Duruşmada Özdağ, yaklaşık 2 saat boyunca kendi savunmasını yaptı. Ardından avukatları –başta kardeşi Av. Mehmet Savaş Özdağ ve Av. Murat Yıldız olmak üzere– savunmalarını sundu. Tüm hukuki ve insani savunmalara rağmen, mahkeme Ümit Özdağ’ın tutukluluğunun devamına karar verdi.
“Bizi Amerika’daki zenciler gibi görüyorlar”
Savunmasında duygusal ve siyasi vurgulara yer veren Özdağ, şu çarpıcı ifadeleri kullandı:
“Amerika’da zencilere nasıl sistematik ayrımcılık yapıldıysa, bugün Türkiye’de de Türk milliyetçilerine aynı muamele yapılıyor. Biz kendi vatanımızda ikinci sınıf vatandaş yerine konuyoruz. Bu davanın hukuki değil, tamamen siyasi bir hedef gösterme olduğunu görüyoruz.”
Tarihsel referanslarla konuşan Özdağ, Türk milletinin bu topraklardaki 4 bin yıllık varlığına dikkat çekerek, Zafer Partisi'nin Türk milleti adına direnişini sürdüreceğini vurguladı.
Duruşma boyunca, avukatlar tüm detaylarıyla Kayseri olaylarıyla ilgili bağlantı olmadığını ortaya koydu.
Ancak buna rağmen savcının hiçbir argümanı dikkate almadan aynı tutukluluk talebini tekrarlaması, salondaki birçok katılımcı tarafından şu sözlerle eleştirildi:
“Hukuk şu an bir prize takılmış buzdolabında duruyor. Donmuş, soğumuş, işlemez hale gelmiş durumda.”
Gazeteciler, milletvekilleri, siyasi liderler duruşmaya katıldı
Duruşmayı; İsmail Saymaz başta olmak üzere çok sayıda gazeteci, çeşitli siyasi partilerden milletvekilleri, parti genel başkanları, sivil toplum temsilcileri ve halkın farklı kesimlerinden yurttaşlar izledi.
Bu ilgi, meselenin artık sadece hukuki değil, ulusal çapta bir demokrasi meselesi haline geldiğini ortaya koydu.
Mehmet Pamuk: “Ümit Hocayla ellerimiz birbirine kavuştu”
Zafer Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Mehmet Pamuk, duruşmayı baştan sona takip etti ve ardından Prof. Dr. Ümit Özdağ ile kısa fakat anlamlı bir görüşme gerçekleştirdi.
Pamuk, yaşananları şu şekilde aktardı:
“Ümit Hoca ile ellerimiz birbirine kavuştu. Samimi, dostane ve vakur bir atmosferde göz göze geldik. Kendisine, bu milletin böyle kararlı liderlere ihtiyacı olduğunu ifade ettim. Bu davanın sadece şahsi bir mesele değil, Türk milletinin özgürlüğü ve egemenliğiyle ilgili olduğunu konuştuk.”
“Bugün burada yaşananlar, Türkiye'de hukuk sisteminin nasıl siyasi direktiflerle hareket ettiğini gösteriyor. Ümit Özdağ yalnız değildir. Zafer Partisi onunla, millet onunla. Bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz.”
Sonuç: bu bir parti davası değil, millet davasıdır
Zafer Partisi, Ümit Özdağ’ın maruz kaldığı hukuksuzluklara karşı sadece mahkeme salonlarında değil, halkın vicdanında da bir mücadele verdiğini ilan etti.
Bu dava artık yalnızca bir genel başkanın değil, Türkiye Cumhuriyeti’nde adalet, ifade özgürlüğü ve milli egemenlik isteyen herkesin davası haline geldiği dile getirildi.