşladı, kafamdaki gürültü azaldı ve daha iyi uyumaya başladım. Tek bir şeye bağlayamam ama magnezyum takviyesi bu sürecin önemli bir parçası oldu.”
Bilimsel kanıtlar ve dikkat edilmesi gerekenler
Bazı araştırmalar magnezyumun faydalarını gösterse de, randomize kontrollü çalışmalar yeterli kanıt sunmuyor. Ayrıca farklı takviyeler birbirlerinin emilimini etkileyebilir. Örneğin çinko, magnezyumun emilimini azaltabiliyor.
Uzmanlar, “Takviye şirketleri bizi ‘Hapımı al, sorun çözülür!’ diyerek ikna etmeye çalışıyor. Ancak çoğumuz yeterince magnezyum alıyor, eksiklik olmayan kişilerde fayda sınırlı” diyor.
Takviyeler alınacaksa öncelikle paketteki önerilen miktarın yarısıyla başlanması, etkiler gözlemlendikten sonra dozun artırılması tavsiye ediliyor. Ancak böbrek sorunları olan kişilerde magnezyum takviyesi ciddi riskler taşıyabilir.
Beslenme öncelikli olmalı
Uzmanlar, çoğu insanın önce beslenmeye bakması gerektiğini vurguluyor. Tohumlar, yemişler, tam tahıllar, yeşillikler ve meyveler, magnezyum açısından zengin besinler. Düzenli tüketilmiyorsa, diğer temel besinlerden de yoksun olma ihtimali yüksek.
“Bir magnezyum takviyesi, eksikliği olmayan kişilerin tüm sorunlarını çözmez,” uyarısı yapılıyor.
