Gazetemiz köşe yazarı ve Gaziantep’in efsane öğretmenlerinden Orhan Yalkın, yazdığı köşe yazılarının yanında “Yaşadığım Gaziantep ve ben” adlı kitabıyla şehrin yakın tarihini geleceğe taşıdı. 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde paylaştığı anılar, onun sadece bir öğretmen değil, birçok öğrencinin hayatında dönüm noktası olan gerçek bir eğitim neferi olduğunu ortaya koyuyor.
Gaziantep’in yaşayan hafızası, kentin kültürü ve eğitim yaşamına büyük katkılar sunmuş 1931 doğumlu eğitimci-yazar Orhan Yalkın, gazetemize verdiği röportajda öğretmenlik anılarını da paylaştı. Yalkın’ın Ticaret Lisesi’nde görev yaptığı yıllara uzanan hatıraları, yalnızca bir öğretmenin sınıf içindeki başarısını değil, öğrencilerinin yaşamlarına dokunan derin izlerini de gözler önüne seriyor.
“Aileden alınan ilk eğitim kaybolmaz”
Öğretmenliğin sadece ders vermekten ibaret olmadığını her fırsatta vurgulayan Yalkın, “Bir kimse ailesinden aldığı ilk eğitimi, sonradan hangi makama gelirse gelsin kaybetmez” sözleri ile aile içi eğitimin de önemine işaret ediyor.
“Müfredatı farklı yöntemle işledik”
Genel Muhasebe dersinin temelinin sağlam atılmasının önemini vurgulayan Yalkın, yıllarca birlikte çalıştığı Ahmet Öngen ve Hüseyin Uygur gibi değerli meslektaşlarıyla okulun işleyişine büyük emek verdiklerini belirtti. Müfredatı farklı bir yöntemle işlediğini anlatan Yalkın, birinci sınıf öğrencilerine muhasebeyi defter kayıtlarından başlayarak öğrettiğini söyledi. Denetim için gelen bir müfettişin yoklamasında, öğrencilerin ilk sınavda kopya çektiğini fark etmesi ile ilgili anısını bizlerle paylaşan Yalkın, “Öğrencilerime öncelikle kendi bilgileriyle başarılı olmayı öğrettim. Öğretmekten ziyade eğitmek ve karakter kazandırmak esastır” sözleriyle eğitim anlayışını özetledi.
“Babam geldi, babam aldı dersin…”
Emeklilik yıllarında yaşadığı bir karşılaşma ise Yalkın’ın unutamadığı anıları arasında. Bir gün Halk Bankası’nda otururken eski öğrencisi ile karşılaştığını belirten Yalkın, o anları duygulanarak anlattı. Yalkın, “Yıllar önce köyden okumak için gelen öğrencimin titrediğini görünce, okul çıkışı götürüp kıyafet almışım. Öğrencime de ‘Arkadaşların sorarsa, babam aldı dersin’ demişim. Ben bu olayı hatırlamıyorum. Ama öğrencimin bunu unutamaması ve bana yıllar sonra teşekkür etmesi çok duygulandıran bir andı.” dedi.
Emeklilik döneminde Arsuz’da otururken kendisini ziyaret eden bir başka öğrencisinin “Hocam, ben senin çok elbiselerini giydim” sözleri de Yalkın’ın belleğinde yer eden anılardan.
Bir öğrencinin kaderini değiştiren yardım
Bir başka öğrencisinin durgun hâlinden şüphelenip sıkıştırdığında, üniversite sınavı harç parasının olmadığını öğrenen Yalkın, bu ihtiyacı karşılayarak genç öğrencisinin yolunu açtı. Bugün kendi şirketini kurmuş ve ticaret hayatında yer edinmiş olan öğrencisinin başarısı Yalkın’ın gururlandıran olaylardan.
Yükseköğrenim yapamayacak durumdaki öğrencisine destek olan Yalkın, “Onun öğretmenlik mesleğine kadar yükseldiğini görmek beni onurlandıran olaylardan birisidir.” dedi.
Gaziantep’in efsane öğretmeni Orhan Yalkın, öğretmenlik günleri ile ilgili duygu dolu anlar yaşarken, mevcut eğitim sistemi ile ilgili gördüğü aksaklıkları da paylaştı. Ekspres Gazetesi olarak Sayın Orhan Yalkın ve bütün öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü bir kez daha kutluyoruz.



