Hoca’nın lokantasına yakın dükkânda, Güllü Ali kendi eliyle yaptığı baklavaları satardı. Biraz öfkeli, dürüst tam bir Antep esnafı idi. Müşterileri, kendisiyle şaka ederlerdi Güllü Ali, bozuk parayı sevmez, müşterileri baklava parası olarak bozuk para verirlerse, almazdı.

xxx

Güllü Ali’nin dükkânı hizasında, iki gözlü dükkânda, Arif Usta (Develi) nefis kebapları ile meşhurdu. Uzun boylu, şişman göbekli, ciddi, sevilen bir esnaftı. Hayri, Ali, Nihat ve Arif adlarında oğulları vardı.

Ali uçak kazasında vefat etti. Hayri ve Nihat Antalya’ya gittiler. Burada Hayri Baklavacılık yaptı. Nihat’ta kebapçılıkla uğraştı. Arif Develi, İstanbul Samatya’da halen genişlettiği salonunda kebapçılık yapmaktadır.

xxx

Kadı Kasteli’nden başlayan Şehitler Caddesinin ilk bölümü Sabancılar Çarşısı olarak adlandırılırdı. Bu çarşıda sabancılarla birlikte demirciler sanatlarını icra ederlerdi.

Gazianteplilerce Agit, kopuk, olarak adlandırılan kabadayılara yaylı bıçakları, kamaları, dövüş yüzüklerini yapan Kasım ve Şükrü ustaların bıçakçı dükkânları da Sabancılar Çarşısındaydı.

Yaylı bıçak ve kamanın sapları ya beyaz ya da siyah hakiki boynuzdan yapılırdı. Tanesi 2,5 liraya satılırdı. Alanlar, boynuz kısmını zeytinyağıyla parlatırlardı.

Bıçakçı Kasım’ın imal ettiği bıçaklar daha üstün görülürdü. Her iki usta da yukarıda saydıklarımın yanı sıra cımbız, masat, mutfak bıçakları gibi eşyaları da üretirlerdi.

xxx

Esnafların birçoğunun soyadlarını çıkaramıyorum; hafızamda lakaplarıyla kalmışlar. Bunlardan biri de Çopur Hasan’dı. Kalaycıydı. Dükkânı Şehitler Caddesinde Gümüş Kastel’deydi.

Ogünlerde ne alüminyum ne de çelik kap kacak vardı. Kullanılan bütün kazan vesaire mutfak eşyaları bakırdandı.

Herkes senede bir kere evindeki kapları toplar yakınındaki kalaycıya gönderirdi. Çopur Hasan’ın müşterileri de o civarda oturanlardı.

Zamanında çiçek hastalığı geçirmiş olmalı ki yüzü çiçek izleriyle doluydu. Orta boylu şişmanca biriydi.

xxx

Suburcu’da hem erkek hem de bayan berberi olan iki karşılklı dükkân vardı. Bu dükkânlardan biri Berber Nuri (Nuri Turan) diğeri de Tezel kardeşlerindi.

Berber Nuri’nin müşterileri genelde saz kızlarıydı; o günlerde öyle söylenirdi.

Bir oğlu vardı, Şahap Turan. Şahap, yüksek tahsilini bitirdikten sonra İstanbul Radyosunda çalışmıştır. Bu görevdeyken, genç yaşta vefat etmiştir.

xxx

Tezel’ler, Ahmet, Osman, Şakir kardeşler birlikte çalışırlardı. Osman Tezel aynı zamanda bayan berberiydi de. Dükkânın üst kısmı bayanlar için ayrılmıştı.

Dükkânın ismi “Asri Berberdi”. Bayanların ondüle saç modeli revaçtaydı.

Küçükken beni babam bu berberde tıraş ettirirdi. Tevfik Söylemez dükkânın belli başlı kalfalarındandı. Beni O tıraş ederdi.

Asri Berberin bitişiğinde Nakıp Ali’nin Asri Sineması vardı. Tevfik beni tıraş ettiği yerde sinemada, başrolde kendisinin onadığı filmin gösterildiğini anlatır, beni oyalardı.

Tevfik söylemez, ustası Ahmet Tezel’in kızı ile evlenmiş, Asri Berberden ayrılmış, ilk olarak Atatürk Bulvarın’da Apaların dükkânının karşısında, bir süre sonra da Karagöz’de Dai’lerin mülkü olan dükkanda mesleğini sürdürmüştür.

xxx

Suburcu’da Berber Rıza Usta da meşhur berberler arasındaydı. Kabadayı geçinen, saçı dökülmüş, zayıf bir adamdı.

Kabadayı geçinmesine rağmen, efendi bir kişiliğe sahipti.

(Devam edecek)