Çünkü:
Torunlarım…
Bana sorsalar dedeciğim: “BAHTSIZ BEDEVİ” ne demek, “KUTUP AYISI” ne demek?
Diye…
Ya da: Bahtsız Bedevi ile Kutup Ayısı tabirleri konuşmalarda hoş şeyler olmasa gerek, siyaset dilinde büyüklerimiz neden bu tabirleri kullandılar???!!!...
Diye…
Vermem gereken cevap ne olurdu acaba? Bu genç insanların kafalarına takılan bu yersiz söylemleri nasıl izah ederdim, etmeliyim?
***
Olmuyor beyler. Gerçekten olmuyor.
***
Ülkenin geleceğine imza atma yetkisi verilmiş, siz aydın insanların ağzında bu tabirler çok yakışıksız ve abes duruyor…
***
“Aydın” dedim de aklıma geldi…
Yıllar, yıllar evveldi. İhtilala olmuş; rahmetli Menderes ve hükümet ettiği arkadaşları tutuklanmışlardı.
Ama herkesin dilinde Menderes vardı…
Edebiyat hocamız “AYDIN KİMDİR?” başlıklı bir kompozisyon ödevi vermiş.
Ve bu bir yarışmaydı.
Ben çok iyi bir derece alan güzel bir kompozisyon yazarak; AYDIN insanı tarife çalışmıştım.
Yanlış hatırlamıyorsam, “Aydın İnsan” olmak için okumanın yazmanı pek bir anlam taşımadığını vurgulamaya çalışmış; okuması yazması olmayan nice “Aydın İnsanlardan” örnekler vermiştim.
***
Ve yazımın sonunu – yine yanlış hatırlamıyorsam – “Menderes, etrafındaki dalkavuklardan, şakşakçılarından memlekette neler olup bittiğini göremeyecek kadar kördü.
Ve etrafındakiler memleket gerçeklerini devamlı olarak Menderesten sakladılar. Mendereste ne yazık ki, memleket gerçeklerini görmedi, göremedi.”
Çünkü bunları görebilecek kadar aydın; önünü görebilen, şakşakçılarının oyunlarını hisseden birisi değildi.
***
Görülüyor ki; okumak yazmak, mürekkep yalamak “Aydın İnsan” olmaya yetmiyor.
Aydın insan önünü iyi gören, yolunu iyi çizen insandır…
***
Bir vatandaş olarak hayatımdan çok siyasetçi geçti. Yeri düştü alkışladım, zaman oldu yuhaladım.
Ama hiçbir dönemde birbirlerine bu kadar ağır hakaretler eden liderler, siyasetçiler görmedim.
***
Liderlerimiz bize örnek olmaları gereken insanlar olmalılar. Yeri düştüğünde biz vatandaşlar olarak onları örnek almalıyız. Çocuklarımıza, torunlarımıza örnek insanlar olarak göstermeliyiz…
***
Bu ülke bir Bülent Ecevit (Karaoğlan) dönemi yaşadı…
Bu dönem öyle sıradan bir dönem değildi. Çok çetrefilli bir dönemdi. Ama hiçbir kimse Ecevit merhumdan bu nasıl tabirler, söylemler denilecek tek kelime duyulmadı.
***
Halen hayatta olan bu ülkede hem cumhurbaşkanlığı yapmış, hem başbakanlık yapmış, hem de uzun yıllar muhalefette kalmış darbeler yaşamış Süleyman Demirel’den de bu kadar ağır kelamlar, deyimler duyulmadı…
***
Ya rahmetli İnönü… Asker kökenli bir cumhurbaşkanıydı, başbakandı. Kim İnönü den böyle bir söylem duymuştur…
***
Olmuyor beyler! Bir ülke böyle sövüp saymakla yönetilmez!
