Yüzyıllar boyunca mutluluklara, hüzünlere, ayrılıklara ve kavuşmalara şahitlik eden tren istasyonları, bizi geçmişe götüren güzellikleri ile bulundukları şehiri simgeleyen mimari yapılardır. Çoğunlukla ticaretin kalbi denilen bölgelerde yapılan bu tarihi yapıların birçoğu günümüzde müze veya belirli sanat aktiviteleri için kullanılıyor. Her zamana uyum sağlayan bu tarihi yapılar, böylelikle değerlerini günden güne arttırıyor. Trenler, ulaşım dünyasının vazgeçilmez bir parçasıdır ve bu devasa makinaların yolları aydınlatan farları, hem işlevselliği hem de estetiği bir araya getiren mühendislik harikalarıdır. Dünya genelinde, farklı zamanlarda ve bölgelerde kullanılan pek çok ikonik tren garı bulunmaktadır. Bu garlar, sadece gece seyahatlerinde değil, aynı zamanda trenlerin tarihinde de iz bırakan tasarımlar ve teknolojik özelliklerle doludur. İşte bu göz kamaştıran tren garlarına bir yakından bakalım.
SİRKECİ TERMİNALİ / TÜRKİYE
İstanbul’un Fatih ilçesinde yer alan Sirkeci semtinin en önemli noktası kesinlikle burası. Hepimizin bildiği gibi Sirkeci İstasyonu Tren garı bir zamanlar ünlü Doğu Ekspresi’nin son durağı görevini görüyordu. 1890’da inşa edilen Oryantalist Gotik stilindeki bina, vitraylı pencereleri, ışıltılı avizeleriyle o günlere göz kırpmaya devam ediyor. Artık Marmaray seferleri için kullanılan istasyona yolunuz düştüğünde istasyonun tarihine ve Doğu Ekspresi’ne adanmış tek odalı müzeyi ziyaret edebilirsiniz.
HAYDARPAŞA TREN İSTASYONU / TÜRKİYE 
Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde, Bağdat ile İstanbul arasındaki demir yolu bağlantısının ilk ayağı olarak tasarlanan Haydarpaşa Garı; bugün işlevinden çok daha fazlasını temsil ediyor. 1976 ve 1983 yılında tren istasyonunun yenilenmesi ve onarılması adına yapılan büyük çaplı çalışmaların olduğu biliniyor. Avrupa’daki katedralleri andıran dış mimaride, iki Alman mimarın imzası var. Boğazın Asya yakasında, İstanbul’un Kadıköy ilçesinde yer alan Haydarpaşa Garı’nda restorasyon çalışmaları devam ederken şu anda Haydarpaşa’yı ziyaret ettiğinizde en azından kulelerin yapımının tamamlandığını görebilirsiniz. Hem İstanbullular hem de Türkiye’nin her yerinden şehre gelenler için burası, 1908 yılında İstanbul silüetine hediye edilen paha biçilemez bir tarihi mirası.
GRAND CENTRAL TERMİNALİ / ABD 
Dünyanın en büyük tren istasyonu olarak görünen Grand Central’ın yapımı 1871 yılında tamamlanmış. Newyork’un Manhattan Adası’nda bulunan bu tarihi istasyonu, her gün sadece turist olarak binlerce kişi ziyaret ediyor. Birçok Amerikan filminde görmeye alışık olduğumuz peronlarını, mimari desenlerini ve antika saatini istasyona ait harika bir tur organizasyonuyla gezebilirsin.
ATOCHA TREN İSTASTYONU / İSPANYA 
9 Şubat 1851 yılında açılan ve Madrid’in en büyük istasyonu olan Atocha İstasyonu, mimarisi ile göz kamaştırıyor. Bu tarihi istasyonun içinde inanılmaz bir ekolojik sisteme sahip devasa büyüklükte bir tropik bahçesi bulunuyor. Yaklaşık 400 kadar farklı bitki türünün bulunduğu bahçede, içindeki hayvanların sağlıklı bir şekilde yaşaması için gerekli ısı ve nem ayarı düzenli bir şekilde kontrol ediliyor.
