“Yaşanmaz bir şehir halini alan bu şehir, adeta kapalı bir kutu oldu.

Güzelim Türkiye Cumhuriyeti’nin küçük Paris’i olan bu şehir ne hale geldi veya getirildi?

Galiba bu hale gelmesinde hepimizin katkısı var…”

Gelin bu şehri hep bir elden yaşanır hale getirelim.

Gelin bu şehri, Paris’in kendisi yapalım.

Bu şehrin merkezde trafik sorununu rahatlatalım. Kaldırımlarını yürünür hale getirelim.

Gelin bu şehir yaşanır bir yer olsun.

Gelişmiş sanayisi ile Doğu’nun ticarette cazibe merkezi olan bu şehir Doğu’nun da Batı’nın da Paris ‘i olsun”

**

İşte şimdi bizim görevimiz başlıyor…

24 Haziran’da sandık başına gidiyoruz.

Bu şehrin yaşanılabilir bir hale getirilmesinde bizim görevimiz başlıyor.

Doğru isimleri, bu şehre hizmet edecek isimleri Ankara’ya göndermek.

Hiçbir parti ismi zikretmeden söylüyorum bunu.

Gazi şehrimize en iyi hizmet verecek isimleri, belirleyelim Gaziantepliler olarak.

İnsan keşke bir listeye değil de, çoktan seçmeli, isimleri bizim tercih edebileceğimiz bir sistem olsaydı diye hayıflanmadan edemiyor.