Ağustos 2025 itibarıyla bireysel kredi kartı borcu nedeniyle yasal takibe giren kişi sayısı 183 bin 328 olurken, bireysel kredi borcundan dolayı takibe alınan kişi sayısı 138 bin 422 olarak kaydedildi. Geçen yılın aynı ayında bu rakamlar sırasıyla 158 bin 514 ve 140 bin 467 seviyesindeydi. Böylece bir yılda yaklaşık 25 bin kişilik artış yaşandı.

Ağustos sonu itibarıyla bireysel krediler ve kredi kartlarını kapsayan tasfiye edilecek alacak tutarı yüzde 146 artışla 236 milyar TL’ye yükseldi.

Para-10Bankalarda batık kredi stoku 503 milyar TL’yi aştı

Artan faiz oranları, yüksek yaşam maliyetleri ve reel gelirlerdeki düşüş, bankacılık sisteminde batık kredi stokunu hızla büyüttü. 1 Ekim 2025 itibarıyla bankalarda takipteki alacak miktarı 503 milyar TL’ye ulaştı.

Bu rakam, geçen yılın aynı döneminde 263,7 milyar TL seviyesindeydi. Böylece batık kredilerde yıllık artış oranı yüzde 90 olarak gerçekleşti.

Toplam kredi hacminde takipteki kredi oranı yüzde 1,76’dan yüzde 2,37’ye yükselerek son üç yılın en yüksek seviyesine çıktı. Sadece 29 Eylül – 1 Ekim arasındaki üç işlem gününde 14 milyar TL’lik yeni batık kredi oluştu. Yıl başından bu yana yaşanan toplam artış 210 milyar TL’yi aştı.

Para-2En fazla batık ihtiyaç kredilerinde

Bankacılık verilerine göre, 26 Eylül 2025 itibarıyla takipteki kredi oranı en yüksek seviyeye ihtiyaç kredilerinde ulaştı.

İhtiyaç kredilerinde batık oranı: %5,12

Kredi kartlarında: %4,22

Ticari kredilerde: %1,79

Küresel şokun kazananı altın oldu! Mevduatlar parlamaya başladı
Küresel şokun kazananı altın oldu! Mevduatlar parlamaya başladı
İçeriği Görüntüle

KOBİ kredilerinde: %2,96

Takipteki ihtiyaç kredisi hacmi son bir yılda %117 artışla 97,8 milyar TL’ye, bireysel kredi kartı borçları ise %138 yükselişle 105,3 milyar TL’ye çıktı.

Aynı dönemde batık KOBİ kredisi miktarı da %126 artarak 164,4 milyar TL’ye ulaştı.Para-18Gelir Borcu Karşılamıyor

Ekonomistler, yüksek faiz oranlarının kredi geri ödemelerini zorlaştırdığını, aynı zamanda reel ücretlerdeki düşüşün vatandaşların borç yükünü artırdığını belirtiyor. Uzmanlara göre, borçluluk oranlarındaki artışın sürmesi halinde hem hane halkı tüketiminde hem de bankacılık sektörünün aktif kalitesinde bozulma riski artabilir.

Kaynak: Haber Merkezi