Teknolojinin olmadığı, internetin hayal bile edilmediği yıllarda Gaziantep’te haberler anında değil, günler sonra okunurdu. Bu gerçeği, eğitimci-yazar Orhan Yalkın, çarpıcı anılarını şu şekilde anlattı.

Yalkın, İstanbul’da aynı gün okunan gazetelerin Gaziantep’e ancak üç gün sonra ulaştığını belirterek, “Haberler bir gün sonra gelmezdi. Gazeteler iki, iki buçuk, hatta üç günde gelirdi,” dedi. Ulaşımın kara trenlerle sağlandığını anlatan Yalkın, Narlı’dan binilen trenlerle Antep üzerinden İstanbul’a yolculuğun 60–65 saat sürdüğünü vurguladı.

Gazetelerin “posta treni” ya da “ekspres tren” olarak anılan seferlerle kente getirildiğini söyleyen Yalkın, “Gazete geldi mi hemen satışa çıkardı. İstanbul’da aynı gün okunan haberleri biz üç gün sonra okurduk,” ifadelerini kullandı.

Babasıyla birlikte Cumhuriyet, Vatan ve dönemin önemli yayınlarından Tan gazetesini takip ettiklerini aktaran Yalkın, haftalık dergilerin de büyük ilgi gördüğünü söyledi. Akbaba ve Şaka dergilerinin haftada birkaç gün çıktığını belirten Yalkın, bu yayınların kendisi için adeta bir okul olduğunu dile getirdi. “Karikatürlere bakardım, okurdum. Çok şey öğrendim,” diyen Yalkın, geçmişin usta çizerlerini de unutmadı: “Ramiz, Orhan Ural gibi çok değerli karikatüristler vardı. Şimdikilere bakıyorum; çoğu uydurma geliyor. O dönemin çizgisi bambaşkaydı.”

Gaziantep defin listesi! 14 Aralık'ta kimler vefat etti?
Gaziantep defin listesi! 14 Aralık'ta kimler vefat etti?
İçeriği Görüntüle

Haberleşmenin telgraf ve sınırlı telefon imkânlarıyla sağlandığı yıllara dikkat çeken Orhan Yalkın’ın anlattıkları, yalnızca bir dönemin medya düzenini değil, aynı zamanda Gaziantep’in toplumsal belleğini de gözler önüne seriyor. Yalkın’ın tanıklığı, hız çağında yavaşlığın, beklemenin ve okumanın kıymetini hatırlatıyor.

#anteptarihi #gazeteler #gazetenintarihi #iletişimtarihi

Kaynak: Haber Mekezi