Karaca, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya yönelttiği soru önergesinde, kolluk güçlerinin sendikal faaliyetleri karaladığını, işçileri sendikadan uzaklaştırmaya çalıştığını ve patronların çıkarlarını koruyan bir tutum aldığını belirtti.
“Sendikanın karşısına patron değil, devletin kolluğu çıkarılıyor”
Tekstil işkolunda işçilerin ekonomik, demokratik ve sosyal hakları için mücadele eden Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası’nın (BİRTEK-SEN) 2022’den bu yana önemli direnişler yürüttüğünü hatırlatan Karaca şunları söyledi:
“İşçilerin alın terini, emeğini ve geleceğini gasp eden iflas ve konkordato oyunlarına karşı devletin görevi, patronları korumak değil, işçilerin haklarını güvence altına almaktır. Ancak bugün görüyoruz ki işçilerin iradesi karşısına patronlar değil, bizzat devletin kolluk güçleri çıkarılmaktadır.”
Karaca, Anayasa’nın 51. maddesinin sendika kurma ve sendikal faaliyette bulunma hakkını, 34. maddesinin ise toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını güvence altına aldığını hatırlatarak, kolluk kuvvetlerinin bu hakları ihlal eden tavrının yalnızca sendikal özgürlüklere değil, demokrasinin temel değerlerine de saldırı olduğunu vurguladı.
Karaca’nın Bakanlara yönelttiği sorular:
Kolluk kuvvetlerinin sendikal faaliyet yürüten işçilere ve sendikalara karşı “provokatörlük” suçlaması yönelttiği, işçilere sendikadan ayrılmaları yönünde telkinde bulunduğu, işveren lehine tutum aldığı iddiaları hakkında Bakanlığınızın bilgisi var mıdır?
Kolluk güçlerinin sendikal faaliyetlere müdahalesi, Anayasa ile güvence altına alınan sendikal haklar ve örgütlenme özgürlüğüyle bağdaştırılmakta mıdır?
BİRTEK-SEN’in örgütlendiği Tunahan, Linea, Merinos gibi işyerlerinde polisin işçilerin sendikal faaliyetlerini engellemeye dönük baskı ve tehditlerini incelemiş midir? Bu iddialara yönelik herhangi bir soruşturma açılmış mıdır?
İşçi-işveren arasındaki uyuşmazlıklarda tarafsızlığını koruması gereken kolluk güçlerinin fiilen müzakere süreçlerine katıldığı iddiaları doğru mudur? Doğruysa, bu durum hakkında nasıl bir işlem yapılmıştır?
2025 yılı Şubat ayında Gaziantep’te ilan edilen 15 günlük eylem/etkinlik yasağıyla işçilerin hak arama mücadelesine açıkça müdahale edilmesi konusunda Bakanlığınızın tutumu nedir? Bu yasaklamalar uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış sendikal haklarla bağdaştırılmakta mıdır?