ST. PANCARS TREN İSTASYONU / LONDRA 
1863 yılında yapımı tamamlanan ve müzikten edebiyata kadar birçok alanda konuşulan bu ihtişamlı istasyon, Londra’da mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri… St. Pancras, İkinci Dünya Savaşı’na katılan askerlerin hikayeleri ile bilinse de günümüzde “Harry Potter” ve “Batman Returns” gibi filmler sayesinde dünya çapında tanınıyor.
SAO BENTO TREN İSTASYONU / PORTEKİZ 
Portekiz Kralı 1. Carlos'un yaptırdığı ve 20'inci yüzyıldan günümüze uzanan bu şaheserde mimar Jose Marques de Silva ve oğlu Jorge Colaço'nun imzası var. 19'uncu yüzyıl Paris'inden izler taşıyan ve 1916 yılında hizmete açılan bina, içini kaplayan ve Portekiz tarihinden sahneler anlatan 20 bin muhteşem seramik karosuyla haklı bir üne sahip. Azulejo adı verilen Portekiz ve İspanya'ya özgü mavi seramik karoların büyükleri kral ve kraliçenin şehre girişi ile savaş temalarını, duvarların alt kısımlarındaki seramikler ise çeşitli dönemlere ait kutlamaları tasvir ediyor.
ANTWERP MERKEZ İSTASYONU / BELÇİKA 
Belçika demiryolu mimarısının en güzel örneği olarak anılan Antwerp Merkez İstasyonu taş, cam ve demirin muhteşem bir kombinasyonu. Taş kaplı bina 1895- 1905 yılları arasında, Roma'daki Pantheon'dan esinlenen mimar Louis Delacenserie tarafından yapıldı. Clement Van Bogaert'in imzasını taşıyan görkemli bekleme salonu ise çeşit çeşit mermer ve taşla süslenerek 1905 yılında tamamlandı. Yüksek kemerli pencereler salonu ışıkla dolduruyor. Çatısı tamamen çelikten yapılan salonun üzerindeki geniş kubbe, halk arasında istasyonun 'demiryolu katedrali' olarak anılmasına neden oluyor. İstasyonun üstteki platformu ise demir ve cam çatıyla kaplı.
KOMSOMOLSKAYA METRO İSTASTONU / RUSYA
Moskova metro istasyonlarının görenleri kendine hayran bıraktığı şüphesiz. Metroya değil de sanki bir opera binasına girdiğinizi düşündürecek kadar şık bir yerle karşı karşıya kaldığınız bir mimari eser. 1952 yılında hizmete giren ve Rus barok tarzında yapılan istasyonda 68 kireçtaşı ve mermer sütun var. Sapsari tavanından sarkan görkemli avizeleri ve kabartmalı tavan süslemeleriyle öne çıkan istasyon, Komsomolskaya Meydanı'nın tam altında bulunuyor.
AMSTERDAM MERKEZ İSTASYONU / HOLLANDA
Mimar Pierre Cuypers, Dolf van Gendt ve LJ Eijmer'in imzasını taşıyan, neo-gotik ve rönesans tarzlarında inşa edilen bu görkemli istasyon 1889 yılında açılmış.Cuypers, şehir merkezinin güneyinde 1885'te açılan ve merkez istasyonuna çok benzeyen muhteşem müze Rijksmuseum'un da mimarı. İlk bakışta Orta Çağ'dan kalma bir sarayı andıracak kadar görkemli olan bina, aynı zamanda Hollanda'da ünlü bir mimar tarafından tasarlanan ilk istasyon olarak bilinir. 
LYON GARI / FRANSA 
İçindeki görkemli restorani Le Train Bleu'yle de adından sıkça söz ettiren Paris'teki Lyon Garı ya da resmi adıyla Paris Lyon Garı, adını buradan kalkan trenlerin çoğunlukla vardığı Lyon şehrinden alıyor. Büyük bir yangının ardından 1900 yılında Marius Toudoire tarafından bugünkü haline getirilmiş. Saat kulesi, çeşitli sergileri ve konserleriyle de şehrin kültür hayatının vazgeçilmez bir parçası halie gelmiş. Mimarisi, anıtsallığı ve alanlarının çeşitliliğinin yanı sıra bu yönüyle de güçlü bir potansiyele sahipolan gar yolcularını istastyonda görkemli mimarisi ile ağırlıyor.