Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu, her yıl “Trafik Ceza Rehberi’ni” niçin hazırlar ve illerdeki Şoförler ve Otomobilciler Cemiyetine neden gönderir?
Acaba her yıl bastırılan Trafik Ceza Rehberinin ilk sayfasında niçin “Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu’nun armağanıdır” ibaresi yazılır.
xxx
Gaziantep Şoförler ve Otomobilciler Cemiyeti Odasına, yılbaşlarında gidersiniz “Henüz gelmedi” cevabını, sonra gidersiniz “Kalmadı” cevabını alırsınız!
2011 yılına kadar her gittiğimde, cemiyetten Trafik ceza rehberini alabilmişimdir. Son iki senedir, ne zaman gitsem, kalmadığını söylemişlerdir bana.
Dikkat edilirse dernek hem şoförleri hem de otomobil kullanan kişileri bünyesine almıştır.
Mesleği şoför olanları da, özel oto sahiplerini de.
xxx
Otomobil kayıt işlemlerinde, evrak parası olarak epeyi parayı vatandaştan alıyor; ama hizmete gelince, burada biraz durmak gerekiyor!
“Federasyon’un hediyesidir” ibaresi, ne amaç gütmektedir.
Federasyon, ülkemizdeki trafik kazalarının çok olduğunu düşünmüş ve sürücülerin okuması ile hem onların eğitilmesine hem de kazaların azalmasına yardımcı olur amacıyla, kitabı bastırmıştır.
xxx
Gel gör ki, hemen hemen hiçbir sürücüye bu kitapçık ulaşamıyor!
Federasyon’un gönderdiği Trafik Ceza Rehberleri kimlere veriliyor?
Başvuran sürücülere neden verilmiyor?
2011 yılına kadar, arzu eden sürücü Gaziantep Şoförler ve Otomobilciler Cemiyeti Odasına başvurduğunda alabiliyordu da şimdi ne oldu?
Hani armağandı?
Kimlere bu armağan?
Bu armağan neden asıl sahiplerine verilmiyor?
Trafik ceza rehberi, niçin amacına uygun olarak dağıtılmıyor?
xxx
Eğer az miktarda geliyorsa, niçin tekrar istenmiyor? Dernek Gaziantep’te her hafta en az 200 motorlu aracın tescil edildiğini bilinmiyor mu?
xxx
Birçok işimiz buna benziyor, ya!
Yasama organımız gerçekten birçok gerekli ve faydalı yasaları çıkarıyor, ama işin uygulama yönüne baktığınızda hüsrana uğruyorsunuz!
Tüketici ile ilgili yasalar…
Sigara yasağı…
Sağlıkla ilgili gıda maddeleri…
Sağlıkla ilgili muayene ve ilaçlar…
xxx
Dursun, arzuhalci Temel’e başvurur:
-Yaz bana bir dilekçe.
-Kusura bakma yazamayacağım.
-Niye?
-Ayağım ağrıyor.
-Dilekçeyi elinle mi yazıyorsun, ayağınla mı?
Arzuhalci Temel boynunu bükerek cevap vermiş:
-Her yazdığım dilekçeden sonra beni mahkemeye çağırırlar. Çünkü hâkim ne dediğimi anlamaz da “Gel, anlat!” der. Bugün ayağım çok ağrıyor. Mahkemeye gitmeye takatim yok.
xxx
“Trafik Ceza Rehberi”, Temel’in eline mi, ayağına mı benziyor; dersiniz?