Bazı insanlar, ibadetlerini yerine getirirken mensup olduğu dini iyi bilmez; dinine aykırı birçok eylemlerde bulunur.
Bunlar, ya dininin gereğini iyi bilmiyordur ya da dini, kullanarak maddi çıkarlar peşindedir.
Arap harfleriyle, ne yazabiliyor ne de okuyabiliyorum. Atatürk’e binlerce Rahmet olsun. Elmalı Hamdi Yazır’a Kur-an’ın Türkçe mealini yaptırmamış olsaydı dinimi, nasıl bilecektim?
İhtiyaç hissettiğim zamanlar, mealleri açıp okuyorum. Geçenlerde şu konular dikkatimi çekmişti. Sizlerle paylaşmak istedim.
***
Kur-an’ı Kerim, cehennemlik olan insanları şöyle açıklıyor: Bakara Suresi 39. ayet “İnkâr edenler ve ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlar cehennemliktir. Onlar orada ebedi kalacaklardır.” Bakara 81. ayet “Evet kötülük işleyip suçu, benliğini kaplamış olan kimseler var ya işte onlar cehennemliktirler. Onlar orada ebedi kalacaklardır.” Nisa Suresi 56. ayet “Şüphesiz ayetlerimizi inkâr edenleri biz ateşe atacağız. Derileri yanıp döküldükçe, azabı tatmaları için onların derilerini yenileyeceğiz. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.”
Bazılarınca neden ayetler üzerinde durulmaz. Verdikleri söz ve yeminlerine sadık kalmazlar. Ebediyen Cehennemde kalacaklarına inanmıyorlar mı?
***
Al-i İmran Suresi 85. ayetin meali şöyledir: “ … Dünya hayatı aldatıcı metadan başka bir şey değildir.”
Aynı Surenin 32. ayeti ise “Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir eğlencedir. Elbette ki ahiret yurdu Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?” mealindedir.
Yine Bakara Suresi 172. ayette “Ey iman edenler! Eğer siz ancak Allah’a kulluk ediyorsanız, size verdiğimiz rızıkların iyi ve temizlerinden yiyin. Allah’a şükredin”
Bütün bunlar bilinirken, neden haksız servet edinmelerle, yolsuzluklarla karşılaşıyoruz?
***
“Allah’ın indirdiği kitaptan bir kısmını gizleyip onu az bir bedelle değişenler var ya; işte onlar karınlarına ateşten başka bir şey doldurmuyorlar. Kıyamet günü Allah, onlarla ne konuşacak, ne de onları arıtacaktır. Onlar için elem dolu bir azap vardır” diyor Bakara 174. ayet.
175. ayetle şöyle devam ediyor: “İşte bunlar hidayeti verip sapıklığı, bağışlanmayı verip azabı satın alanlardır. Onlar ateşe karşı ne kadar dayanıklıdırlar (!).”
Acaba buna uymayanların, Müslüman geçinenlerin bu ayetlerden haberleri yok mudur? Yoksa inanmıyorlar mı?
***
Adaletle ilgili birkaç ayeti de sizlere aktarmak istiyorum.
Maide Suresi 8. ayet “Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutun, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz, sakın ha sizi adaletsizliğe itmesin. Adil olun. Bu Allah’a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.”
Nisa Suresi 58. ayet “Allah size emanetleri, ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor.”
Bakara Suresi 191. ayet “….. Zulüm ve baskı, adam öldürmekten daha ağırdır…”
İnsan, uygulamalara bakınca, neredeyse bu hükümlerin tamamen tersini görüyor.
***
Maun Suresinin 2-6. Ayetlerin meali şöyledir: “İşte o, yetimi itip kakan, yoksula yedirmeyi özendirmeyen kimselerdir. Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarını ciddiye almazlar. Onlar, namazlarıyla gösteriş yaparlar.”
***
Rad Suresi 19. ayet “Rabbinden sana indirilenin gerçek olduğunu bir kimse, âmâ olur mu? Fakat onu ancak akıl ve vicdanı temiz olan idrak eder.”
Sözün özü bu olsa gerek.
***
Yazıma bir Hadis ile son vereyim:
“Siz onun namazına değil, dirhem ve Riyal hesabına bakın.”
Orhan YALKIN