İnme, uzun yıllar yalnızca ileri yaş hastalığı olarak bilinmekteydi. Ancak günümüzde genç yaş gruplarında da sıkça ortaya çıkmakta. Uzman değerlendirmelerine göre özellikle 30 yaş altındaki bireylerde yoğun stres, sigara kullanımı ve sağlıksız yaşam alışkanlıkları inme riskini artırmakta. Dünya genelinde her yıl yaklaşık 12 milyon kişinin inme geçirdiği, Türkiye’de ise bu sayının 150 bine ulaştığı belirtilmekte. Ani gelişen ve acil müdahale gerektiren inme, kalıcı sağlık sorunlarına ve hayati risklere yol açabilmekte.
İnmenin yaygın belirtileri arasında şiddetli baş ağrısı, bulantı, vücutta kasılmalar ile kol ve bacaklarda kısmi ya da tam felç yer almakta. Bu belirtilerin görülmesi halinde zaman kaybetmeden sağlık kuruluşlarına başvurulmasının hayati önem taşıdığı ifade edilmekte.
İstanbul’da düzenlenen bilimsel bir toplantıda inme ve güncel tedavi yöntemleri ele alındı. Toplantıda, hareketsiz yaşam, aşırı alkol tüketimi, yoğun sigara ve özellikle elektronik sigara kullanımının inme riskini artırdığına dikkat çekildi. İnmenin çoğunlukla tek taraflı felçle ortaya çıktığı, beyin kanaması durumunda ise ani bayılma ve şok tablosu görülebildiği aktarıldı.
Genç yaşta inme geçiren hasta sayısındaki artış, toplumda farkındalık ihtiyacını gündeme getirmekte. Erken tanı, hızlı müdahale ve düzenli rehabilitasyon süreçleriyle iyileşme şansının yükseldiği belirtilmekte. Ayrıca inmede genetik ve ailesel faktörlerin de etkili olabildiği vurgulanmakta. Aynı aile içinde birden fazla kişide inme görülmesi, risk grubundaki bireyler için düzenli sağlık kontrollerinin önemini ortaya koymakta.
Uzman değerlendirmelerine göre, sağlıklı beslenme, düzenli fiziksel aktivite, sigara ve alkolden uzak durma ile stresin kontrol altına alınması, inme riskinin azaltılmasında büyük önem taşımakta.




