“Müzik ruhun gıdasıdır” derler. Aslında müzik ruhun gıdası değil, deterjanıdır. Hele Arabesk ve yeni, yeni ortaya atılan diğer müziklerin yanı sıra, Klasik Türk Müziğini dinlemek

bu sözlerin doğruluğunu ispat etmiyor mu?

Zira Klasik Türk Müziğini dinleyenler oturduğu, dinlediği yerde, hiçbir trafik kazasına uğramadan bir yerlere gidip, geliyor.

Müziğin her türlüsü zevkle dinlenebilir. Ama öz kendi müziğimiz olan Klasik Türk Müziğini dinlemek biz yaştaki kimseleri daha çok düşündürüyor, ağlatıyor, güldürüp neşelendiriyor.

xxx

Gaziantep Suzidil Musiki Derneği’nin, Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonunda, Çarşamba günü verdiği konser, salonu dolduranlar tarafından büyük bir haz ile dinlendi.

Ses düzeni ve organizasyon mükemmeldi.

Sayın Ahmet Fakı’nın yönetiminde, Sayın Zuhal Koçkar’ın sunumuyla gecede on üç basit makamdan biri olan Buselik ve Muhayyer makamından şarkılar dinledik.

xxx

Bugünün gençleri Klasik Türk Müziğine önem vermediği için, artık eskisi gibi, besteler ortaya çıkmıyor. Maalesef gençlerimiz, aradan bir yıl dahi geçmeden unutulup, silinip giden şarkıları seviyor.

Her konserinde, kendi bestesiyle, dinleyenleri mest eden Sayın Ahmet Fakı’nın bu defaki Muhayyer makamında Düyek usulüyle bestelediği “Gözlerin Alev, Alev” şarkısı gerçekten bir şaheserdi.

Booker T. Washington’un dediği gibi, başarıyı ölçmek için bir insanın ulaştığı noktaya değil, başarmak için aştığı engellere bakılması gerekir.

İşte Sayın Fakı, günümüzde Klasik Türk Müziğine, eskisi kadar değer verilmemesine rağmen bestelerle katkıda bulunması bunun bir örneğidir.

Kendisini tebrik ediyorum.